ABD’nin “terörizmi finanse eden kişiler” listesinde yer alan ve kırmızı
bültenle aranan El Kaide finansörü Yasin el Kadı’yla iş ortaklığı, rüşvet ve de
yolsuzluğa karıştığı iddiası ile savcılık tarafından aranıyordu.
Hakkında zorla ifadeye getirilme kararı
vardı.
Ama o günlerdir kayıptı.
Artvin, Batum, Bakü’de olduğu iddia
ediliyordu.
Şurada şu otelde, burada bu otelde görüldüğü
söyleniyordu.
Herkes ona kaçak gözüyle bakarken bir de
baktık ki başbakan babasının makam otosunda ve yanı başında.
***
Yüzlerce koruma arasında Karacaahmet
Mezarlığı'nda anne ve babasının mezarlarını ziyarete gelen başbakanı bir an
mafya babalarına benzettim.
Onlarda öyle çok koruma ile gezerler yasa
masa dinlemezlerdi ya!
Tabi bunları filmlerden biliyorum.
Televizyondan izlediğim kadarıyla bu bir
film değil gerçeğin ta kendisiydi.
Mezarlığa yüzlerce koruma
ile giren kara camlı, kapkara bir araba!
Arabadan önce içeri koşturan birçok adam,
Sonra aracın sağında, solunda koşuşturan
korumalar.
İnanın bu koşuşturmalara
yatan mevtalar bile merakla birbirlerine soruyorlardır.
Ne oluyor kardeş? Nedir bu
sarsıntı yukarıda ne oluyor acaba?
***
Vay canına ne zor ya!
Mafya babası da olmak çok zor,
Bizim başbakan gibi
başbakan olmakta.
Her an heyecan ve ölüm
korkusu!
Oysa ben ne başbakanlar gördüm, ne
cumhurbaşkanları,
Markette kuyruğa girmiş alışveriş
yapıyorlar veya Atatürk gibi halkın yanında onlarla birlikte denizde
yüzüyorlar.
Bir insan neden kendi
halkından böylesine korkar acaba?
Oysa bu halk sevdiğini korumak için,
sırasında canını veren bir halktır.
***
Başbakan aranan oğulcuğunu yanına almış “
işte ben buyum, var mı bana yan bakan”
dercesine
dolaştı dün.
En büyük benim, benden büyük yok ben ne
dersem o olur havasındaydı.
“Yargı da neymiş, ben ne
dersem o olur” diyor
kendince ama adam haklı.
Hep böyle olmadı mı senelerce?
Herkes karşısında selam durdu ağzından
çıkan kanundu.
Başbakan şanslıydı.
Neden mi?
Karşısında adam gibi muhalefet yapacak
yoktu.
Meydanı hep boş buldu.
Yoksa aranan oğlunu yanına takıp
böylesine rahat olur muydu?
Şanslı olan sadece o değil tabi.
Herkesin böyle bir babası yok.
Mesela;
Silivri, Hasdal, Maltepe, Sincan’da ve
diğerlerinde
Demir parmaklıklar ardına kapatılan yurtseverlerin
böyle başbakan babaları hiç olmadı.
Olsun isterler miydi?
Haşaaa!
Bunun sözü bile edilemez. Çünkü öyle
olsaydı, kahraman yurtsever olmalarına imkân olmazdı.
***
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Erdoğan beni tehdit etti"
diyen Savcı Zekeriya Öz'le ilgili; "devlete
hizmete etmiş savcı söylüyorsa doğrudur” demesi günlerdir basında Öz'e
sahip çıktığı anlamında anlaşıldı.
Savcı yalan söylemez diye düşünmek
hatalıdır. Her savcı bir değildir. Armutlarla elmaları ayırmak gerek.
Cümle hatalıdır ve yanlış anlaşılmaya da
açıktır.
Bana kalırsa Kılıçdaroğlu bu sözleri art
niyetle söylemedi.
Zekeriya Öz’ün devlet görevi yaptığı doğrudur.
Yapmadı mı?
Bal gibi de yaptı.
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının baş
sorumlusu o değil midir?
Bunları ne adına yapmıştı?
TC adına değil miydi?
Ha, şimdi başbakan onu tehdit ediyormuş,
elbette doğru olabilir bunu yadsıyacak ne var ki?
Öküz öldü ortaklık bitti derler buna.
Öz tehdit almışsa ki doğru olduğunu var
sayalım hata, hata ile yıkanmamalıdır.
Doğrusu öyle olmalıdır ama
ben, yalanlar üzerine işlenmiş senaryolar ile yurtseverlerimizi yıllardır
hapislerde çürüten, özgürlüklerini elinden alan, ailelerini perişan eden, bu
adamın bizlerin canlarını böyle yaktığı için hiçbir sözüne inanmam. Çektiğimiz acıları inşallah o da katbekat çeker
derim.
TC.Tünay Süer
Yorum Gönder