Miting - Cüneyt Arcayürek


Ne Ankara, ne İstanbul ne de İzmir mitingleri...
Günlerdir ilgi CHP’nin Diyarbakır mitingi üzerinde yoğunlaştı.
Dokuz yıldır bu kentin semtine
uğramayan, Kürt sorununda açılımdan söz etmeyen CHP’nin, yeni kimliğiyle Diyarbakır’da halka inmesi kimi beklentilere yol açtı.
Kılıçdaroğlu’nun bugüne dek diğer illerdeki söylemlerini üç aşağı beş yukarı yinelediği gün; Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum
…Ankara’da Kürt sorununa doğrudan bağlantılı, 10 Başlıkta CHPnin Anayasa Vizyonu başlıklı raporu basına açıkladı.
Batum, Genel Başkanı’nın Diyarbakır konuşması ile, bu çalışmalarının birbirini tamamlayacağı düşüncesiyle yeni anayasa vizyonunu aynı gün açıklamayı uygun gördüklerini söylüyor.
Oysa Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da Batum’un açıkladığı ilkelerin olası yeni anayasada yer almasına çalışacaklarını duyurabilir; örneğin anayasanın 66 maddesindeki vatandaşlık tanımını değiştirmeyi önereceklerini, yeni anayasada Türk ifadesinin Türkiye vatandaşı diye tanımlanacağını söyleyebilir ve sorunun çözümüne olumlu katkılar yapacaklarını duyumsatabilirdi.
Böylece konuşmaya renk getirebilirdi.
Acaba Kılıçdaroğlu, Batum’un açıkladığı yürürlükteki anayasadaki değiştirilmesi önerilemeyen ilk 4 maddesinin yeni anayasada korunacağını Diyarbakır’da söylemeye çekindi mi?
Kılıçdaroğlu, böylesi olası bir soruyu önceden yanıtlayacağına, her partiden iki üyenin katılacağı Akil Adamlar’ın çözüm olanaklarını araştırıp saptayacağını yinelemekle yetindi.
***
Kılıçdaroğlu Akil Adamlar’ı işaret ediyor. Süheyl Batum’un açıkladığı CHP vizyonu ise; Kürt sorununun çözümüne temel ilkeleri saptayacak yeni anayasa için Anayasa Meclisi kurulmasını öneriyor...
Akil Adamlar ancak yeni anayasanın temel ilkeleri ışığında çözümler araştırabilir.
Kürt sorunu ile yeni anayasa birbirinden ayrı görülebilir mi?
***
Şaşırtıcı gelişme Diyarbakır’a Kılıçdaroğlu ile çıkarma yapan, mitingi ve konuşmayı izleyen çoğu gazetecinin, gerek miting gerekse konuşmayla ilgili saptamalarını yazmamış olmaları. Örneğin (izinliymiş çarşambaları, isteseydi yazabilirdi, çünkü) mitinge hevesle giden Hürriyet yazarı Ahmet Hakan dün gazetedeki köşesinde yoktu!
Batum’un açıkladığı CHP raporunu örneğin Hürriyet ve Milliyet gibi gazetelerin önemsememesi, hiç sözünü etmemeleri arka sayfalarda üç beş satırla geçiştirmeleri de dikkat çekiciydi.
Mitinge fazla yer vermedi medya.
Mitingden önce de sonra da; basında beklenen ölçüde izlenimler aktaran yazı ve haber yoktu.
Yandaş olmayan medya; acaba ne oldu da günlerce davulunu çaldığı mitinge lakayt kaldı?
***
Mitingden sonra izlenimlerini yalnız CNN Türk’ten Yavuz Oğhan canlı yayında kamuoyuna aktardı.
Oğhan’a göre mitingin simgesel bir önemi var. Civar illerden getirilen partililerle meydandaki kalabalık ancak 3 bin dolayında.
Kılıçdaroğlu, kente girmeden önce gelen meydan zayıf bilgisine aldırış etmiyor. Olsun diyor. Bugünün anlamı kalabalıktan çok daha fazla.
Kepenkler kapanmadı. CHP otobüsü meydana giderken sokak ilgisizdi.
Oğhan’a soru: Kılıçdaroğlu bir şey söyledi mi, yeni mesaj verdi mi?
Mitingi TV’lerden izleyenlerin yorumu ile Oğhan’ın mitingden hemen sonraki saptaması aynı: Hayır!
Yeni bir şey söylemedi; hatta bugüne kadar söylediklerini de yinelemedi.
Bu kardeşiniz sorunu çözecek! Bölgeye barış getireceğim! Kürt sorununu çözmek Kemal Kılıçdaroğluna nasip olacak! demekle yetiniyor.
Vaatler, söylemler güzel! Ama soru bugün de yarın da geçerli: Sorunu nasıl çözeceksin?
Ama:
CHP’nin; Kürt sorununun çözümüne önemli katkıları olacağı umudunu vermesi…
…Diyarbakır’da 9 yıl sonra miting yapması -abartmamak koşuluyla- önemli bir olay!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget