Evet, 4 haftada 5 saldırı ile sanki sıradan olaylar haline gelmeye başladı bu terör eylemleri.
Henüz Beşiktaş olayının sıcaklığı soğumadan İzmir’de saldırı oldu.
Bu sefer emniyet güçlerimizin dikkati sayesinde ucuz atlattık diye seviniyoruz.
İki terörist gebertilmiş.
Üç kişi olduğu tahmin ediliyor ve üçüncüsü aranıyor.
39 masum insanı katleden cani ise halen bulunamadı.
İzmir Adliyesinin önüne bomba yüklü araç, el bombaları ve roketatarlarla katliam yapmaya gelen PKK'lı teröristleri, trafik polisi Fethi Sekin’in dikkati sayesinde hedefledikleri büyük katliamı gerçekleştirememişler.
Kahraman polisimiz, araçtan şüphelenip arama yapmak isteyince teröristler önce aracı onun üzerine sürmüşler, şerefsizler sonra araçtan inip koşarak uzaklaşmaya başlamışlar. Bu sırada teröristlerden biri, elindeki düzenekle, LPG’li olduğu belirtilen araçtaki bombayı infilak ettirmiş.
Kahramanımız yaralı halde mermileri bitene kadar onları kovalamış ve tekini öldürmüş.
Ne yazık ki kendisi de şehit olmuş.
Türkiye’de Astsubay Ömer Halisdemir ve Fethi Sekin gibi böyle gözü pek yiğitlerimiz olduğu müddetçe Türkiye asla ne diz çöker ne de yenilir.
Ne var ki bazıları Kürt, Türk, İslam, Laik diyerek ülkeyi içeriden bölmeye çalışıyorlar.
Dincilik ve linç kültürü başladı.
Reina katliamından hemen sonra sosyal medyada “oh çekenler” ortaya çıktı…
İzmir neden bombalanmıyor diyenler ortaya çıktılar.
Ülkenin Dinayet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve tüm camilerde okutulan yılbaşı hutbesi gibi.
Ülkemizin kurucusu, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan hakaretler gibi..
Tüm bunlara sessiz kalan sorumlular sanki bölücülüğe göz kırpar gibiler.
Türkiye böyle yönetilmemelidir.
Hele böyle bir zamanda…
Ülkemiz gerçekten karanlık günler yaşıyor ve Ortadoğu girdabına sürükleniyor.
Geçmişten ders çıkartmalıyız.
Sonuç olarak tüm bu kanlı olaylar gösteriyor ki Türkiye’yi Yugoslavya, Irak kısacası ortadoğuya çevirmek istiyorlar.
Bunun baş sorumlusu 15 yıldır ülkeyi yöneten, daha doğrusu yönetemeyen AKP iktidarıdır tabi.
İktidar aklını başına almalıdır.
Türkiye ayrışmaya değil birleşmeye, kardeşliğe yol almalıdır.
Bizler diyoruz ki bizi kimse bölemez ve bölemeyecektir.
Güçlüyüz ve hepimiz kardeşiz.
Düşmana karşı el ele mücadele etmeliyiz.
***
Türkiye hem terör belasından hem de Bahçeli’den kurtulacak inşallah.
“Benim oyum TBMM Genel Kurulunda da, referandumda da evet, diğerlerini bilmem” diyebilen bir genel başkanı ilk defa gördük.
Milliyetçi Hareket Partisi üyelerine, delegelerine, milletvekillerine hakarettir bu.
“Diğerlerini bilmem” sözleriyle partisine karşı ne kadar lakayt olduğunu göstermektedir.
Bahçeli’nin partisini bitirmek istediğini aylardır yazmaktayım.
Bana ne diyemeyiz, böyle bir lüksümüzün olmadığını düşünüyorum.
Malum AKP’nin sandalye fazlalığı ile muhalefet partilerinin “ki şu anda CHP ve MHP var görünen “ iktidarın işine gelmeyen hiçbir önergeleri kabul görmemektedir.
Bahçeli yapacağını 7 Haziran seçimlerinde yaptı zaten.
Muhalefet partileriyle anlaşma yolunu seçeceğine 1 Kasım seçimlerini ve dolayısı ile
Erdoğan’a başkanlık yolunu açmayı tercih etti.
Bu şahsın ülkeye ve partisine faydasından çok zararı olmaktadır.
Bahçeli aslında tutumları yüzünden kendi ayağına kurşun sıkmıştır.
Onu anlamak mümkün değildir.
Elbet vardır bir bildiği diyelim.
FETÖ darbe girişiminden sonra AK Parti’nin bile gündeminden düşürdüğü Başkanlık Sistemini Türkiye’nin gündemine oturtması hem ülkücü tabanda hem de parti tavanında kontrolünü iyice kaybettiğini gören “aksaçlılar” yeni bir lider arayışına nihayet geçmişler.
Umarım başarılı olurlar…
***
Tünay Süer
06.01.2017
Yorum Gönder