Son günlerde ülke gündemini işgal eden olaylar anlaşılır gibi değil. Kimin kime hesap sorduğu, kimin olaylardan sorumlu olduğu, kimin zamanında olaylara müdahale edip gereğini yapmadığı, Arap saçı gibi birbirine karıştı. Bu yazıda son günlerde Güneydoğuda yakalanan, aranmak istenen, aratılmayan TIR’lardan söz etmek istiyorum.
Suriye’ye geçmek isteyen TIR’larda silah olduğu konusunda Cumhuriyet Saclılarına gelen ihbarlar üzerine, Cumhuriyet Savcıları güvenlik güçlerine emir vererek TIR’ların durdurulup aramasını istemektedirler.
Emir üzerine TIR’lar aramak isteyen güvenlik güçlerinin karşısına hep MİT elemanları çıkmaktadır.
Savlara göre o TIR’larla Suriye muhaliflerine silah taşınıyorsa, MİT’in orada işi ne.
Kendi ülkemizde 30 yıldır Terörle mücadele edip bunun çok acılarını yaşamışken, Suriye devletine karşı silahlanmış guruplara silah taşımanın mantığı var mı?
Ne ise;
Gelelim son olarak Adana’da yakalanıp aranmak istenen TIR’larla ilgili Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik’in, dediklerini bakalım.
Hüseyin Çelik, durdurulup aranan TIR'larla ilgili konuşurken, “Galiba buradaki savcı arkadaşların niyeti savcılıktan çok daha öteye bir şeydir. Devletin bir kurumu, istihbarat kurumu MİT. MİT’in yasası belli, görevleri belli. MİT Yasası’nın 26. maddesine göre eğer MİT’e ait herhangi bir işlem yapılacaksa Başbakan’dan izin alınması gerekiyor. kimse kafasına göre arama yapamaz. Bu savcılar kimin adına bu işleri yapıyor? Yanlış yapan savcı hesap verir" demiş.
Deveye sormuşlar boynun neden eğri, yanıt olarak “nerem doğru ki” demiş. Hüseyin Çelik’in bu beyanının hangi yanlışını düzelteyim ki.
-Cumhuriyet Savcıları MİT hakkında değil, silah taşıdığı ihbar edilen TIR hakkında işlem yapıyorlar.
-Savlandığı gibi MİT’in başka bağımsız bir devletin işlerine karışma ve yasal olmayan bir guruba silah götürme diye bir görevi var mıdır?
-Cumhuriyet Savcıları hakkında ancak, görevlerini ihmal veya kötüye kullanma konusunda hesap sorulabilir. Bunu da soracak kurumlar yasa ile saptanmıştır. Hüseyin Çelik değildir.
-Bir ihbarı değerlendirerek görevini yapan Cumhuriyet Savcısını hesap sorulur kişi diye hedef gösteren Hüseyin Çelik yargıyı tehditle etki altına almak istemektedir.
Ne yazık ki AKP iktidarı döneminde Yargı öyle bir hale getirildi ki, yasal olmayan konularda hesap soran yargı, kendilerine dokunduğu ve istemedikleri şekilde görev yaptığı takdirde hesap sorulur hale getirildi.
Yargının bu hale getirilmesinde birçok meslektaşımızın da katkısı olduğu şüphesizdir.
Bağımsız yargı, bağımlı hale getirildi mi bu sonuç kaçınılmazdır. Yazık olmuş Türk yargısına.
20.01.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder