GAZETECİ arkadaşım Tuncay Özkan’dan mektup aldım. Tuncay Silivri’de tututklu. Tutukluluk süresi nerdeyse üç yılı bulacak… Ve bugüne kadar suçu kendisine söylenmedi! Suçunu bilmeden yatıyor. Her duruşmada mahkeme heyetine haykırıyor:
“Benim suçum nedir? Suçumu söyleyin, bilerek yatayım.”
Yargılama devam ediyor ve biteceği yok! Ne zaman biteceğini kimse bilmiyor. Tuncay Silivri’de kitaplar yazdı, uğradığı haksızlıkları belgelerle anlattı. Ne yapsa faydasız. Çabaları sonuç vermiyor, tahliye talepleri her seferinde bir‘e karşı iki oyla reddediliyor. Mahkeme başkanı tahliye istiyor, iki üye karşı çıkıyor.
Gazeteci arkadaşım Tuncay Özkan’ı yıllardır tanırım. Sizler de anımsayacaksınız. Kanaltürk’ün sahibi idi. AKP iktidarı muhalif yayın yapan ve çok izlenen bu kanalı bitirmeye karar verdi. Üzerine devletin her kurumundan elemanlar gönderildi ve Kanaltürk bitirildi.
Kısa süre sonra Kanaltürk el değiştirdi ve şimdi Fethullah ekibinin elinde!
Tuncay bu seçimlerde bağımsız aday. Eğer benim yaşadığım Ankara’da olsaydı, oyumu seve seve Tuncay Özkan‘a verirdim. Ne yazık ki değil.
O halde bu mektubu İstanbul’un Anadolu Yakası’nda yaşayan yurtsever,Atatürkçü insanlarımızın dikkatine sunmayı bir görev biliyorum.
Kendisinden dün aldığım mektubu sizlere aynen iletiyorum:
***
“Sevgili Emin ağabey, hasretle ve özlemle selamlıyorum. Bildiğiniz gibi 12 Haziran seçimlerinde İstanbul Anadolu Yakası bağımsız milletvekili adayıyım. Desteğinizi istemek amacıyla yazıyorum size.
Silivri’de esir tutulduğum için sesimi duyurma olanağım yok. Miting yapamıyorum.
Reklama param yok.
Sizin aracılığınızla hem değerli seçmenlerime, hem de yurttaşlarıma duygu ve düşüncelerimin özetini sunmak, seçmenlerimin oyunu istemek, sizin desteğinizi almak istiyorum.
Türkiye cahil, bağnaz, hoşgörüsüz, kibirli ve korkak olduğu için saldırgan olan kindar bir dönemi yaşıyor. Özgür vicdanları susturmak, tek politik ve dini güç olmak, gerçekleri ortadan kaldırmak, cehaleti egemen kılmak, düşünenleri konuşanları, yazanları korkutmak ve yıldırmak isteyen iktidar, 13 Haziran sonrasında topyekün savaşa hazırlanıyor.
Buna karşı durmak ve bu kötü gidişi engellemek için Meclis’te olmak istiyorum. Çünkü Türkiye şiddetin egemenliğine teslim ediliyor. Ulusun birliği ve beraberliği yıkılıyor. Yolsuzluk, yozluk, yoksulluk, karanlıkla el ele, insan onurunu, umudu ve mutluluğu yok ediyor.
Size ve yurttaşlarıma söz veriyorum:
Bulunacağım Meclis’te hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Türkiye’de umut ve mutluluğun iktidarı kurulana kadar mücedele edeceğim. Kazanacağımıza eminin. Bu karanlığın üzerine Mustafa Kemal’in aydınlığı ile güneş gibi doğacağımıza da eminim. Silivri zindanında nadasa bıraktığım özgür yüreğim bana ‘Zamanı geliyor’ diyor.
Mustafa Kemal’in düşüncesini güce, sesini eyleme ve iktidara taşımanın zamanı geliyor. Bunun sözünü veriyorum.
Bunu, ruhumdaki inancı güce, eyleme ve iktidara taşımak amacıyla, yepyeni bir başlangıç için istiyorum.
Türkiye’yi BİZ’e inanan, güvenen, destekleyen herkesi İstanbul Anadolu Yakası’nda benimle olmaya, BİZ olmaya çağırıyorum. Özgür günlerde kucaklaşmak üzere diyorum.
Size en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
İstanbul Anadolu Yakası bağımsız milletvekili adayı Ahmet Tuncay Özkan.
Silivri 1 No.lu Cezaevi B/2 tecrit hücresi.”
Yorum Gönder