Amasya Şeker Fabrikası'na bu sabah yolsuzluk operasyonu düzenlendi. Operasyonda 31 kişi gözaltına alındı.
Amasya Şeker Fabrikası’nda 12 Milyon liralık yolsuzluk yapıldığı
iddiasıyla operasyon başlatıldı. Sabah saatlerinde başlatılan operasyon
kapsamında, aralarında fabrika genel müdürü ve yöneticileri ile bazı
AKP’li eski yöneticilerin de bulunduğu 31 kişi hakkında gözaltı kararı
çıkarıldı. Şüphelilere, haksız kazanç, yolsuzluk, şeker kotalarının
usulsüz kullanımı, resmi belgede sahtecilik gibi suçlamalar yöneltildiği
öğrenilen soruşturma kapsamında, şirketin yüzde 97 zarara uğratıldığı
MASAK raporuna da yansıdı. Müfettişlerin ifadesine başvurduğu bir kişi
ise, skandal bir iddia ortaya atarak, “AKP eski Amasya Milletvekili Akif
Gülle’nin, perde arkasında fabrikada söz sahibi kişi olduğunu” söyledi.
Genel müdür itiraf etti
Soruşturma kapsamında, MASAK müfettişlerince hazırlanan raporda,
fabrika genel müdürü S.A’nın, şeker kotasındaki usulsüz kullanımı itiraf
ettiği de belirtildi. Zararın nedenlerinden birinin, “kotaya tabi
olmayan ve yurt içerisine satılması yasak olan C kotası şekerden fazla
miktarda üretilerek, bölgenin ihtiyacı olan şekerden çok daha fazla
şekerin kayıt dışı olarak piyasaya sürülmesinden kaynaklandığı”, Gümrük
müfettişlerinin hazırladığı raporda da kayıt dışı üretilen şekerin
piyasaya sürüldüğünün belirtildiği kaydedilen MASAK raporunun
ayrıntıları ise şöyle:
“Genel Müdür S.A.; müfettişlere verdiği beyanında; 2009 yılında
Amasya Şeker Fabrikasına 69 bin ton üretim kotası verildiğini, fabrikada
82 bin 900 ton üretim yapıldığını, fabrika üretiminin düşük olmasının
kotayı etkilemesi nedeniyle 2009 yılında üretilen şekerin 1.705 tonunun C
grubuna ayrılması gerekirken ayrılmayarak kayıt dışı ihtiyaç amaçlı
stokta bırakıldığını ve bu şekerin fabrika ambarlarında yıllık sayım ve
kontrollerin yapılması nedeniyle Uğrak Gıda Ltd. Şirketine emanet
bırakılarak 2012 yılının A kotası şeker satışının müsait duruma gelmesi
üzerine anılan firmaya fatura düzenlenerek satıldığını belirterek kayıt
dışı şeker üretimini bizzat itiraf etmiş ancak faturayı ibraz
edememiştir.”
Çiftçilerin denetlemesi mümkün değil
“Doğal olarak C kotası şeker normal piyasadaki değerinden daha düşük
bir fiyata satıldığından ve kayıt dışı satılması nedeniyle her hangi bir
vergi tahakkuku da söz konusu olmadığından, bu fiyat üzerinden şeker
almaya alışmış olan esnaf, daha pahalı olan A kotası şekeri yüksek
fiyattan almak istememektedir. Şirket fabrikanın sistemini yürütebilmesi
adına elinde bulunan A kotası şekeri satmak zorunda olduğundan, bu
şekeri de piyasaya sürebilme adına mecburen çok ciddi iskontolara
girmekte ve doğal olarak gün geçtikçe zarar etmektedir. Kooperatif üyesi
olan çiftçilerin bütün bunları bilme denetleme gibi bir konumları
olmaması nedeniyle çiftçiyi ve bölgeyi kalkındırma görevi olan
Kooperatif ve fabrika yönetiminin kendi gelirlerini çoğaltırken
fabrikanın bütün sermayesini bitirdikleri açıkça görülmektedir.”
Toplam zarar 12,2 Milyon
“Gümrük Müfettişleri raporlarının önemli konu başlıklarında, Tarım
Köy İşleri Bakanlığı Müfettişleri raporlarında ve MASAK Raporunda tespit
edilen yolsuzluklar neticesinde, inceleme konusu
2004-2005-2008-2009-2010-2011 yıllarına ait dönemde Amasya Şeker
Fabrikasının zararının toplamda 4 Milyon 402 Bin 470 TL olduğu, yine
inceleme konusu dönemde haksız kazancın ise 1 Milyon 775 Bin TL olduğu
tespit edilmiştir. Bu dönemde yapılan geç ve usulsüz kayıtlar nedeniyle
devletin 1.583.000 TL vergi kaybına uğratıldığı tespit edilmiştir.
İnceleme konusu 2005-2010 yıllarına ait dönemde S.S.Amasya Pancar
Ekicileri Kooperatifinin zararının toplamda 6 Milyon 78 Bin 434 TL
olduğu tespit edilmiştir. Yönetim ve denetim kurulunu oluşturan örgüt
elemanlarının, kendileri adına elde etmiş oldukları haksız kazançların
kamufle edilmiş olması ve kayıtlarda hiçbir şekilde görülmemesi
nedeniyle her ne kadar tespitlerde görünmese de, şeker fabrikası adına
haksız kazanç ve zarar olarak tespit edilen yolsuzluklardaki toplam
miktar; 12 Milyon 255 Bin 905 TL olarak tespit edilmiştir.
Fazla mesai fazla şeker
Yine Gümrük müfettişlerince hazırlanan raporda ayrıca, “dönem dönem
olması nedeniyle, zarar miktarlarının düşük görünmesine rağmen aslında
yolsuzluğun çok daha büyük meblağlarda ve ciddiyette olduğu
anlaşılmaktadır” denildi. Kayıt dışı satışların, fabrikanın bilgi işlem
sorumlusu E.T’nin bilgisayarında bulunan kayıtlarlar örtüştüğü de
belirtilen raporda, bazı satış işlemlerinde de sahte sevk irsaliyesi
kullanıldığı belirtildi. Raporda, fabrikanın resmi kayıtlarda görünenin
dışında 2,5 gün fazladan çalıştırıldığı ve böylece fazladan şeker
üretimi de yapıldığı ifade edilerek, “Fiilen üretilen ile kayıtlara
yansıtılan şeker miktarı farklı olduğundan Şirketin şeker üretim
maliyeti rakamlarının da gerçeğe aykırı oluştuğu, muhasebe kayıtlarının
bu yönüyle de gerçeği yansıtmadığı dolayısıyla bu süreçte pek çok sayıda
evrakta sahtecilik yapıldığı, Şeker mevzuatına ve Vergi mevzuatına
aykırı hareket edildiği tespit edilmiştir” denildi.
İki liderli örgüt
Raporun sonuç bölümünde ise, şu ifadelere yer verildi:
Şüphelilerden Kooperatif- Şeker eski yönetim kurulu başkanı M.D ile
fabrika genel müdürü S.A’nın, yönetiminde iki liderli görünüm de olan
Çıkar Amaçlı Suç örgütünün Şeker fabrikasını ve Kooperatifini yönetirken
kendi menfaatleri doğrultusunda işleyişe uygun göstermek amacıyla A.B.C
şeker kotalarının usulün dışına kullanımı, satılan şekerlerin sahte
belgelerle bölgelere gitmiş gibi gösterilmek suretiyle Zennunlar ve
Uğrak Gıda şirketlerine satılması ve benzer birçok usulsüzlükler
yaptıkları müfettiş raporlarından ve ifadelerden de açıkça
anlaşılmıştır”
Hakim ayarlamışlar
Müfettişelere ifade veren Emekli ticaret müdürü A.G, ifadesinde,
“Amasya Şeker Fabrikasının Mersin’de M.K isimli bir hakime dönemin
parası ile 500 milyar rüşvet vererek, 43 bin ton civarındaki C kotası
şekerini A kotasına çevirttirdiklerini, bu şekerden 60 Trilyon gelir
elde edildiğini” söyledi. A.G, ifadesinde, Kayseri Şeker fabrikasına
operasyon yapılmasından sonra, Kooperatif- Şeker eski yönetim kurulu
başkanı M.D’nin kendilerine de operasyon yapılacağı düşüncesi ile
yönetimi bıraktığını, ancak adamlarını burada tutarak fabrikayı
dışarıdan yönetmeye devam ettiğini belirterek, çok çağrıcı bir iddiada
bulundu:
“M.D, bu dönemde zarar görmeme adına hükümet kanadına yanaştı. Amasya
eski Milletvekili Akif Gülle ile anlaşarak yönetimin bir kısmını
devretmeyi hedefledi. Bu dönemde eski Merzifon Ak Parti İlçe Başkanı
M.U, fabrika yönetim kurulu başkanlığına seçtirildi. Şu anda yönetimde
M.D ve Akif Gülle, perde arkasından gerçek söz sahibidir.”
Asuman ARANCA / SÖZCÜ
Yorum Gönder