AKP’nin İşçi Partisi ve TGB korkusu! - Tünay Süer

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu :“Başbuğ’u Genelkurmay Başkanı olarak atayan Erdoğan terör örgütüne yardımdan yargılanmalıdır. Özel yetkili mahkemeler sıkıyönetim mahkemelerinin devamıdır, oradan adalet çıkmaz. Demiş.  Bu sözlere bütün kalbimle katılmaktayım.
MHP Genel Başkanı Bahçeli de: “Hesabı görülen Türk Milletidir, hesabı kesilen TSK dır.” Demiş. Bu sözlere de katılıyorum.
Ancaaaak!  İnsana sormazlar mı, AKP’nin Kemalist devrimler, cumhuriyet rejimi ve toprak bütünlüğümüz için tehlikeli olduğunu yeni mi anladınız? Yeni mi farkına vardınız?
Daha önceleri nerelerdeydiniz?
Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği tescillenmiş bir partiden başka ne beklenebilirdi?
Demek ki mecliste olan sizler yeterince muhalefet yapamadınız veya yapmadınız neden?
Atatürk ve değerleri bir bir yıkılırken neden ortalığı ayağa kaldırmadınız?
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan Özel Yetkili veya görevli ,her neyse, engizisyon mahkemelerinin oluşumuna neden kitlesel bir tepki göstermediniz.?
Üstüne üstlük darbelerden, darbecilerden hesap sorulmalıdır diyenler sizler değil miydiniz?
Eh! İşte istediğiniz oldu hesap soruldu. Şimdi neden feryat ediyorsunuz? Geç kaldınız beyler!
3 kasım 2002 seçimlerinin henüz tarihi belli değilken AKP liderliğinden başka bir sıfatı olmayan Erdoğan ABD ye neden gitmişti?
AKP’nin Tüzel kişilik kazanmasından sonra 03 Kasım 2002 ve 22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel seçimleri sonucunda Parlamento çoğunluğunu elde ederek tek başına iktidar olmasını ABD sağlamamış mıydı?
Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakan iken Colin Powell ile yaptığı gizli anlaşma ve Oslo anlaşmalarını neden kale alıp gereğini yapmadınız?
O mutabakatın bir maddesinde PKK-KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Deniyordu.
İşte gerek OSLO gerekse Colin Powell ile yapılan anlaşmalar teker teker yerine getiriliyor. Bu anlaşmaları duymamanıza, bilmemenize imkân yoktur.
Böylece 11 yıldır başımızda olan başbakan ve kurmayları Yüce Divanlık çok ağır suçlar işlediler sizler ne yapabildiniz?
Bölünme Anayasası masasında oturup bazı maddeler üzerinde anlaşarak AKP ye, tıpkı bebek katili ile masaya oturarak PKK ya tanıdığı gibi meşruluk tanımadınız mı?
Askerlerimizi, sivil halkımızı kahpece tuzaklarla, canlı bombalarla katleden PKK’lı canilere af çıktı elleri, kolları serbest ortalıkta cirit atıyorlar ama onlarla yıllarca savaşan kahraman askerlerimiz generalinden, amiralinden en küçük rütbelisine kadar ağır hükümler giyerek zindanlardalar şu anda.
ABD ye boyun eğmeyen Kemalist Devrimlerin savunucuları, başta komutanlarımız olmak üzere gazetecilerimiz, aydınlarımız İşçi Partisinin Genel Başkanı ve milletin seçtiği vekiller çeşitli düzmece delillerle darbe yapacaklardı, darbeye teşebbüs suçlamaları tutuklandılar, ağır hükümler yediler.
Onlara bu reva mıydı? Yıllardır bu günlere gelineceğini tahmin edemediniz mi?
Siz hayatınızda hiç satranç oynamadınız mı?
                                                                 ****
Hüseyin Beye:
Şimdi bazı yandaşlar cezaların az olduğunu iddia ederlerken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik “Mahkemeden çıkan kararları eleştirebilirsiniz, ancak ben bu mahkemeyi tanımıyorum şeklindeki bir karar, hukuk devletinde ciddiye alınabilecek bir durum değildir ”diyor.
Kendisine hemen şunu soruyorum: Hukuk devletinde Özel görevli mahkemeler olur mu beyefendi?  Sizin özel görev verdiğiniz mahkemelerin görevleri Kemalistleri tutuklamak ve cezaya çarptırmak mıdır?
O zaman ben de diyorum ki sevsinler sizin hukuk anlayışınızı.
Bu konuda yazacak, söyleyecek sözüm o kadar çok, öylesine doluyum ki kimse bana sataşmasın.
                                                                ****
Silivri’ye gidemedim.
Sizlere bir önceki yazımda Silivri’ye gitmek üzere evden çıkıyorum demiştim. Verilen kararlar sürpriz değildi benim için ama yine de içimden yazmak gelmedi. İçimde mutlulukla karışık bir hüzün vardı.
 AKP’nin TGB ve İşçi Partisi korkusu
5 Ağustos sabah 6 da Tülay ile buluşup Kadıköy Evlendirme Dairesinin önüne gittik. Cemile çoktan gelmişti. Otobüsler 7 de kaldırılacaktı buna rağmen herkes bizim gibi erken gelmiş ortalık ana baba günüydü. Aslında ADD ile gidecektik hatta yerimizi ayırtmıştık ama İstanbul valisinin genelgesi (!)  ile Türkiye genelinde Silivri’ye gidecek araçların emniyet güçleri tarafından engellemesi çok canımı sıkmıştı. Hareket bilhassa öncü olan İşçi Partisine olduğu için İşçi Partili arkadaşlarımızın yanında olmak istedik. ADD yi haberdar edip iptal ettik.
Biz araç beklerken CHP ve Memleket Sevdalıları Derneğinin araçları yola koyuldular.
TGB ve İşçi Partisinin araçlarına neden yasak konulmuştu düşünmeye gerek yoktu zira AKP ‘in kâbusu olmuşlardı.
Yasaklamasalar, milyonlarca kişinin Silivri’ye gideceklerini biliyorlardı.
Korktular!
Halkın direnişini, ayaklanmasını ne yapsalar durduramıyorlardı. Firmaları ve şoförleri ruhsatlarını iptal etmekle tehdit etmişler.
Silivri’ye gidemeyince alınan karar gereği Altıyol’a konvoy halinde Mustafa Kemalin askerleriyiz ve diğer sloganları atarak ileri yürüyüşe geçtik.
Yollarda büyük bir destek gördük. Alkışlarla, kornalarla vatandaşlar bize tezahüratta bulundular. Halktan aramıza katılanlar oldu, diğer gidemeyen ilçeler de oraya geldiler. Gittikçe çoğaldık ve Kadıköy’ün sembolü olan Boğanın tüm alanı ve Bahariye, Kuşdili Caddelerinin oralara kadar büyüdük.
Saat 18 de Kadıköy İskelesi Atatürk heykelinde İşçi Partisi ve TGB üyelerinin, Ergenekon davasından çıkan kararı protesto etmek, Halkın Hükmünü açıklamak üzere toplandık.
 Başlangıçta bin kişi kadardık sonradan on binleri bulan bir kalabalık olduk. MHP li gençler ve CHP liler herkes oraya koşmuştu adeta. Halktan katılım çok  yüksekti.. İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey çok güzel ve etkili bir konuşma yaptı.
“Bugün Türk Milletine, Atatürk Cumhuriyetine, vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin birliğine, Atatürk cumhuriyetimize, 150 yıllık Türk devrimimize, milli ordumuza, Türk ordusuna karşı tertiplerle yürütülen o sahte davanın o sözde yargılamanın sonuydu" Bu aslında Tayyip Erdoğanların, Abdullah Güllerin sonudur.” Sözleri ile iskele meydanı alkış ve düdük sesleri ile adeta yıkıldı. Ben de en önde bir elimde Atatürklü bayrağım diğeri ile nefesimin yettiğince düdüğümü çalıyordum bu arada.
Birkaç saat içinde adeta büyük bir mitinge dönüşen eylem sonrası kimse dağılmak istemedi. Tekrar Yoğurtçu Parka doğru yürüyüşe geçtik.
Silivri’ye gidememiştik ama Kadıköy’ü ayağa kaldırmış, buradan tüm Türkiye’ye hükmümüzü duyurmuştuk.
                                                        *****
Ergenekon kararları bizleri şaşırtmamıştı. Böyle yapacakları belliydi. Zira Özel Yetkili Mahkemeler bunun için kurulmuşlardı. Atatürk’le, Kemalistlerle akılları sıra rövanş yapıyorlardı. Böyle yapmakla büyük bir hatanın içine girdiklerinin farkında değiller.
TGB, İşçi Partisi ve Aydınlık yöneticilerinin gözaltıları, bir gözdağı olmakla beraber ne kadar korktuklarını bir kez daha kanıtlıyor. Bundan ötürü çok mutluyuz..
AKP’nin elinde her güç var ama İlker Yücelleri, Çağdaş Cengiz’leri gibi yürekli gençleri yok. Onları gözaltına aldıklarında gördüler ki geride binlerce, yüz binlerce İlkerler, Cengizler varmış.                             
744768 metrekare olan o Silivri tarlaları kadın, erkek, yaşlı, genç devrimcilerimiz ile adeta işgale uğradı. Üzerlerine gaz bombaları, plastik, gerçek mermiler yağdırdılar. Zehirli tazyikli sular attılar. Yer yetmedi gökten helikopterlerle de gaz bombaları attılar. Kimse gerilemedi. Ellerinde sadece bayrakları vardı. Bu güç insan üstü bir güçtü. Bu güç Mustafa Kemal Atatürk’ün gücüydü.
“Bizde her yer taarruz diyenler, gittiler devletin güvenlik güçlerinin aldıkları tedbirlere tosladılar” diyen Hüseyin Efendiye ufak bir ders olsun diyelim.
Mustafa Kemal’in askerleri  “vesayet ile sivil darbe yapanlardan” hesap soracağını ve o günlerin yakın olduğunu da ispatlamış oldular böylece. Onlarla gurur duyduk. Bu daha başlangıç diyoruz.
Kalplerimiz buruk ama başımız dik. Gelecek güzel günleri bizler, birleşe birleşe yaratacak, Kemalist devrimlerle cumhuriyetimizi yeniden inşa edeceğiz. Bu böyle biline…
Bu düşünceler içinde önümüzdeki yıllar, şeker tadında bayramları görmek dileklerimle, tüm yoldaşlarımın, canlarımın, bayramlarını kutlarım.
TC.Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget