"Tarihte iktidardan ayrılmaya razı olmayan, İktidarda tutunabilmek İçin başka çaresi kalmayınca da vatandaşın temiz dîn duygusu üzerine saltanat kurmayı göze alabilen, bir siyasi zümre gene vatandaşın din duygusunu alet ederek, her alanda, hayatın her kesiminde ve siyasi hak ve hürriyetlerden (fırsat ve imkân bulduğu gün) vicdan hürriyetine kadar bütün hürriyetlerde, her tahribatı gözünü kırpmadan yapabilmiştir.''
Bülent Ecevit 2 Nisan 1958 tarihli yazısında böyle diyordu.
Demokrat Parti'nin sona yaklaştığı bir dönemde yazılmış bir yazı... Din sömürüsünü son umut olarak benimsemeye başlayan Menderes hükümetine bir uyan, daha da çok yurttaşlara...
***
Hiç de eskimiş bir yazı değil, on yıldır iktidarda olan AKP'nin iktidarda kalmak heveslerinde kolaylıkla kullandığı ve daha kullanacağı!..
Bülent Ecevit o günlerde CHP'nin genç bir milletvekili idi. Bir gazeteci olarak tehlikeyi görüyordu.
"Devrimci bir kuşak yetişmiş, aşılan yoldan bütün bütün geri dönülmesine imkân verecek köprüler yıkılmış olsa bile, devrimlere karşı sürekli bir tahrip hareketi, henüz önümüzde bulunamuzun yolda gerekli hızla ilerlememizi elbet önleyebilir.''
***
Ecevit'in korkusu genç yaşında başlamış, ömrü boyunca aynı endişeler İçinde yaşamış! Milletvekili, Başbakan olarak en güçlü görevlerde de!..
Devrimi önleyen, önlemeye kalkan, sonunda Cumhuriyet devrimlerine karşıt bambaşka bir cumhuriyet kurmak hesapları, bütün bütün kesilmemiş, adım adım, Erbakan'ın ya da Pensilvanya'daki hoca efendinin dilediği gibi devletin tüm yönetimini ele geçirme gerçekleşmeye doğru gidilmiş ve adaletiyle, askeriyle, malıyla mülküyle, iktisadi bunalımlarıyla, her türlü gerilemeleriyle, bir toplum oluşturulmak istenmiş...
***
Bizler de bunu görmüştük, yazmıştık; o 60 öncesinde gidiş tersti, Mustafa Kemal devrimleri geriliğin yolunu kesiyordu, bu yüzden yıkılmalıydı.
***
Devrimci Bülent Ecevit, birkaç kez Başbakan oldu, ama bu gerileme eylemlerine ' dur diyemedi.
Şimdi onun yıllar önceki uyarısını okurken acı acı gülümsüyoruz:
"Bu tehlikeye karşı uyanık olmak, mücadeleye hazır olmak, iyi niyetli, sağduyulu ve kendi kendine saygılı her insanın, İnsanlık borcudur. Çünkü ancak bu borç Ödendiğinde insanca yaşanabilir."
Oktay Akbal/Cumhuriyet
Yorum Gönder