AKP Kurgusu... - Mustafa Balbay



AKP ve çevresindeki iktidar grubu 12 Haziran’a yüzyılın seçimi diye bakıyor. Bu tanımı açarken de, yeni Meclis’in anayasa yapacak olanağı elde etmesiyle birlikte devletin tümüyle yeniden
şekillendirileceğini ifade ediyorlar. Onlara, AKP’nin iktidar olması yetmiyor, muhalefeti de istiyorlar!
AKP çevresindeki iktidar grubu, kendi içinde şu sorunun yanıtını arıyor:
- Muhalefetimiz nasıl olsun?
Bakalım demokrasi daha ne kadar ilerleyecek!
Aynı yapının topluma bakışı nasıl?
Bunu, Başbakan’ın açıkladığı projelerde, yaptığı konuşmalarda, hükümetin uygulamalarında görmek olası.
AKP, toplumun bütün kesimlerinin kontrol edilebileceği ve yönlendirilebileceği bir çark kurdu.
***
Çarkı dört başlıkta toplayabiliriz.
İlk sırayı ranttan beslenenlere vermek gerekir. Bu grup aynı zamanda AKP’nin motor gücü. Etkili bir şekilde AKP iktidarının sürmesi için bastırıyorlar.
Örneğin Başbakan İstanbul’u boğazlayacağını açıkladı. Rant grubu için bir değil 2-3 seçimlik fırsat demek!
Ankara’da 500 bin nüfuslu yeni bir kent kurulacağını söyledi. Proje her şeyiyle belliymiş; tek kusuru var, yeri belli değil!
İkinci ana grup yardımdan beslenenler. Bu kesim sayı olarak çok yüksek ama, etkinlikte rant grubunun çok gerisinde.
Yoksulluk AKP için önemli bir yönetim ayağı. Aynı zamanda rant kesimiyle de bağlantılı. Onlara yapılacak yardım da ciddi bir ekonomik döngü.
Üçüncü grup, her iktidarın yarattığı dönem zenginlerini anımsatıyor. Ancak AKP’ninki çok ileri bir uygulama. Kimi ihaleler öyle yapılmış ki iktidar değişse bile çark değişmeyecek. En azından şu andaki kurgu böyle.
Dördüncü grup ise yukarıdaki üç şıkka da girmeyen, kontrol edilmesi zor, o nedenle ne yapıp edip bastırılması, sindirilmesi gerekenler. Bu kesime hapisten ekonomik yaptırımlara kadar her şey uygun!
***
AKP’liler bu çarkın hep böyle kalacağını, hatta giderek daha da sağlamlaştırılabileceğini düşünüyor olabilirler.
Bu çok zor, hatta olanaksız. Ne olursa olsun toplum iktidarı değiştirme gücünün tadına vardı.
AKP’nin manevra gücünü, bu gücü uygulama yeteneğini elbette teslim etmek gerekir. Ancak “2023’e kadar plan yaptım, her şey kafamdaki gibi olacak demek de zor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir numaralı koltuğunun 2012’de mi yoksa 2014’te mi boşalacağı ikilemi devam ediyor. Yani önümüzdeki yıl belirsiz ama, 2023 belli!
AKP 12 Haziran’a önceki iki genel seçimden biraz daha farklı bir iklimde gidiyor. 2002 ve 2007’de iyi kullandıkları bir mağduriyet zemini vardı. Şimdi bu yok. Yer yer denedikleri malzemeler tutmuyor.
Mağduriyet, yukarıda sıraladığımız katmanların yapıştırıcısıydı. Üstüne bir de meydan okuma ekliyorlardı.
Mağduriyet üstü güç gösterisi!
Hiç de fena bir denklem değil!
Ancak bu denklem 12 Haziran için istedikleri gibi kurulmuş değil.
Gerçek dışı suçlamalara, arayışlara girmelerinin nedeni bu.
Sabahattin Eyuboğlu’nun güzel bir sözü var.
Diyor ki:
Yalanların en alçağı halka ve çocuklara söylenendir. Çünkü her ikisi de kolay inanır!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget