Mısır’da tanklar, Türkiye’de TOMA ve Akrep’ler! - Tünay Süer

Mısır’da yapılan Halk Hareketinin darbe yorumlarına birçok CHP li milletvekili gibi katılmıyorum. Halktan gelen demokrasi talebi üzerine uygulamaya geçirilen bir hareket olduğuna inanıyorum.
Mısır’ın yetkili ağızlarından ve olayların içinde olan Mısırlı eski bakan ve ilk kadın Büyükelçisi Mervat El Tellavi; Batı Medyası 30 Haziran Devrimini, Halkın orduyu destek vermeye çağırmasına rağmen, devrimin darbe olarak nitelenmesini ret ediyoruz diyor.
Ayrıca bu olayların ardında Amerika’nın olduğu söylense de, ne ABD, ne de AB olayı darbe olarak dillendirmediler.
Başbakana göre darbe yapılmıştır. Onu ve böyle düşünen AKP’lileri anlayabilirim. Zira Mursi’nin hem akıl hocası hem de destekleyicisi bir başbakanımız var. Elbette darbe diyecekler. Başka ne diyebilirler?
Mursi’nin sonunda kendilerini görmektedirler.
Tarikatlar, dinci kesim, AKP ve yanlıları1908 Devriminin önderi olan İttihat Terakki Partisi’ne (JÖN Türkler) ve Atatürk Devrimlerine  “darbeci, tepeden inmeci” gözü ile bakarlar. Oysa halkçılık İttihat Terakki Partisi ile başlamıştı.
Eğer İttihat Terakki olmasaydı Türkiye’de çağdaşlık ve özgürlük adına hiçbir şey olmazdı. Bugün halen şeriatla yönetilen Arap Ülkeleri gibi olacaktık.( Mısır Halkı da şeriatı değil çağdaşlığı istiyor.)
İşte bir kesimin Atatürk’ten nefretleri ve öç almak istemelerinin esas nedeni de budur. Onlar ille de Şeriat isterük demektedirler. Başbakanın dindar ve kindar gençlik yetiştirmesinin sebebi de budur.
                                                               ****
Mısır Halk Hareketini ilk önce 2011 yılında ABD-İsrail ikilisinin çok önemli bir müttefiki olan 31 yıllık Hüsnü Mübarek’i devirerek bir devrim yapmıştı. (AKP de bu harekete devrim demişti.)
Ne var ki Mısır halkı Müslüman Kardeşlerin rejime vesayet eden Yüksek Askeri Konsey’le anlaşarak iktidarı ele geçirmesi ile halkın devrim isteği gerçekleşmemişti.
Zira Müslüman Kardeşlerin özgürlük anlayışını tüm dünya ülkeleri gibi Mısır Halkı da biliyordu.
Değişen, modernleşen, her türlü teknolojinin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Mısır Halkı uyanmış, başlarına yeni bir firavun istemiyorlardı.
Bizim başbakan sağ olsun, Mısırda ’ki olayları öyle çarpıtarak anlatıyor ki Mursiyi neredeyse göklere çıkartacak.
 “Mısır'daki halk hiçbir zaman meşru zeminden taviz vermedi. 25 Ocak devriminden sonra Mısır'da serbest seçimler yapıldı. Yüzde 52 oy Sayın Mursi seçildi. Anayasa oylaması yapıldı. Yüzde 65 ile kabul edildi.
Batı ne diyor Mursi halkını kucaklamadı. Ne yazık ki İslam ülkelerinde de bunu söyleyenler var. 1 yıl içerisinde nasıl kucaklamamak?
Kendisine bu darbeyi yapan Sisi'yi Sayın Mursi getirdi ve Milli savunma bakanı yaptı.” Diye anlatıyor.

Gerçekler asla onun anlattığı gibi değil oysa.
 Halk Mursinin geliş şekline baştan tepki koymuş, sandıklara gitmeyerek protestolarını göstermişlerdi. Mursi
Mısır halkının 3/1’ in katılımı ve çeşitli sandık hileleri, Müslüman Kardeşlerin baskıcı tutumları ile adına demokratik seçim dedikleri bir seçimle başa getirilmişti
 Oysa Mursi tüm baskılara rağmen 53 milyon seçmenden sadece 13 milyon oy alabilmişti.
Böyle bir seçime nasıl demokratik seçim denilebilir?
Mursi, seçimlerden önce yüz günde Mısır’a özgürlük ve demokrasi getireceğini vaat etmesine karşın sözünde durmamış, halkın taleplerini yerine getirmemiş, hızla Mısır’ı şeriata götürmeye kalkmıştı.
Seçimle gelen demokrasi gereği seçimle gitmelidir tabi. Ancak;
Demokrasilerde “Ben seçimle geldim istediğimi asar, istediğimi keserim misali, her istediğimi yaparım”  yoktur.
 Demokrasi sırf sandık demek değildir. Sandık dürüst olursa ancak o zaman milletin iradesi denilir.
 Halkına zulmeden, manevi işkence yapan, kendisi altın tasta yemek yerken bir lokma ekmek için ırgat gibi çalışan halkını gittikçe yoksullaştıran nice diktatörler, sultanlar layık oldukları sona gitmişlerdir.
Burada Fransa kraliçesi Marie Antoinette,nin  açlıktan kıvranan yoksulların şikâyetleri üzerine söylediği sözler geldi aklıma. Bir rivayete göre “ Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler” Demiş. Sonu giyotinle ölüm olmuştu.
Sen 21.yüz yılda ülkeyi şeriata götürmeye kalkacaksın, kısa zamanda bilmem kaç milyar doları hesabına
geçireceksin, yargıya el atacaksın, kadın haklarını yok sayacaksın. Alelusul çıkarttığın yasayla dokunulmazlık zırhına bürüneceksin ve utanmadan sapıkça "nekrofili" yasa tasarısını gündeme alacaksın. Kadınların evlilik yaşlarını 14 de indireceksin. Halk ta koyun sürüsü gibi sadece sana bakacak tepki vermeyecek.
Mısır’da milli bir hareket, ayaklanma olmuş ve halk ordudan yardım istemiştir. Bunun adı darbe olamaz.
Ha, bunun sonu nereye varır bilemem ama Mısırın iki başkanı da bildiğim kadarıyla ABD vatandaşları ve adamlarıydılar.
                                                                     ****
Mısır’da kanlı olayları Müslüman Kardeşler  başlattı.. Biz olmazsak kimse olmasın düşüncesi ile taraftarlarını sokaklara dökerek yüzlerce insanın ölümüne sebep oldular ve halen olmaktalar. Oysa geçici hükümet 6 ay sonra yine halk oylaması ile değişecekti.
 Mervat El Tellavi Müslüman Kardeşler hakkında ,masum insanlara işkence edip öldürmüş, kadınları ve çocukları kalkan olarak kullanmış, kiliseleri, okulları, devlet binalarını, evleri ve polis karakollarını yakmış,,43 ten fazla Mısırlı polisi öldürmüştür. Bütün bunlar barışçıl değil, şiddetin kanıtıdır Diyor.
O zaman birilerinin şeriat yanlısı olan ve halkı birbirine düşüren Müslüman Kardeşleri durdurmaları gerekir.
                                                                     ****
Mursi Başbakan Erdoğan gibi sabırlı davranmamış gücü eline alır almaz harekete geçmişti. Oysa başbakanın kendisinin ifade ettiği gibi ilmek ilmek işleyecekti.
“Hedefe kilitlenip her yolu meşru görenler zafer kazandıklarını zannetseler bile kaybetmiş olacaktır.” Sabır yoksa zafer de yoktur. Sabreden için zafer mukadderdir. İşte bu hareket, altını çiziyorum, biz sabrı biliyoruz.” Diyerek sanki Mursinin acelesine hicap duyarcasına Ah,Mursi Ah! Der gibidir başbakan.

“2007'de AK Parti'nin kapatılma davasına bakın. Ama şimdi bizde o davaya bakıyoruz. Eğitim hakkımızı elimizden aldılar. Kızlarımızı üniversitelere almadılar.  Siyaset hakkımızı elimizden almadılar.”
Ya sabır dedik. Sabır dedik ve bugünlere geldik.
İşte tüm bu sözlerle başbakan bu günlere nasıl geldiğini itiraf ediyor. Aslında onu tebrik ve takdir etmek gerekir. Belli bir ideolojinin adamıydı. Genç bir İmam Hatipli iken Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için yemin etmişti.

"Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah'ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.”

“elhamdulillah şeriatçıyız.” RTE (21.11.1994 milliyet)

 Başbakan Erdoğan’ın çekinmeden söylediği binlerce söz vardır. Yani Türkiye sihirli bir değnekle bu günlere gelmemiştir. Adım, adım, hazmettire, hazmettire getirilmiştir.
“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Yahu, bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki" “ demişti ve geçemedik.
Hesapta Türkiye’yi parçalamak yoktu ama saltanatını devam ettirmek ve amacına ulaşabilmek için önümüzdeki genel seçimleri mutlaka kazanmak durumunda olduğunu biliyor. PKK ve onun başı ile anlaşarak Türkiye’yi bölmeye gidecek kadar ileri gitti. Anayasayı onların isteği ile değiştirmeye kalktı.
Ne yazık ki muhalefet partileri onu durduramamıştır. Şimdi her gücü eline geçiren Erdoğan’ı durdurabilmenin tek şartı Milli Hükümet oluşturmak ve seçimlerde birlikte hareket etmektir. Bu bizler yani Atatürkçüler için son şans olabilir.
 Türkiye böyle karanlık günler yaşarken Mısır’da darbe oldu demek başbakanı desteklemektir. Mısır’da tanklar halkın üstüne sürülürken unutmayalım GEZİ direnişçilerinin üzerine de AKREP ler, TOMA’lar sürülmekte, plastik bazen gerçek mermiler sıkılmaktadır.
Uyanalım artık.
TC.Tünay Süer



Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget