Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören; “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, kurum halinde çalışan kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçundan sürdürdüğü soruşturmanın sonunda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla
4 sayfalık fezleke düzenledi…
Silivri Cumhuriyet Başsavcısı böyle uygun görmüş, neler olacak izleyip göreceğiz. Başbakan Erdoğan bu konudaki soruya; “Olması gereken olmuştur” diye ulemalara yakışan bir cevap verdi !…
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından öğrenmek istediğimiz şudur;
* “Anayasa Mahkemesi, Ana Muhalefet Mahkemesi oldu”
* “Anayasa Mahkemesi, CHP’nin arka bahçesi oldu”
* “Bir basın açıklamasından hareketle Tam Gün Yasası hakkında 24 saatte iptal kararı veriyor Danıştay. 24 saatte… Yahu 30 ayda karar veremediğin herhangi bir konuda şimdi kalkıyorsun 24 saatte bu kararı nasıl veriyorsun?”
*Danıştay’ın bizim dönemimizde bazı yatırımlara karşı takındığı ideolojik tavır, ülkemize ciddi miktarda kaynak kaybettirdi…”
Bunları ve benzeri sözleri Başbakan Erdoğan yüzlerce defa söyledi. Bu sözler hem adil yargılamayı engellemek, hem de görevli mahkeme ve hakimlere kurumsal olarak hakaret değil midir?
Yoksa, hakaret sayılması için görevli hakime; “Sarhoşsun sen ulan, sana gösteririm” denmesi mi gerekir? (RP İL Başkanı iken Tayyip Bey, mahkemede hakime bunları söyleyip, hapse girmişti..)
MİLLİ GÜVENLİK KURULU
Milli Güvenlik Kurumu, Devletin Milli Güvenlik Siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili kararların alındığı ve varlığını Anayasamızın 118. Maddesinden alan en üst Devlet Kurumudur.
MGK; Cumhurbaşkanı(Başkan)-Başbakan-Genelkurmay Başkanı- Başbakan Yardımcıları- Adalet-Milli Savunma-İçişleri- Dışişleri Bakanları- Kara- Deniz-Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kuruludur…
Bu kurulun, 5 yıl üyeliğini yapan Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Silahlı Terör Örgütü kurmak ve yönetmek” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu !…
2002 yılından bu yana, yüce kurulda görev yapan ve gizli devlet sırlarına vakıf çok sayıda Kuvvet Komutanı da benzeri suçlamalardan cezaevindeler, fakat haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı yok, yargılama süresi devam ediyor. İçlerinde 4 yıldan fazla bir zamandır tutuklu olanlar var, serbest bırakılıp, Savcının canı sıkılınca tekrar tutuklanan var. Bu durumdan birinci derecede memnun olanlar; Cemaatin yazarları ve besleme elemanları, Kürtçü-Bölücüler-Devlet düşmanı liberaller…
Türk Milletinin ise yüreği kanıyor…
Kurulun Başkanı Cumhurbaşkanı Gül hakkında; “Devlet parasını yasalara aykırı biçimde partisine aktarmak” iddiasıyla dava var.
Kurulun ikinci başkanı Başbakan Erdoğan hakkında; “Kalpazanlık-Sahte Bilet- İhaleye fesat” suçlarından açılmış davalar var.
Kurulun Bakan üyelerinden birinin lakabı; “Ali Dibo”.
Cumhurbaşkanı-Başbakan-Başbakan Yardımcıları-Bakanlar hakkında Anayasa Mahkemesinin; “Bunların yönettiği parti, Cumhuriyetin Lâiklik ilkesine karşı eylemlerin odağı” olmuştur, şeklinde kesin kararı var.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu kişiler hakkında “5 Yıl süre ile siyaset yasağı” istemiştir.
Milli Güvenlik Kurulunun “Sivil” üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi hakkında kesinleşmiş yargı kararı ve dokunulmazlıkları sebebiyle bekleyen “yolsuzluk” iddialarıyla açılmış davalar var.
Var olmasına var da, bunlar hala görevde ama Türk Ordusunun Komutanları hapiste.
Bunlar “İleri Demokrat” , komutanlar ise demokrasi düşmanı…
AKP İktidarının alt-üst etmediği, karıştırmadığı, bozmadığı herhangi bir devlet kurumu kaldı mı acaba?…
DUAYLA İKTİDARA GELDİK
Eski Manisalı yeni Bursalı, Başbakan Erdoğan’ın “Bülent Abisi”, Cindoruk’un “Ağlayan Kaşarı” Değerli yazar Kıymet Nadir Bindebir’in “Hamdullah Bey’i” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç;
“Duayla iktidara geldik, topla, tüfekle, tankla bizi götüremiyorlar iktidardan” demiş…
İnanın bu takım, tam tamına “Mart Kedisi” gibi, hem seviyorlar, hem de bağırıyorlar !…
10 senedir iktidardalar, ortada ne tank var, ne tüfek, ne de top.
Hepsi “Ali Kıran-Baş kesen” gibiler. İstediklerini vezir, istemediklerini rezil edebiliyorlar…
Kıymet Nadir Bindebir’in deyişiyle; “Ah Hamdullah, seni iktidara getiren ‘Goldman Sachs duası ve IMF ayetidir.’ Vahiy indiren makamlar; ABD-AB- Barzani-PKK-Bankalar-IMF ve muhtelif yabancı istihbarat servisleri…”
Önemli olan gelinen yere duayla gelmek değildir, önemli olan giderken duayla, hem de hayırdua ile gitmektir. Eğer ben de Türk Milletini biraz olsun tanıyorsam, Türk Milleti bunlar için şimdiden duaya başladı. Fakat hayırdua’ya değil, beddua’ya…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu
Yorum Gönder