Demokrasi adına seviniyoruz.
Asker postalı korkusu aşıldı.
Darbe olur beklentisi bitti.
Hep birlikte izliyoruz.
Şu 45 günlük seçim sürecinde çok tahrik oldu. Ordu özellikle seçim propagandası sırasında aşırı tahrik edildiği halde “uyarı yazma” tuzağına düşmedi. Ergenekon davaları sırasında da askerler; “demokrasinin kestiği parmak acımaz, adalete saygılıyız” duruşu gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar.
Fakat korku şekil değiştirdi.
Ordudan, sivile transfer oldu.
Sivil darbe korkusu uç verdi.
Sivil başbakan seçilerek geliyor.
Seçimle gitmiyor.
İktidarda başı dönüyor.
Diktatöre dönüşüyor.
Tayyip Erdoğan, eleştiri yazdı diye gazeteci Abbas Güçlü’ye “bedelini ödeyecek”, eğilip bükülen yazılar yazamayan Nuray Mert’e “Namert… Kendini kaybetmiş kin kusucu…” seçimlerde oyların çoğu AKP’ye değil CHP’ye çıkar dedi diye işadamı İnan Kıraç için de “risk alıyor…” korkutması yaptı.
Xxx
Sanki darbe yapmış general!
Beğenmediğini damgalıyor.
Hükmünü veriyor.
Korkutuyor.
Kendisi bile “diktatör korkusu yarattığını” fark etmiş olmalı ki, son TV söyleşisinde; “Başarıya alıştık, başımız dönmez” açıklaması yapma ihtiyacı duydu.
Başı döner mi?
Seçimle geldi.
Diktatörlüğe sapar mı?
Tarihte sayısız örnek var. Onur Öymen, seçimle gelip “iktidarları devam etsin diye başları dönerek diktatörleşenleri” anlatan 470 sayfalık yeni bir kitap yazdı. Şu sırada mutlaka okunacak kitaplardan biri olan Onur Öymen’in “Demokrasiden Diktatörlüğe” adlı kitabının tamamını benim bu köşede, hakkını vererek, yazmam mümkün değil. Seçimle gelip başı dönmüş diktatörlerden özet çıkardım.
Bakın baş dönmesi neler yapıyor:
CROMWELL:
Seçimle iktidara geldi. İktidarında güç kaybetmeye başladığını anlayınca 40 silahşörüyle parlementoyu bastı. Yeni anayasa yaptı. Anayasaya “Cromwell, ömür boyu koruyucu Lord olacaktır” maddesi koydu. Bütün yönetim gücünü ve yargıyı da ele geçirdi. İngiltere’yi askeri yönetim bölgelerine ayırdı, her bölgeye kendine bağlı bir korgenarali başkan olarak atadı. Kendisi öldükten sonra oğlu Richard’a “Koruyucu Lord” olma hakkı getirdi. Galler Bölgesi ve İskoçya’da katliamlar yaptı. Dönemi sona erince mezarı açıldı, cesedi çıkartıldı. Kafası kesildi ve 24 yıl boyunca parlemenoto binası önündeki direğin tepesine asılarak ibret olsun diye teşhir edildi.
MUSSOLİNİ:
Sosyalist görüşlüydü. Halktan biriydi. Halkı etkiliyordu. Şiddetli savaş karşıtıydı. Seçimle iktidara geldi. Seçim kanunu değiştirdi, oyların yüzde 25’ini alan Meclis’deki milletvekilliğinin yüzde 75’inin sahibi olma hakkını getirdi. İtalyan faşizmini kurdu. Demokrasiyi rafa kaldırdı. Halka baskı yaptı. Şiddete başvurdu. Meclisi devreden çıkardı, İtalya toplumunu yönetecek kararları Faşist Parti’nin Büyük Konseyi alıyordu. Başbakan olmakla yetinmedi 7 bakanın yetiklerini de kendinde topladı. Ülkeyi İkinci Dünya savaşına soktu. İtalya acılar içinde kıvrandı. Ayağından astılar.
HİTLER:
Seçimle geldi. Bütün yetikleri kendinde topladı. Tam bir diktatör oldu. Yargıyı ele geçirdi. Alman işadamlarını korkutup sindirdi. Basını yandaşlaştırdı. Sanat ve Kültüre hegemonya kurdu. Nazi ırkçılığını yükseltti. Sadece Almanya’yı değil bütün insanlığa acılara boğdu.
MAREŞAL PETAİN:
Seçimle geldi. Franız Meclis’inden olağanüstü yetkiler çıkarttı. Kiliseyi ele geçirdi. Fransa’da Üçüncü Cumhuriyeti sona erdirdi. Fransa’yı bütün kurumlarıyla işgalci Alman Nazilerinin maşası haline getirdi.
Xxx
Görüyorsunuz. Köşeye sığmadı.
Başı dönerlerin sayısı çok.
Bizden örnekler de var.
Birinci Meşrutiyeti ilan eden Abdülhamit’in ve seçimle gelen Adnan Menderes’in iktidar hırsıyla sonradan nasıl diktatörleştikleri Onur Öymen'in kitabında belgeleriyle anlatılıyor.
Yorum Gönder