ABD yanlış istihbaratla şunları hedefledi: - Sabahattin Önkibar

35 kişinin ölümü ile sonuçlanan Uludere’deki bombalama hadisesi tıpkı Kıbrıs Harekatı esnasında kendi savaş gemimizi batırmamız misali dramatik bir kazadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin aldığı istihbarat gereği harekete geçmesi kuşkusuz görev icrasıdır lakin istihbaratın kimden ve nasıl geldiği temel sorudur!
“MİT ben vermedim” diyorsa, belli ki istihbaratı veren anlaşmalı olduğumuz ABD’dir!
Evet bu müessif kaza ABD’nin verdiği maksatlı istihbaratın sonucudur!
Peki ABD böyle bir şeyi niçin mi yaptı?
AKP hükümeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk defa birlik olup PKK’yı çökertme taarruzuna geçtiği için!
Evet bu kaza organizasyonuyla ABD, KCK ve dağ operasyonları ile çöküntüye girip bölgede psikolojik üstünlüğü kaybeden PKK’ya hayat öpücüğünü sunuyor.
Bu kaza ile beraber PKK hem bölgede, hem bütün Türkiye kamuoyunda, hem de dünya basınında yeni bir alan ya da iklim bulacaktır!
Bir şeyin ısrarla altını çizmemiz gerekiyor!
PKK, ABD’nin Türkiye’yi kendi çıkarlarına kilitlemek için kullandığı bir araçtır. Ortadoğu’da yeni bir harita peşinde olan ve bunun için harekete geçen Washington’un hele de bu süreçte böyle bir araçtan yoksun kalmak istemeyeceği aşikardır.
Daha açık anlatımla ABD, PKK kartını Türkiye’nin Suriye ve İran’a fiili tavır almasında kullanmak isteyecektir. Dolayısı ile Washington “PKK kartı elinden çıkmasın” diye son aylarda örgütü köşeye sıkıştıran AKP iktidarı ile TSK’yı zorda bırakacak yanlış istihbarat tezgahını kurmuştur!
PKK olgusu ayrıca Kuzey Irak’taki malum Kürt oluşumunun akıbeti ve de BOP bağlamında Türkiye için hedeflenen federatif yapı ile Yeni Anayasa olayında da önem arzediyor. Dolayısı ile ABD TSK’ya verdiği yanlış istihbaratla sadece Ordumuzun ve devletimizin itibarını yere sermedi aynı zamanda yukarıda söylediğiz gibi örgüte hayat öpücüğünü sundu!
Cemaat MİT’i niçin hedefe oturttu?
Mehmet Baransu ile Emre Uslu’nun kim olduklarını anlatmama gerek yok!
Taraf Gazetesinde yazan bu iki ismin malum odağın kalemşörleri olduğunu ve bilgi olarak poliste yuvalanmış unsurlar tarafından beslendiğini bilmeyen yok.
İşte bu iki isimden Mehmet Barunsu son Uludere olayında MİT’i hedefe oturttu ki, Tayyip Erdoğan bile buna isyan etti.
Dahası Erdoğan Baransu için “MİT’de böcekleri var” dedi ki, bir Başbakanın bunu söylemesi önemlidir!
Hemen soralım o böcekler kimlerdir ve o ifade ile ne kastedilmiştir?
Hatırlayın bu sütunda bir hafta önce yazıldı: Bu Mehmet Baransu bir AKP’linin valizle İsviçre’den para getirdiğini köşesinde yazmış ama hiçbir AKP’li bu iddiaya “Hadi oradan” diyememiştir! Belli ki bu Baransu’dan elindeki bilgilerden hareketle AKP zirveleri pek ürküyor!
İşte böyle biri şimdi Başbakan’a, MİT’e ve devlete adeta meydan okurcasına esrarengiz laflar ediyor ki, bu durum Ankara kulislerinde, “MİT’in Cemaat tarafından ele geçirilmesi projesine devletin dur demesi ve Baransu’nun da karşı saldırıya geçmesi” olarak değerlendiriliyor!
Bir başka spekülasyon ise Mehmet Baransu ile Taraf Gazetesinin, Uludere’deki bombalama olayında “ABD şüpheli olmasın ve Türk kamuoyunu tarafından hedefe oturtulmasın” diye bilinçli olarak MİT’i boy hedefi yaptığıdır!
Beşar Esad , Tayyip Erdoğan halkını bombalıyor dese?
Kim söylemişse ne güzel söylemiş:
Alma mazlumun ahini, çıkar aheste aheste!
Çok değil birkaç ay ya da hafta öncesine gidelim:
Tayyip Erdoğan Suriye lideri Beşar Esad için, “Halkına zulüm ediyor, halkını bombalatıyor” dememiş miydi?
Oysa aynı şey bugün kendisi için üstelik kendi ülkesinde yayınlanan gazeteler tarafından söyleniyor!
Erdoğan bu manşetler üzerine “Hangi ülke kendi halkını bombalar” gibi bir ifadeyi bile kullanmak zorunda kalarak kısa bir süre önce Beşar Esad için ettiği sözü tekzip etmiş oldu!
Söyleyene değil, söylete bak demişler!
Türkiye’deki bombalama ABD’nin verdiği yanlış istihbarat sonucu, Suriye’dekiler ise ülkenin birliği ve bütünlüğünü koruma adına oldu. Hangisi eleştiriye muhtaç onu sizin vicdanınıza bırakıyorum!
Sahi tam bugünlerde Beşar Esad çıksa ve Tayyip Erdoğan halkını bombalatıyor dese tepkimiz ne olur? Köpürür ve küplere bineriz değil mi?
Yazımızı yine bir atasözü ile bağlayalım:
Sana yapılmasını istemediğini, sen de başkasına yapma!
Arkadaş ziyareti ile terörist olan generaller!
Başlığa bakıp olur mu öyle şey demeyin hadise aynı ile vakidir!
Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner!
Kara Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu!
Hava Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Hasan Aksay!
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit.
Evet bir önceki dönemin TSK komuta kademesine, özel yetkili savcılık tarafından teröre yardım ve yataklık iddiasıyla dava açıldı!
Peki ne ile mi suçlanıyorlar?
Balyoz davasından yatan subay ve general arkadaşlarını ziyaret ettikleri için!
Olur mu öyle demeyin, oldu ve oluyor!
Sadece bu fotoğraf bile Türkiye’nin bugününü ve yargısını anlatmıyor mu?

Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget