Hukukla restleşme mi? - Gündüz Akgül

Anayasamızın 2. Maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin “demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti” olduğu yazılıdır.
Ne yazık ki ülkemizde uygulanan hukuk, anayasanın bu bağlayıcı kuralıyla hiç bağdaşmamaktadır.
Uzun zamandan beri Özel yetkili Mahkemelerde uygulanan hukukun, evrensel hukuk kuralları ile bir ilgisinin bulunmadığını belirten sanık avukatlarının, hukuk profesörlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, aydınların, muhalefet partilerinin çığlıklarını Mısır’daki sağır sultan duyarken, iktidar Partisinin yetkilileri, bu mahkemelerde görev yapan Yargıç ve Cumhuriyet Savcıları, kendilerini aydın olarak nitelendirip kamuoyuna bildiri yayımlayan “yetmez ama evet ’çiler”, numaralı cumhuriyetçiler, yandaş medya bir türlü duymadı.
Ne zaman ki iktidar ve onun gizli ortağı olduğu savlanan Cemaat arasında kavga başlayıp, yolsuzluk kasetleri ortada uçmaya başlayınca, bazıları hukuku hatırlama gereği duyup bu kez kendinden yana uygulamasını istedi.
Bu istek öyle bir hale geldi ki bir taraftan hukuk diye çığlık atılırken, diğer taraftan hukukla restleşme noktasına gelindi.
Yolsuzluk savları ortaya atılıp iki bakanın oğlu ve yolsuzluğa karışan diğer kişiler tutuklanınca dört bakan hakkında da fezleke düzenlendi.
Uygar Avrupa ülkelerinde günlerdir gündemi işgal eden bu tür bir yolsuzluk savı hükümetin düşmesine neden olurken, bizde bırakın hükümetin istifasını, oğlu tutuklanan, İç İşleri Bakan yolsuzluğu meydana çıkaran ve kendisine bağlı güvenlik güçlerini bu görevden aldıktan sonra lütfen istifa etmek zorunda kaldı.
Bu durum hukuka tamamen aykırı olduğu gibi adeta hukukla restleşmedir.
Adı yolsuzluk savında geçen Başbakanın oğlu, Cumhuriyet Savcıları tarafından ifadeye çağrılmasına karşın ifadeye gitmediği gibi, Başbakan, oğlunu devletin kırmızı plakalı arabasına alarak İstanbul’da, adeta hukuka rest çeker gibi gövde gösterisinde bulunmakta sakınca görmedi.
Belleklerimizi tazelediğimizde hatırlayacağımız gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu, CHP grup Başkanvekili olduğu dönemde, iktidar partisi Genel Başkan Yardımcısı ile ilgili belgeli bir rüşvet olayın gündeme getirdiğinde, CHP’nin, bir iki gazetenin ve namuslu bazı köşe yazarlarının dışında, tıs çıkmamıştı.
Bu olay üzerine 15.08.2008 tarihinde yazdığım “Bizlere Ne Oldu” başlıklı yazımda,
 “Recep Tayyip Erdoğan 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimden önce meydanlarda ‘Yolsuzluklara damardan gireceğiz’ diye yurttaşlara söz vermiş ve oylarını alarak iktidara gelmişti. O günden bu güne kadar muhalefet partisi tarafından birçok Bakanı hakkında yolsuzluk yaptıkları savıyla verilen tüm soruşturma önergeleri AKP’nin oyları ile reddedilmiş, bırakın damardan girmeyi, kenarından teğet bile geçilmemiştir.
Yine seçimlerden önce, AKP Genel başkanı sıfatıyla Erdoğan yurttaşlara seslenirken, ‘AK Parti bütün kadrolarıyla, bunun için yola çıkmıştır. Sıkıntılarımız büyük. Sıkıntılarımızın temelinde yolsuzluk yatıyor. İktidara geldiğimizde, hortumcuların hortumunu keseceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne yiyeceğiz ne de yedireceğiz’ sözünü veriyordu.
İktidara geldikten sonrada Başbakan sıfatıyla ‘Devletin malı deniz, yemeyen domuz döneminin bittiğini, hortumlarını kesiyoruz, kesmeye devam edeceğiz. Milleti nasıl soymuşlar göreceksiniz’ diyordu. Ancak kesilen hortumların hiç birinin, hayli uzamış AKP’lilerin hortumları olmadığı görülmektedir.”
Demiştim.
Aradan beş yılı aşkın bir süre geçmesine karşın değişen bir şey yok.
Başbakan şu anda da her gün yazılı ve görsel medyada, yolsuzluk savlarının hükümete karşı bir darbe olduğunu, gerçeği yansıtmadığını söylemektedir.
Hukukun evrensel ilkesine göre kesin hükümle cezalandırılana kadar herkes masum ve suçsuzdur
Gönül arzu ederdi ki;
Başbakan, adı yolsuzluk savına karışan oğlunu ifadeye göndermemek yerine “ben hukuka güveniyorum, oğlumun bu suçu işlemediğini de biliyorum. Oğlum ifadeye gidecek ve yargıdan aklanıp çıkacaktır” deseydi.
Ne yazık ki demedi. Oğlu ile gövde gösterisinde bulunarak hukukla restleşti.
Herkes unutmasın ki sıkıştığımız zaman anımsadığımız hukuk bir gün hepimize gerekecektir.
Hukukla restleşmek kimseye yarar sağlamamaktadır.
Hukukun üstünlüğünün sağlandığı günleri birlikte görmek dileği ile…

15.01.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget