Zafer Bayramı’nı gölgelemek için 1071 Alparslan! - Mustafa Mutlu

Zafer Bayramı’nı gölgelemek için 1071 Alparslan! - Mustafa Mutlu
İktidar partisi, önce bu ülkenin kurucularına “faşist”, hatta “katil” dedi.
Sonra onların yaptığı işleri küçümsedi.
Ardından kurumların içini boşalttı!
12 Eylül Anayasası’yla zaten yürütmenin emrine giren Meclis’in, tüm yetkilerine el koydu.
Yargı bağımsızlığına gölge düşürdü.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüksek rütbeli komutanlarının, hatta Genelkurmay Başkanı’nın cezaevine tıkılmasına göz yumdu.
Medyayı yandaşlaştırdı.
Milli eğitim sistemini, “dindar ve kindar bir nesil” yetiştirmek üzere yeniden yapılandırdı.
Ekonomiyi tamamen yurt dışından gelen “sıcak para”ya muhtaç hale getirdi.
Dış politikada ülkeyi korkunç bir “yalnızlaşma” uçurumuna sürükledi ve bunun adını da “değerli yalnızlık” koydu... Bunu yapanlar, bu yalnızlaşmanın “değerli” değil ama “maliyetli” bir yalnızlaşma olduğunu görmeyeceğimizi sandılar.
İktidar bu kadarla da kalmadı; başta yargı, eğitim, diplomasi, emniyet olmak üzere devletteki tüm kadroları bir “tarikat”ın emrine verdi. Bu tarikat güçlenip daha fazlasını istemeye başlayınca, onunla da kavga etmeye başladı!
Ve daha da önemlisi ne biliyor musunuz?
Bayramlarımızı kararttı; Atatürk’ü anmayı zorlaştırdı!

Yeni oyun!

Nasıl yaptı bunu?
Önce bir genelge yayınlayarak, bayramlarda halkın Atatürk büstlerine çiçek koymasını bile engelledi. Anıtkabir’e gitmek isteyenlere gaz bombası attırdı!
Bu arada yandaşları da “Kutlu Doğum Haftası” diye bir şey icat edip, tam da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk getirdiler!
İstanbul’un fethi kutlamalarını on gün önceye çekip, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı ikinci plana atmaya çalıştılar.
Yeni oyunları ise gerçekten dahice:
Topraklarımızın düşmandan temizlendiği Büyük Taarruz’un başlangıç günü olan 26 Ağustos’ta, Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ı anmak için tören düzenlediler!
Kim yaptı bunu?
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç!

Şüheda’nın izinde!

Bakan Bey, Alparslan’ın, 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te Bizans İmparatoru Diyojen’i yenmesinin 942’nci yıldönümü için “parlak” bir fikir buldu:
Aralarında adı Alparslan olan 1071 gencin de olduğu 10 bin kişilik bir grubu, 26 Ağustos’ta Malazgirt’e götürüp savaştırmaya (!) karar verdi.
Türkiye’nin 81 ilinden Malazgirt’e getirilecek olan “Alparslan”ların ve diğer yandaşların konaklamaları için, Kırgızistan’dan bin adet özel yapım kıl çadır ithal edildi.
Projenin adı da, “Gençlik, Şüheda’nın İzinde” olarak konuldu.
Bu kadar mı? Değil elbette!
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın da gölgelenmesi gerekiyor ya; bunun için de o 10 bin kişinin 30 Ağustos’ta Dumlupınar’a götürülmesi programa dahil edildi!
İşte; manzara bu:
Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal bayramlarını kutlamak yasak...
Selçuklu’nun bayramını kutlamak için milyonlarca lira harcamak ise serbest!

İki öneri...

Eminim ki şimdi, “Bakalım 29 Ekim ve 10 Kasım’ı gölgelemek için ne gibi oyunlar bulacaklar” diyorsunuz değil mi?
Aslında benim bu tarihler için önerilerim hazır:
29 Ekim 1859’da İspanya, kardeşimiz (!) Fas’a savaş ilan etmiş... Pekâlâ; bu tarihi “Fas’la Dayanışma Günü” olarak belirleyip bir de “ulusal yas” ilan edebiliriz... Böylece Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını da tamamen bitiririz!
10 Kasım’a gelince... Atatürk’ü anmaktan kurtulmak için de aslında son derece haklı (!) bir nedenimiz var:
10 Kasım 1922’de Osmanlı Padişahı Vahdettin, son “Selamlık Töreni”ne katılmış...
Suat Bey, 1922 adet Vahdettin bulup bir de “Selamlık Töreni” düzenlerse; biz de (bir devlet büyüğümüzün deyişiyle) “10 Kasım’larda sap gibi ayakta durmak”tan kurtulmuş oluruz!
Not: Sayın Suat Kılıç... Yukarıdaki önerileri sadece “şaka olsun” diye yaptım. Umarım ciddiye almazsınız!

GÜNÜN SORUSU

Sorum 1071 tane Alparslan bulup Malazgirt Savaşı’nı yeniden yapmaya kalkışan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a:
Bir tane bile Atatürk bulabilir misiniz?

Şaka gibi yanıt!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, dört ay önce İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vermiş:
“Valilik konaklarındaki T.C. ibareleri neden kaldırıldı? Bakanlık olarak bu konuda bir talimat verdiniz mi?”
Muammer Bey’den tam dört ay sonra yanıt gelmiş:
“Balıkesir’de hükümet konağında 2012 yılında büyük bir onarım çalışması yapıldı. Bu kapsamda yıpranmış tabelalar da yenilendi. Tabelaların bulunduğu alanın dar olması nedeniyle yazının uzaktan daha belirgin ve okunabilir olması için tabela, ‘valilik’ olarak düzenlendi. Fakat konunun istismar edilmemesi için yeniden ‘T.C. Balıkesir Valiliği’ şeklinde değiştirildi.”
Neymiş?
Yerleri darmış!
Muammer Bey, anladık bakanı olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı hiçbir duyarlılığınız kalmamış ama... Bari dalga geçmeyin!
Bu ülkeye “cumhuriyet”i getirmek için hayatını verenlerin kemiklerini sızlatıyorsunuz!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget