Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ neden tutuklandı? Neden Cumhuriyet tarihinde ilk kez Genelkurmay Başkanlığı görevini onurla yapan bir komutana neden Silivri kapıları, özel mahkemeler açıldı, neden Genelkurmay başkanıyken önünde diz çökenler onu sorguya çeker oldu.
Hayatının 40 yılını Türk ordusuna hizmet etmekle geçirmiş ve terörü yenmek için ölümü göze alan bir Genelkurmay başkanına emekli olduktan bir buçuk yıl sonra reva görülen muamele küçümsenecek derecede affedilir bir olay değil, kabul edilmemeliydi? Türk ordusunun onurunu ve moralini kırmak amacıyla işlenmiş bir büyük ve vahim hatadır bu. Bunun vebali de göreceksiniz ağır olacak. Org. Başbuğ eleştirilebilir hatta TSK’nin en mahrem yerlerini sivillere açtığı için suçlanabilir, hatta bugüne gelişte onun demokrasi ve hukuka bağlılığı üzerinde konuşulabilir. İşleyen bir hukuk devletinde bir Genelkurmay başkanını, bir suç işlemişse ve bu görev suçuysa bile, savcıların önünde ellerini önünde bağlayarak sorgulanması, özel yetkili bir mahkemeye sevk edilmesi, Silivri’ye gönderilmesi sadece orduya ve demokratik hayata değil, aynı zamanda anayasaya da aykırıdır. Çünkü 12 Eylül’de kaşla göz arasında değiştirilen anayasa hükümleri içerisinde Genelkurmay Başkanlarının yargılanacağı yer açık ve net belirtiliyor: Anayasa Mahkemesi yani Yüce Divan.
Ordusuz Devlet Olur Mu?
Elbette olmaz.
Bu ordu Cumhuriyeti ve devleti iç ve dış düşmana karşı korumak ve kollamakla yükümlü bir ordudur. Atatürk ve İsmet Paşa tarafından kurulmuş tek disiplinli ordumuzdur.
9. Cumhurbaşkanı Demirel 12 Eylül’de Başakanlıktan alınıp Hamzaköy’e götürüldüğünde şöyle demişti:
“-Bana niye direnmedin, şapkanı aldın gittin diyorlar. Ben neyle direneceğim, benim topum tüfeğim yok ki. Benim bir tek ordum var, ona karşı gelemezdim.”
Bu sözleri anımdayınca şu aşağıdaki açıklmayı yadırgamamak hatta terörün kaynağını kurutmak isteyen TSK’ya bir gözdağı anlamını taşıyan bu harekete karşı çıkmak görev borcudur. Bakınız bu tutuklamadan sonra bayram edenler kimler?
BDP Başkanı Selahattin Demirtaş‘ın söylediklerine bir göz atın:
Barış ve Demokrat Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, (Kürtçe eğitimi uygun görmüyorum) diyen Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel’e öyle bir tepki gösterdi ki: “Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. Bunu böyle bil. Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha Genelkurmay Başkanı. Bizim nazarımızda zerre kadar değerin, kıymetin yok yanımızda.”
Gördünüz mü BDP Genel Başkanı kiminle uğraşıyor ve apoletleri omzundayken dokunamadığı ve randevu istese kapısında kuyruk olacakları bir komutana emekli olunca nasıl acımasızca hücum ediyor ve bu cesareti nereden alıyor? Nereden alacak. Bakın Sayın Cumhurbaşkanı bu olay karşısında sıcağı sıcağına ne demişti:
“-Herkes yargı karşısında eşittir. Bırakalım ve bekleyelim yargı kararını versin.”
Şimdi cüretin kaynağı nasıl olur da bu bir cümlelik yorumun içerisine sığar mı diyeceksiniz.
Sığıyor. Bal gibi sığıyor!
Bu demektir ki; Sayın Genelkurmay Başkanı Necdet Özel emekli olunca onun da yeri belli oldu: Silivri ya da Hasdal. Ola ki Sayın Genelkurmay Başkanı teröre karşı bu tutumuyla Demirtaş’ı kızdırsın bakalım!
Kurtul Altuğ/AYDINLIK
Yorum Gönder