Giriş olarak şirk konusunun temel ayetlerinden ikisini vereceğim:
“İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah’ın berisinden yedek ilahlar
edinirler de onları Allah'ı sevmiş gibi severler.” (Bakara, 165)
“Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktir!” (Tevbe, 28)
Sadece bizim tarihimizin değil, İslam tarihinin en rezil şirke batma
olaylarından birini şu günlerde yaşadık. Talan, yalan ve yolsuzluk
dosyalarıyla günlerdir ülkeyi taciz eden iktidar partisi AKP’nin, hem de
imam hatipli bir milletvekili (Fevai Aslan), belediye seçimleri için
propaganda yaptığı sırada ‘liderleri’ni överken, ona iki sıfat verdi:
Birincisi, ‘dünya liderliği’, ikincisi ‘Allahlık’. (18 Ocak 2014 tarihli
gazeteler)
Birinci sıfatı dünyanın takdirine bırakalım ama ikinci sıfatla ilgili
olarak söylememiz gerekenler var. O gerekenleri söylemez isek Tanrı bizi
hesaba çeker. Vekil efendi şöyle dedi:
“Başımızdaki lider Recep Tayyip Erdoğan, Allah’ın bütün sıfatlarını kendisinde toplayan bir liderdir”.
Aman Tanrım! Kur’an böyle bir yüceliği, vahyin muhatabı olan Hz.
Muhammed’e bile vermiyor. Bu söz, bir adamın ‘Allah’lığını ilan etmenin
en pervasız, en cüretkâr ve en rezil perdesidir; tevilsiz, tartışmasız
bir şirk deklarasyonudur. ‘İmam hatipli’ bu adam, söylediğinin, katmerli
bir şirk olduğunu nasıl olur da bilmez. Belli ki bu adam ‘arka bahçe
imam hatiplisi’. O arka bahçeye bir kez girdin mi, Allah belanı verdi
demektir. Ne ilim kalır, iman kalır; ne din, ne Kur’an kalır, ne İslam.
Yağcılık, uşaklık, kutsallaştırma denen imansızlık ve ahlaksızlıkların
bini bir paraya düşer.
Şirk deklarasyonunun yarattığı infiali görünce, bilinen şeytanlıklarına
başvurarak şöyle demeye başladılar: “Onu demek istememiştim”… Öyle mi?
Bir de “Evet, öyle demek istemiştim” mi diyecektin! Elbette ki
kıvıracaksın. Hep böyle yapıyorsunuz. Yahu, siz bu milleti ahmak veya
eşek mi sanıyorsunuz? Yoksa bu milletin vücut aynasında kendinizi
seyrediyorsunuz da farkında mı değilsiniz?
DİNLE, EY MİLLET!
Ey millet! Kur’an bize bildiriyor ki, müşrikler Allah’ın düşmanıdır.
Onların diğer bütün yapıp ettikleri isabetli ve makbul de olsa,
hüsrandan kurtulamazlar. Peşlerine takılanlar da hüsrandan kurtulamaz.
Temel buyruk şudur:
“Yemin olsun, sana da senden öncekilere de şu vahyedilmiştir: Eğer şirke
düşersen amelin kesinlikle boşa çıkar ve mutlaka hüsrana uğrayanlardan
olursun.” (Zümer suresi, 65)
Ey millet! ‘Zümer Suresi - 65. Ayet’in sana söylediği şudur: Sen bu
maskeli şirk zihniyetine prim ve paye verdikçe, Allah da senin belanı
verecektir. Bu zihniyetteki kadrolara itibar edip sonra da haram
paralarla kurduğun binalarda ‘namaz’ adı altında boşuna yatıp kalkma; o
yatıp kalkmalarının sana lanetten başka bir şey getirmeyeceğini Kur’an
bildiriyor. Aç da, bir kere olsun Mâûn Suresi’ni oku. Bak bakalım, insan
haklarına tecavüz edenlerin namazları nasıl lanetleniyor. ‘Mâûn Suresi
Böyle Buyurdu’ kitabını yazdım diye bana kızacağına, aç da oku!
Kur’an’ın temel ibadeti okumaktır. Oku, ey millet; oku!
‘Konuşan eşek’ olmaktan kurtulmanın tek yolu; okumaktır.
Yorum Gönder