Günaydın! - Cüneyt Arcayürek Köşe Yazısı


AKP lideri; bir aydır CHP’ye ve MHP’ye, bağımsız adaylarla yarışa katılan BDP’ye her mitingde, her TV’de ağzına, aklına geleni söylüyor.
Muhalefet partilerine halkın oy
vermemesini istiyor. Muhalefet de AKP’ye…
Seçimin doğası bu. Eleştirilecek yanı yok. Fakattt:
RTE; örneğin Economist gibi saygın bir derginin CHP’ye oy verilmesini istemesine hâlâ tahammül edemiyor, sindiremiyor.
Neredeyse muhalefetin iktidara, iktidarın muhalefete oy vermesini onaylayacak ama…
…bir dergi, üstelik yabancı bir dergi; CHP’ye oy verilmesini salık verecek ha! Liderin saldırılarına gem vurmasını beklemek olanaksız!
Sinirlerinin bozulmasına belki de bir başka etken neden oldu. Belki de bu denli sinirlenmekte haklı.
Medyamızın kocaman gazetelerinde, kocaman puntolarla; -memleketin geleceği ve demokratik rejimin selameti için-…
CHPye oy verin diye bir manşet göremiyor. Görülemiyor!
Türk medyası cesaret edip her alanda şikâyetçi olduğu AKP’nin uydurma ileri demokrasi düzenine karşı, manşetlerden; CHPye oy verin diye halka seslenebiliyor mu, seslenebilir mi? Hayır!
Bu nedenle, bir İngiliz dergisinin CHP’ye oy verilmesini salık vermesi derin yankılar uyandırıyor ve tabii Economist’e RTE tahammül edemiyor.
***
RTE’nin İngiliz dergisini (veya Batı medyasını) korkutması olanaksız.
İngiliz dergisinin yazıişleri sorumlusu ile yazarını, burada yaptığı gibi, ne evden yaka paça yakalatarak; -argo diliyle- dama, Silivri’ye atabilir… ne de vergi memurlarını (medyamızın kimi gazetelerine yaptığı gibi) derginin üzerine salabilir.
Üstelik Economist; CHP’ye oy verilmesindeki nedenin gerekçesini de açıklıyor.
Üstüne üstlük AKP hükümetini övüyor da...
Hükümetin ekonomide, dış politika ve ordunun siyasetin dışına itilmesi gibi alanlarda başarılı performans sergilediğini, Türkiyenin bölgesinde ve dünyada ekonomik ve siyasal güç haline geldiğini yazıyor.
Bu övgüler yetmiyor RTE’ye.
Zira Başbakan’ı asıl sinirlendiren neden; derginin, CHP’ye, demokrasi için oy verilmesini istemesindeki gerekçe.
Dergi açıkladığı gerekçede yalnız da değil.
Türkiye’de seçim sathı mailine girilmeden çok önceleri, AKP’nin 2011’de yine tek başına gelmesi olasılığından söz edilirken, özenle, önemle bir kaygının altı çiziliyor ve…
…AKP bu kez şayet 367 milletvekilli çoğunluğu yakalarsa; RTE’nin ilk işi yeni bir anayasayı kendi amaçlarına uygun ve referanduma da götürme gereğini duymadan gerçekleştireceğinden korkuluyordu.
***
İçerideki ve dışarıdaki kaygılar örtüşüyor.
Burada da Economist’in yazdığı gibi, RTE’nin tek başına anayasa yapmasını ve daha otokrat hale gelmesini engellemek için…
…CHP’nin parlamentoda daha güçlü temsil edilmesi gerekiyor.
Economist, genel manzarayı; otokratik (tek adamlık) güdülerinin yanı sıra, yolsuzluğun artması, basın özgürlüğünün saldırı altında olması, Türkiyede Çindekinden daha fazla sayıda gazetecinin cezaevlerine kapatılması, kaygı verecek kadar çok sayıda karşıtını, ‘düşmanını’ hapsetmesi, bunlar arasında çok sayıda emekli subayın da soruşturmalara malzeme olması diye özetliyor ve...
...bu nedenlerle RTE’yi engellemek için parlamentoda 367’lik çoğunluğu yakalamaması gerektiğini gerekçe gösteriyor.
***
İstanbul mitinginde İngiliz dergisinin mantıksal, gerçekçi eleştirilerine AKP’nin yanıtını özetleyen yazılı şu pankart herhalde RTE’yi mutlu etmiştir: Defol The Economist!
Dün kimi köşe yazılarının başlığı da şöyleydi: Batının RTE yargısı değişiyor”.
Başlık şunu özetliyor:
Bu ülkede onca yıl, aydır RTE’nin otoriter uygulama ve amaçlara yöneldiği yazılıyor, konuşuluyor.
Demek oluyor ki; Batı medyası, neden sonra, nihayet; uyandı!”
Günaydın!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget