Bizimkiler de “Yunanistan’la yatçılık, limancılık turizmi başlatıyoruz” müjdesi veriyor. Artık Ege’yi ortak kullanacakmışız. Lütfen bir yetkili şu soruya cevap versin:
“Yunanistan’ın milli güvenlik belgesinde Türkiye hâlâ birinci tehdit mi, değil mi?”
Maraş’ın iadesi ABD-BM masasına konmuş durumda. Geçtiğimiz hafta önce İngiltere’nin Kıbrıs İçin Tüm Parti Parlamenter Grubu’nun yeni başkanı, Milletvekili Matthew Offord, Dışişleri Bakanı William Hague’tan Maraş’ın geri verilmesi için Türk Hükümetinin öneri yapmasını sağlamasını istedi.
Lütfen dikkat; “Türk hükümetinin öneri yapmasının sağlanmasından” söz ediliyor.
Tüm diğer dış oyunlar gibi, onlar buyuracak, Türk hükümeti de milletimize, “bunu biz önerdik, bizim önerimiz” masalı anlatacak. Tamam da acaba İngiliz Dışişleri Bakanı,Türk hükümetinin bunu yapmasını hangi yol ve yöntemle sağlayacak?!.
Bakın İngiliz Matthew Offord, Hague’a yazdığı mektupta başka neler söylüyor:
“Türkiye’nin 1974’teki yasa dışı işgâlinden bu yana bu bölge (Maraş) tamamen terkedilmiştir... Maraş’ın 1974’te kaçan yasal sahiplerine geri verilmesi halinde, Türkiye’nin müzakere fasıllarındaki bazı konularda Kıbrıs’ın vetosu kaldırılabilir ve AB gözetiminde Mağusa Limanı’nda ticaret yapılmasına izin verilebilir... 2010’da Global Miras Fonu’nun Yok Olmaya Yüz Tutmuş Mirasımızı Korumak başlıklı raporundaki listede yer alan Mağusa, Haçlı Kralların antik deniz kenti olup, en fazla kayıp ve yıkıma uğramış 12 bölge arasında bulunmaktadır.”
Başbakan Erdoğan’ın 10 gün kadar önce arayıp, DHKP-C’lileri yakaladığı için teşekkür ettiği Yunanistan Başbakanı Samaras günlerdir ABD’de. Obama ve Kerry ile buluştu, Rum Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i arayıp, “Niko, çok iyi gitti” dedi. İyi giden, Kıbrıs, Maraş, enerji anlaşmalarıyla ilgili olarak ABD’den aldıkları tam destekti.
Samaras, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la da görüşüp, Kıbrıs konusunda Yunan tezlerini anlatıp, Maraş önerisini götürdü.
Rum ve Yunan kaynakları, “Maraş’ın Ekim ayında oynayacağı rolden” söz ediyor.
Bu gelişmelerin bir teki bile Türkiye gündeminde yok.
-TSK Çikolatasındaki Ayrıntı-
Geçtim bunları, “Kıbrıs’ı Türkiye haritasından çıkardık mı?” derdine düştüm.
“Her yerden T.C.’yi, Atatürk’ü siliyorlar. Kıbrıs’ı mı silmeyecekler” deseniz de anlatmam lâzım.
Bildim bileli Türkiye haritasının altında Kıbrıs da bölünmüş haliyle, KKTC yazılı şekilde yer alırdı. Ben Silivri’deyken acaba haritalar değişti de haberim mi olmadı bilmiyorum, ama hiçbir resmi kurumun Türkiye haritasında Kıbrıs’ın olmadığını farkettim.
Bir şey daha gördüm. Birkaç defa yazdım; Balyoz davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Gazi Albay Hasan Basri Aslan’ın eşi Nefise Aslan’ı tanıyorsunuz. Genelkurmay’ın Gazi ailesi olduğu için geçen yıl ve bu yıl gönderdiği çikolatalardan, Aslan’ın buna gösterdiği tepkiden bahsettim.
Nefise Aslan’ın zoruna giden şu:
Geçen yıl gönderilen çikolata kutusunun üzerinde “Vatan Size Minnettardır. İyi Bayramlar” yazarken, bu yılki çikolata kutusunun üzerinde hiçbir şey yazılmamıştı. Aslan, “Artık bize minnettar değiller galiba” diye sitem ediyor.
Evet önemli bir nokta, ama o kutularda dikkat çekici bir başka farklılık daha var. Geçen yılki çikolata kutusunun üzerindeki Türkiye haritasının altında Kıbrıs-KKTC yer alırken, bu yılki kutuda yine Türkiye haritası olmasına rağmen bu defa Kıbrıs-KKTC yoktu.
Tamam bu yıl Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümünde mesaj da yayınlamadılar, ama TSK’nın Türkiye haritasında Kıbrıs’ı unutması olacak iş mi?
Hayırdır inşallah!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
13 Ağustos 2013
Yorum Gönder