Meclis’te bir yasa teklifi var. Eli kulağında, bugün yarın sessizce yasalaşır. Hem de kurultaylar partisi ana muhalefet CHP’nin, uyurgezer BDP’nin hiçbir muhalefetine takılmadan. Yasa teklifinin sahibi, RTE’nin çiftliği TOKİ’nin bakan yapılan eski kâhyası Erdoğan Bayraktar. Bu zatın adını duyunca hemen aklınıza kent rantlarının yağması gelsin. Yasa teklifi, yabancılara gayrimenkul satışının önünün daha da açılması ile ilgili… Peki yok mu böyle bir yasa zaten? Yabancılar dilediğince ev, ofis, toprak almıyorlar mı? Alıyorlar. Hatta AKP iktidarında yapılan bu düzenleme ile 2003’ten bu yana yılda ortalama 2 milyar doların biraz üstünde olmak üzere, toplamda 19.2 milyar dolarlık gayrimenkul satışı yapılmış yabancılara.
E, daha ne? Dahası şu; eski TOKİ Başkanı, yeni bakan, şimdi büyük, daha büyük arazilerin satışının önünü açıyor. Tasarının Meclis’te aynen kabul edilmesi durumunda, küresel şirketler -muhtemelen Körfez sermayesi- hektarlarca arazinin doğrudan sahibi olabilecek, imarsız yerlere de satış izni elde edecekler.
Eskiden, “karşılıklılık” diye bir şart vardı. Yani Türklere mülk satmayana mülk satılmayacaktı. Türkiye ile mütekabiliyet anlaşması olan ülke sayısı 62, olmayanların sayısı da yaklaşık olarak 50. Şimdi o şart Bakanlar Kurulu’nun rızasıyla aranmayacak. Eskiden 2.5 hektar sınırlaması vardı, şimdi 30 hektara kadar satış yapılacak, hatta Bakanlar Kurulu bunu 60 hektara kadar çıkarabilecek. Edinilecek taşınmazın askeri bölgelerde olması durumunda Genelkurmay Başkanlığı’nın izni gerekecek vs. ama artık “askeri vesayet” badem olduğuna göre, askeri bölgeler de rahatlıkla satılabilecek….
Belli ki TOKİ, Özelleştirme İdaresi üzerinden sürdürülen arsa satışları, yabancılara, hem de 60 hektarlık büyüklüğe kadar genişletiliyor. 60 hektarı gözünüzün önüne getirin. 100 metreye 100 metrelik arazi parçalarından 60’ını bir arada düşünün… Kim satın almak ister böyle bir alanı? Teklifin sahibi, eski TOKİ Başkanı… Belli ki birileri şehir türü şeyler kurmak istiyor. Yerli birileri değil, yabancı birileri… Büyük, küresel emlak şirketleri…
***
Burada, öteden beri özelleştirmeye dudak büken, hele ki gayrimenkullerin yabancılara satışı söz konusu olunca, “Canım ne var bunda, sırtlanıp götürecek değiller ya…” diye omuz silkenleri gözümün önüne getirebiliyorum. Sapla saman karıştırılmasın. Mesele salt yabancılara, özel kişi ya da kuruluşların mal-mülk satmaları ile sınırlı olsa, biz de omuz silkerdik. Kapitalizm bu, alırlar, satarlar… Kapitalistin yerlisi, yabancısı mı olur, der geçerdik. Nitekim öyle olmuyor mu? Zorlu, Doğan, Özyeğin, Şahenk, hatta OYAK, bankalarını tamamen ya da kısmen, yabancılara satmadılar mı? Yine, İş Bankası, Özyeğin dışarıda banka, şirket almıyor mu? Antalya’da, Kuşadası’nda, İstanbul’da, isteyen tarlasını, dairesini yabancılara satmıyor mu? Mesele bu değil. Mesele, hepimize ait kamu varlıklarının, mülklerinin haraç mezat satılmasında. Erdoğan Bayraktar’ın, bu teklifin yasalaşması ile hangi İstanbul kamu arsasını, kamu mülkünü, hangi yabancı şirkete, ne koşullarda satacağını göreceğiz. O kamu varlığının, kentliler için çocuk parkı, yeşil alan, kent meydanı, piknik, soluk alma alanı, hatta deprem toplanma meydanı olma seçeneğidir satılacak olan… Uyduruk değil, alt-orta sınıflar için gerçek bir kentsel iyileştirme seçeneğinin arsasıdır satışı düşünülen…
Hep kent arsalarının yağmalanması ihtimalinden söz ettik. Bu tasarı, tarım arazilerinin satışını da kapsayabilir. 60 hektar büyüklüğünde kamu tarım arazileri TİGEM’lerde var. GAP’ın sulayacağı bereketli coğrafyalarda, mayını temizlenecek sınır topraklarında var. Yoksul Kürt köylülerine, toprak reformuyla dağıtılabilecek; demokratik kooperatiflerde örgütlenecekler için iş-aş olabilecek bu toprakların AKP iktidarınca yabancılara -belki de Fransız sermayesine!..- satılmayacağı ne malum?
Evin müflis, kumarbaz oğlunun ata yadigârı son gümüşleri yok pahasına tefeciye satmasına benzemektedir durum. Bunu anlayacak ve Meclis kürsüsünden halka anlatacak bir muhalefet var mıdır acaba?
Mustafa Sönmez/Cumhuriyet
Yorum Gönder