Viktatörle Diktatörün Oyları - Ali Sirmen

Son günlerde biri muvazzaf, öbürü emekli veya miadı dolmuş iki diktatör gündemde.
Biri halen Macaristan'ı yöneten Viktor Orban. Despotizmi kurumlaştıran anayasayı 1 Ocak 2012de yürürlüğe soktuğu, demokrasiyi, yargıyı da, yasama ve yürütme gibi kendi denetimine alan bir rejime dönüştürdüğü için ülkesinin üyesi olduğu AB tarafından yakın takibe alınmış olan Orban artık Vıktatör diye anılıyor.
Gündemdeki ikinci kişi de 12 Eylül 1980de Türkiye'de darbe yaparak, iktidara el koyan Evren, nam-ı diğer "Netekim Kenan".
Viktatör namıyla anılan Victor Orban AB'nin yakın takibinde, kendisinden uygulamasından vazgeçmesi, demokratik kurumlan eski hale iade etmesi isteniyor. Bu konuda, ülkemizde de iyi tanınan Jose Manuel Barosso şu açıklamayı yaptı:
- Birlik ilke ve değerlerine uyulmasını sağlamak için tüm gücümüzü kullanacağız.
Macaristan'a uygulanacak yaptırımlar arasında, bu ülkenin AB organlarındaki oy hakkının askıya alınması ve de ekonomik yaptırımlar uygulanması bulunuyor.
Özelikle acilen 15 milyar Avro krediye ihtiyacı olan Macaristan'ın bu alandaki istemlerinin geri çevrilmesi gündemde.
Birlik ilke ve değerlerine bir üye tarafından uyulmaması AB tarihinde ilk değil.
Daha önce de Avusturya'da ırkçı Haider iktidarı demokratik ilkeleri çiğnemişti.
***
Nazi eğilimlerini açıkça sergileyen ırkçı Jörg Haider'in iktidara gelmesi AB'de büyük tepki yaratmış ve Viyana'ya yaptırımlar uygulanmıştı.
Ne var ki, AB'nin yaptırımları fazla etkin olmamış, hatta ters tepmiş, Brüksel de geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Bu kez de aynı şey otur mu?
Yoksa bu kez geri adımı Viktatör Orban m atar? Bunu yasayarak göreceğiz
Yalnız tabii burada ince bir nokta var.O daiViktatör,ün ve partisi Fidesz,in son seçimde oyların yüzde 53,ünü alması.
Yani Macaristan,da halkın yarıdan fazlası Viktatör,ün Yargıtay,ı,anayasa mahkemesini,tüm bağımsız ve özerk kuruluşları sultasına almasını destekliyor.

Bu durumda Brüksel'deki "beyler”in veya Avrupa Parlamenterler Assamblesi'nin Macar halkının iradesini hiçe sayma yetkileri var mı?
"Viktatör Orban,ın durumunu anladık, ama bunün Ne tekim Kenan İle ne İlgisi var?" dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Gerçekten, Oban halkın oylarının çoğunluğunu alarak iktidara gelmiş bulunuyor.
Ama Kenan Bey'in durumu öyle mi?
***
Netekim Kenan Bey, İktidara silah tehdidiyle el koydu. Halka hiçbir şey sormadı.
Ama bugün unutulmuş olan bir gerçeği anımsamamızda yarar var. 12 Eylül 1980'de Türkiye o halde idi ki, bir oylama yapılsa, darbe destek bulurdu.
O günleri yaşayanlar belleklerini yoklasalar hoş olmayan bu gerçeği hatırlayacaklar.
"Ama böyle bir oylama yapılmadı. Yapılsaydı belki de sessiz çoğunluk, büyük bir ekseriyetle darbeyi mahkûm edecekti" denecek şimdi.
Ne var ki, 7 Kasım 1982 günü yapılan halkoylamasında, Türk halkı yüzde 91 'in üstünde bir çoğunlukla hem 12 Eylül! rejiminin anayasasına "evet" dedi hem de darbenin başı faşist diktatörü bağrına basarak, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttu. Netekim Kenan Bey de yedi yıl o koltukta, millet tarafından seçilmiş bir kişi olarak kaldı.
Bir anlamda, 12 Eylül darbesi 7 Kasım 1982 oylamasıyla onaylanmış, aklanmıştı.
Bu durumda halkın onayıp akladığı bir diktatörden ne adına hesap sorulacak ki?
İşte meselenin can alıcı noktası da burada zaten. Kritik soru şu:
- Viktatörün önceden, diktatörün sonradan aldıkları oylar, hukuk ve demokrasi dışı eylemlerine meşruiyet kazandırabilir mi?
Meseleyi böyle yalın ortaya koyunca her şey daha netleşiyor galiba.

Ali Sirmen/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget