Bahçeli’nin bu otomobilleri garajda duruyor. Dün bazı parti yöneticilerine sorduğumda, “Otomobillerden daha önce haberleri olmadığını” söylediler. Ama, bilen birisini buldum. O, “Makam aracının gitmemesine rağmen, eğer genel başkan evinde yoksa, anlarız ki
otomobiliyle çıkmıştır. Onu bulacağımız yeri biliyoruz. Genelde tamircide olur. Arabalarının bakımını hiç ihmal etmez, tamir ve bakımı sırasında da hep başında durur” diyor.
İnandırıcı bulunmayan örgüt
Adana Emniyet Müdürlüğü, önceki güne kadar adı-sanı duyulmamış bir örgütü ortaya çıkarttığını açıkladı ve örgütün hedefinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye suikast hazırlığı olduğu belirtildi.
12 Eylül 1980 öncesinde “Türk İntikal Tugayı” isimli bir örgüt vardı. Bunun üyeleri ülkücü olarak bilinen kişilerden oluşuyordu. Ancak, bu örgütün bugün adı-sanı bile kalmadı. Şimdi, aynı örgütün adını çağrıştıran örgüt ortaya çıkarıldığı açıklanıyor ama bu örgütün solcu bir örgüt olduğu belirtiliyor.
Örgütün adı “Türk İntikam Birliği Teşkilatı Direniş Hareketi”ymiş. Hemen söyleyelim böyle bir örgüt adı olmaz. Bunlar, olsa olsa çek-senet tahsilatı yapmaya çalışan, küçük çapta haraç toplayan ve kendilerine biraz da siyasi hava vermeye çalışan kişiler olabilir. Nitekim, o örgütle ilgili aylardır yürütülen çalışma sonunda gözaltına alınan 9 kişiden 5’i ilk sorgusundan sonra salıverildi.
Dün, Bahçeli’nin çevresiyle de konuştuğumda, onların da, Adana Emniyet Müdürlüğü’nün “Bahçeli’ye suikast yapılacak” açıklamasından sonra örgütle ilgili araştırma yaptığını ve genel başkanı bilgilendirdiklerini öğreniyorum. “Terör örgütü” diye açıklananlardan birisinin üzerindeki def terden MHP’nin telefonlarının çıkması, Bahçeli’ye suikast yapılacağı anlamına gelmez. Üstelik, bu örgüt aylarca izlenmiş, dinlenmişse ne yaptıklarını, neler hedeflediklerini daha iyi görmesi gerekirdi.
Bahçeli’de iddiaları önemsememiş olacak ki, tutuklananların da 5-10 gün içinde serbest kalacağını söylüyor. Dolayısıyla, “suikast” iddiasını Bahçeli’de inandırıcı bulmadı. Dahası koruma sayısında artış olmadığı gibi ek bir önlemin alındığını da hissetmediler. Bu da ayrı bir gariplik…
Dinleme-izleme skandalında olanlar
MHP’de yaşanan kaset skandallarının yanı sıra, MHP’nin telefonlarının dinlenmesi, genel başkanın izlenmesi olayları yaşanmış, MHP yöneticisi avukat Hamit Kocabey, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Ne zaman? Mayıs ayında.
Dün, MHP Genel Başkanına soruşturmalarla ilgili soru yöneltildi. Bahçeli, bu konuda ellerindeki çok önemli bilgi ve belgeleri C.Savcısına verdiklerini, ancak bugüne kadar bu konuda hiçbir ilerleme olmadığını belirti. Bahçeli, “Eğer bu tür olayların üzerine gidilmezse, iftiraların sonu gelmez ve yuvarlanarak bütün siyaseti kapsar” diyordu. Basın toplantısından sonra, Avukat Hamit Kocabey’e soruşturmanın ne durumda olduğunu sorduğumda şunları söyledi:
“ÖSYM’de şifre skandalı yaşanmıştı. Sonuç ne oldu? Savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılığa çok ciddi belgeler sunmamıza rağmen bugüne kadar bir gelişme olmadı. Soruşturmayla ilgili görevlendirilen Emniyet mensupları, tüm çabalarımıza rağmen, gelip olay yerinde bir inceleme bile yapma gereği duymadı. Biraz daha zamana yayıp, bu konuda da kovuşturmaya yer olmadığı ilişkin karar verileceğini tahmin ediyoruz. Ne yazık ki bu kadar ciddi olayın üzerine yeterince gidilmiyor.”
Başbakanın yaptığını yapmadı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın yaptığını yapmadı; bir ayrım yapmadan tüm gazetelerin ve televizyonların temsilcilerini kahvaltılı basın toplantısına davet etmişti. Salonda, 21 kamera bulunması da, Bahçeli’nin toplantısına olan ilgiyi gösteriyordu.
Bahçeli dün hemen her soruya açık ve net cevaplar verdi. O, pek gülmez ama dünkü sohbet toplantısında hem güldü, hem güldürüp farklı bir Bahçeli portresi de çizmiş oldu.
Saygı Öztürk/SÖZCÜ
Yorum Gönder