Yurtseverler - Mehmet Halil Arık

Her yurtsever bilmeli ki; iyi niyetle önümüze konulmuş bir sandık değil bu. Demokrasilerde çiğnenen yasalara yasallık kazandırmak adına sandık konmaz, aksine, o yasayı çiğneyenler cezalandırılır.

Yurtseverler - Mehmet Halil Arık
İnsanımıza ve toplumumuza dair iyi ve güzel şeylerin oldukça uzağındayız bugün.
İraden dışında önüne bir sandık geliyor. Ve bu sandıkla, zaten kısıtlı olan yönetime katılma, temsil ve direnme hakların tümüyle elinden alınıyor. Öngörülebilen ve öngörülemeyen tüm yetkiler tek kişinin emir ve komutasına bağlanmak isteniyor. Böyle bir sistemin adı zaten “cumhuriyet” olmaktan çıkacaktır da, olsa ne yazar!...
Ne yazık ki, bu devir işleminin birinci ayağına TBMM “evet” dedi.
Senden alınacak “onay” ile dönülmez yola girilecek. Dünya bu rezaletin örneğini 1933 Almanya’sında yaşamıştı. Parlamento tüm yetkilerini Hitler’e devretmiş, ve bedelini 54 milyon ölü, 150 milyon yaralı ve yüzmilyonlarca acı, gözyaşı ve göç mağduru ile halka ödetmişti. Olayın basite alınır tarafı yok!... Durum ne bir tek kişiye düşmanlık, ne de siyasi husumet!...
Tek kişinin elinde toplanan bu yetkiler, her kim olursa olsun, mutlak bir hakim yaratır. Bu hakimiyetle kurulacak rejimin adını peşin koyalım: Faşizm!...
Hiç değilse Sultan fetvasının olurunu Şeyhülislamdan alırdı. Getirilmek istenen sistemde izin ve onay alınacak bir makam da bulunmuyor.
İşte akla, izana, vicdana sığmayan en önemli hüküm de budur.
Bu cümle, bir inat, bir öfke, bir karalama olarak söylenmiş değil, ayniyle öyle olacaktır.
18 Maddelik Anayasa değişikliğinin arkasına gizlenen amaçlar insan zekası ile alay edecek kadar akıl ve vicdan dışıdır.
Kan ve gözyaşı ile kazanılmış Kurtuluş Savaşı sonrası ülkemiz insanları ilk kez bu denli iki uç arasındaki bir garabete sürüklenmiş görünüyor: Önümüze getirilen “evet – hayır” tercihi ile halk, padişahlık ile cumhuriyet; Sevr ile Lozan, kulluk ile vatandaşlık, fetva ile yasa, emir ile hukuk arasına sıkıştırılmıştır.
Senin kararın ülkenin sadece bugününü değil, yüz yıl sonrasını da belirleyecek.
“Evet” de senin oyun, “hayır” da!..
Birinin sonu karanlık, belirsizlik ve teokrasi, diğerinin arkası aydınlık ve demokrasi…
Dayatılan kirli siyasetle onursuzluğun zirve, erdemin dip yaptığı bir ülkede karanlık bir belirsizliğe doğru sürükleniyor olmanın yüklediği yük ağır.
Önemli bir kararın eşiğine itile itile getirildik. 15 yıldır bazen gizliden bazen açıktan, dayatılan kirli siyasetle ulaşılmak istenen hedefin son meyvesi toplanmak ve son noktası konulmak isteniyor.
Her yurtsever bilmeli ki; iyi niyetle önümüze konulmuş bir sandık değil bu. Demokrasilerde çiğnenen yasalara yasallık kazandırmak adına sandık konmaz, aksine, o yasayı çiğneyenler cezalandırılır. Demokrasilerde yasalar işletilmiyorsa meşruiyet yok olmuş demektir. Direnme hakkı da tam bu noktada başlar. Bizler de bu garabet duruma karşı direnme hakkımızı vereceğimiz “hayır” oyu ile ortaya koyacağız.
“Hayır” demek için binlerce nedenimiz var!...
Sandıktan çıkacak “Evet” yasa çiğneyerek yaratılan fiili duruma çare bulmak değil, mevcut cumhuriyet rejiminin temeline dinamit koymaktır!...
Sandıktan çıkacak “Evet”in özü, ne cumhurbaşkanlığı, ne başkanlık!... Düpedüz, tek adam sultası, yani Sultanlık diktası kurmaktır!.. Bu yetkiler kime verilirse verilsin sonuç, kaçınılmaz olarak bir sultan, bir tiran yaratır. Devamı, babadan oğla geçecek padişahlık olmayacağının garantisi yoktur. Bu dayatmanın ülkeyi hangi yeni açmazlara sürükleyeceği belli değildir.
Bu belirsizliğin yolunu kesmek elimizdedir henüz.
Bu halk oylamasındaki kararımızla ülkenin geleceğini şekillendireceğiz. Vereceğimiz oyların sonucunda ya tek adamın inadına – ihtirasına teslim edilmiş bir ülke çıkacak ortaya, ya da vereceğimiz ortak kararla aydınlık ve özgürlükçü bir ülkeyi yeniden kuracağız.
Göğsümüzü gere ger diyoruz ki bu memleket bizim - hepimizin… Geçmişinde emeğimiz, geleceğinde hakkımız var!... Bu zorlu günlerde sahip çıkma görevimizi de bilmek zorundayız.
Bu ülkenin geleceği, yaşanan kaosun, bozulmuş huzurun, küçülmüş ekmeğin, yok olmuş hukukun, darmadağın olmuş devlet sisteminin sorumlusu olanlara, AÇIKLANAN NEDENLERLE daha fazla emanet edilemez. OYUMUZ HAYIR!....

Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget