Bombayla ölenleri kurtaracak model vardı! - Necati Doğru

56 yıldır mayınlı duruyordu.
Yağmur suyuyla sulanmış.
Kendi otuyla gübrelenmiş.
Kendi doğasıyla yaşamıştı.
Âdem’in cennetten kalkıp dünyaya geldiği ilk günkü gibi ekilmemiş, biçilmemiş, kirlenmemiş, tuzlanmamış, yozlaşmamış, çoraklaşmamış olarak kalmıştı; işte bu yüzden altın değerindeydi.
Hatırladınız değil mi!
Mayınlı topraklar vardı.
216 bin hektar deniliyordu.
Mayından temizlenecekti.
Ne oldu?
Neredeyse 4 yıl doldu.
Unutuldu, gitti.

Dünya organik tarıma dönüyor.
Hormonsuz, gübresiz, ilaçsız doğal ürünler Avrupa’da, ABD’de ve diğer zengin ülkelerde 2.5 ile 10 kat fiyat yüksekliğiyle alıcı bulabiliyor. Antalya’da, Adana’da, Harran’da ürettiğin domatesi 1 dolara satıyorsan, bu arazide yapacağın organik tarımla ürettiğin domatesi 10 dolara satabileceksin.
Bunun için çaba gerekiyor.
Proje... Plan... Samimiyet...
Önce mayınlar temizlenecek.
Sonra bu geniş arazinin küçük parçalara ayrılıp “ekonomik ölçekten” çıkmaması için en azından “Avrupa Birliği ortalama işletme ölçeğinde” kullanıma açılması gerekiyordu.
***


İşte bu mayınlı araziler yabancı şirkete, “temizle mayını, 44 yıl sen ek biç modeliyle” peşkeş çekilecekti. Gazetelerin yazması, iktidara esir düşmemiş  iyi insanların haykırması, halkın tepkisini yükseltmesiyle; “arsız peşkeş çekme iştahı” durdurulmuştu.
Bakanlık ihale açacaktı.
Mayınlar temizlenecekti.
Toprakların bölgedeki yoksul, topraksız eski sahiplerine, “büyük tarım çiftlikleri kuracak” şekilde örgütlenip organik tarım yapmak üzere verilmesi gerekiyordu.
4 yıl geçti ne oldu?
Mayınları temizleyemediler.
Yoksul, topraksız köylüye dağıtamadılar. Mayınlı topraklardan Güney Doğu Anadolu’nun yoksulları için bir üretim ve hayata tutunma modeli çıkartamadılar.
Dönüm başına domates üretimi:
Türkiye ortalaması 7 ton.
Mayınlı arazi temizlense.
Organik tarım yapılsa.
Dönüme 11 tona çıkabilirdi.
Dönüm başına buğday üretimi:
Türkiye ortalaması 250 kilo.
Mayınlı arazi temizlense.
Organik tarıma açılsa.
Dönüme  650 kiloya çıkabilirdi.
Böylece Güneydoğu Anadolu’da “bütün çiftçilik birikimleri cahil feodal ağa toprağında ırgatlık ve yarıcılıktan öteye gitmeyen köylülere” gözleriyle görüp öğrenecekleri verimli işletme modeli sunulmuş olacaktı.
Xxx
Bunu yapsalardı; Irak’tan katır sırtında kaçak sigara, çay, şeker ve mazot getirmeye çalışırken yanlışlıkla bombalanıp ölen ve içlerinde 12 yaşında çocukların da olduğu 35 yoksul köylüye önerilebilecek bir model olurdu. 
Bunu yapmakta avanta yoktu.
Bunun için mi yapmadılar?


(uyan borusu)
50 lira için!

Gazeteciler, ölenlerin yakınlarına ulaştı. Yakınlarının ağızlarından; “ölenlerin durumu” yazıldı: Komşu ülkede ucuz, iç piyasada pahalı ürünleri(sigara-mazot-çay-şeker gibi) getirmeye “kaçağa çıkmak” diyorlarmış. Katır başına 50 lira kazanılıyormuş. Ölenlerden birisi 13 yaşındaki Erkan Encü, babasına; “Bu sefer ben de gideyim, belki 100 lira kazanırım” demiş. Köyde 130 hane var. 60 hane korucu,4 hane gazi ailesi,1 tane şehit ailesi, 3 tane memur ailesi var. Diğerleri boşta ve kaçakçılık yapmaktan başka işleri yoktu.

Necati Doğru/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget