Aykut Erdoğdu, henüz kırk iki yaşında genç bir adam!
Sarıkamışlı...
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu...
ABD'de yükseklisans yapan parlak gençlerden...
1995 yılında Hazine Müsteşarlığı'nda kontrolör olarak göreve başlamış ve başkontrolörlüğe kadar yükselmiş.
Şimdi de CHP'de İstanbul Milletvekilliği yapıyor!
Ama seçildikten sonra milleti unutan bazı sosyete vekilleri gibi laf
olsun diye yapmıyor bunu; hakkını veriyor milletin vekili olmanın!
Mesleki uzmanlığını da konuşturarak, vatandaşın çarçur edilen parasının hesabını soruyor.
Yolsuzlukla savaşıyor; koca koca değirmenlerin üzerine elindeki tahta kılıcıyla koşuyor!
***
Meclis'te "AKP'nin kâbusu" olarak nam salmayan bu genç vekil
Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle çok ilginç bir soru önergesi daha
verdi.
Bu soru önergesinde, Türkiye'ye sokulduğu iddia edilen milyarca dolarlık "kara para"ya ilişkin sorular yöneltti.
Bakın o sorulardan bazıları aynen şöyle:
***
İran'dan TIR'larla gelen 20 milyar ABD dolarının uzun süre kayıtlara
alınmadığı, daha sonra Merkez Bankası kasasına girdiği doğru mudur?
Merkez Bankası'nın elinde kaynağı belli olmayan efektif var mıdır?
Bu efektiften MİT'in bilgisi var mıdır? Söz konusu efektifin ülkeye
getirilmesinde MİT mensupları görev almış mıdır? Almışsa kimin bilgisi
dahilinde bu görevlendirme olmuştur?
Bu paraların transferlerine kırmızı pasaport hamili bazı eski ve mevcut AKP milletvekillerinin aracılık ettiği doğru mudur?
Bu transferler nedeniyle İran'da nasıl bir soruşturma yürütüldüğüne dair bilgiler var mıdır?
Bazı milletvekilleri ve bakanlar ile MİT yetkilileri usulsüz ve kayıt dışı milyarlarca ABD dolarını uçaklarla taşımış mıdır?
Enerji Bakanı'nın oğlunun İran'dan doğalgaz satın alımında resmi bir görevi bulunmakta mıdır?
Başta ATV-Sabah medya grubu ve BMC gibi TMSF tarafından el konulan
kuruluşların el değiştirmesinde kayıt dışı paranın sisteme sokulduğu
iddiaları doğru mudur?
***
Sorulara bakar mısınız?
Normal bir dönemde her biri bir hükümeti düşürür!
Çünkü boru değil; bu genç adam, vekilleri kara para kuryeliğiyle
suçluyor; bakan çocuklarından birinin daha adını gündeme getiriyor!
***
Peki; Başbakan bu sorulara yanıt verecek mi?
Verecek tabii...
En fazla, "söz konusu iddialara ilişkin bir kanıt olmadığından" söz edip topu taca atacak!
***
Cumhuriyet savcıları...
Bu soru önergesi çok ama çok önemli!
Eğer iktidarın gazabına uğramaktan korkup bu soruların yanıtını araştırmazsanız...
Yediğiniz ekmeğin hakkını vermemiş olursunuz!
DOLAR!
Kim ne derse desin, bu hükümeti DSP-MHP-ANAP iktidarının yaptığı
devalüasyon ve aynı dönemde patlak veren ekonomik kriz iktidara getirdi.
Türk lirası, son günlerde tıpkı o dönemde olduğu gibi büyük bir hızla kan kaybetmeye başladı.
Örneğin, Aralık ayı başında 2,06 lira vererek aldığımız 1 dolar için bugün 2 lira 20 kuruş ödemek zorunda kalıyoruz.
Ekonomistler, "Eğer önlem alınmazsa doların 2,5, avronun da 4 liraya ulaşması kimseyi şaşırtmasın" diyorlar.
Yani dostlar, "balon ekonomisi" patladı; patlayacak...
Aman önleminizi alın!
En azından kimseye dolar cinsinden borçlanmamaya özen gösterin!
GÜNÜN SORUSU
Fethullah Gülen'in avukatları, ikidar-cemaat kavgasında iktidardan
yana saf tutan ve Fethullah Gülen'e hakaret üstüne hakaret yağdıran Akit
gazetesine iki ayda 60 dava açmış... Sorum bu avukatlara:
Akit'e açtığınız davalar yüzünden Fethullah Hoca'nızın manşetten hedef gösterilmesini göze aldınız mı?
Soner'in acı günü!
Gazeteci kardeşim Soner Yalçın'ın babası Ali Mehmet Yalçın vefat etti.
Soner Yalçın 2009 yılında çıkan "Bu Dinciler O Müslümanlara
Benzemiyor" kitabının girişinde bakın babası Ali Mehmet Yalçın'ı nasıl
anlatıyor:
"Babam seksen üç yaşında. Altmış altı yıl beş vakit namazını kılan ve
her daim camiye giden babam bir gün eve geldi ve 'Zalimlerin gittiği
camiye gitmem bir daha' dedi. Gitmedi de... O gün her zamanki gibi öğle
namazı için camiye gitmiş. Ve imamla tartışmış! Tartışma babamın şu
sözüyle başlamış:
'Hoca efendi, okuduklarınızın Türkçe mealini söyleseniz de tüm cemaat aydınlansa.'
Vay sen misin camide 'Türkçe' sözünü ağzına alan! Dinci imam küplere
binmiş; babamı Müslümanlar'ın arasına fitne sokmakla ve neredeyse
dinsizlikle itham etmiş. Üstelik cemaatten bazı dinciler de imama destek
çıkmış.
Hatta biri tutup 'Bu Halk Partililer hep böyledir' demesin mi?
Babam şaşkınlık içinde kalakalmış..."
***
Ali Mehmet Yalçın'a Allah'tan rahmet, Soner Yalçın'a ve ailesine başsağlığı diliyorum.
Günün İsyanı!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Atatürk Orman Çiftliği'nin
(AOÇ) yakınlarındaki bazı altgeçitlere "A"yı atarak "OÇ" altgeçidi adını
vermiş... İsyanım; bu tür madrabazlıklarla Atatürk'e hakaret
ettiklerini sanan Ankaralı kent yöneticilerine:
İlle de OÇ tabelasını dikmek istiyorsanız; oturduğunuz semtlere
dikin... Böylece Atatürk Orman Çiftliği'ne gitmek isteyenler sizi bulup
adresi doğrudan sorabilirler!
Mustafa Mutlu
Yorum Gönder