Komutanlara yönelik “Ergenekon”, “Balyoz”, “Kafes” gibi soruşturmaları başladığı günlerde, gözaltına alınması beklenen isimlerden birisinin de emekli Tümgeneral Osman Özbek olacağını düşünen ve söyleyenler az değildi. Bazı operasyonlar yapılırken, evi aranacaklar arasında Özbek’in adı da haberlerde geçiyordu.
İnsanların korku tüneline girdiği ve sessiz kaldığı ortamda da, Osman Özbek sesini hiç kısmadı. İnandıklarını konferanslarla, televizyon programlarıyla dile getirdi. Yetmedi kitaplar yazdı, yazmaya devam ediyor. Özbek, TSK'dan irticai faaliyetler nedeniyle atılanların "namaz kıldık, oruç tuttuk, onun için atıldık" açıklamalarının da gerçekle ilgisinin olmadığını her fırsatta vurguladı. O, kışlalarda cami-mescit bulunduğunu, oruç tutanlara da her türlü kolaylığın sağlandığını kaydediyor ve devam ediyor:
“Yandaş basın aracılığıyla Silahlı Kuvvetlerimizi itibarsızlaştırıyorlar. Silivri-Hasdal cezaevlerinde bulunan komutanlarla TSK kan kaybediyor. Yargı yoluyla komutanlar baskı altında tutuluyor.”
Zaman zaman Silivri’de yargılanan komutanların duruşmalarına gidiyor ve onlara manevi desteğini sürdürüyor.
Hedefteki ismi söyledi
Osman Özbek’le, 7 Ağustos 2011 tarihinde yaptığı söyleşide, “Hedefte, eski bir Genelkurmay Başkanını tutuklatmak var” demişti. Ben de, “Nereden çıkarıyorsunuz?” diye sorduğumda aynen şunları söylemişti:
“Emekli kuvvet komutanları, halen görevde olan orgeneral, oramiraller tutuklandı. Şimdi, eski bir Genelkurmay Başkanının tutuklanmasına sıra geldi. Hilmi Özkök'ü, kendilerine yakın görüyorlar. Dolayısıyla Özkök olmaz. Yaşar Büyükanıt'la, Dolmabahçe Sarayı'nda gizli görüşmeler yapıldı, o günden sonra Bayükanıt sessizliğe gömüldü. Büyükanıt'ta olmaz. İnternet andıcı gerekçe gösterilip, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması için belli yayın organları adeta harekete geçmiş durumda. Tutuklama listesinde bir genelkurmay başkanı eksikti, o eksik de Başbuğ’la giderilmek isteniyor.”
Cemaatle ilgili konuşması
Gerçekten, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklandı. Dün, Osman Özbek’e, “İlker Başbuğ’un tutuklanacağını söylemiştiniz, gerçekleşti. Böyle bir tutuklamanın size göre nedenleri nelerdi?” diye sorduğumda şu cevabı verdi:
“Özkök’ü kendilerine yakın görmeleri, Büyükanıt’la ‘Dolmabahçe görüşmeleri’ nedeniyle onların tutuklanmasını beklemiyordum. Ancak, İlker Başbuğ’un, Genelkurmay Başkanlığı döneminde İrtica ile Mücadele Eylem Planı için ‘kağıt parçası’, Poyrazköy’de bulunan mühimmat için ‘boru’ demesi, AKP yetkililerinin ‘Eylem planı bir albayın kendiliğinden yaptığı bir çalışma değildir. Emir üst makamlardandır’ deyip Başbuğ’u işaret etmesi, davaya müdahil olacaklarını açıklamaları önemliydi. Daha da önemlisi İlker Başbuğ’un, ‘TSK’ya karşı psikolojik harekat uygulandığını’ söylemesi, olaylarda cemaat etkisini 2009 yılında Harp Akademileri Komutanlığı’nda ve ayrı bir konuşmasında vurgulamasıyla hedef haline geldiğini düşünüyordum. Size Ağustos ayında yaptığım açıklamaları da bu durumu dikkate alarak söylemiştim. Keşke yanılmış olsaydım. Ancak, bugün İlker Paşa bildiğiniz gibi tutuklu.”
“Genelkurmay Başkanı itiraz etmeli”
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “terör örgütü kurmak ve yönetmek” iddiasıyla suçlanması “TSK terör örgütü mü?” sorularına ve eleştirilerine yol açtı. İşte, emekli Tümgeneral Osman Özbek de, bunun üzerinde duruyor ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’den şu istekte bulunuyor:
“Eski Genelkurmay Başkanımızın terör örgütü kurmak ve yönetmekle tutuklanma gerekçesine Genelkurmay Başkanımızın yasal haklarını kullanıp itiraz etmesi gerekirdi. Çünkü, suçlamaya göre TSK bir terör örgütü gibi algılanıyor. Buna itirazda bulunmak mahkemeye müdahale değildir. TSK’yı kimse terör örgütü olarak nitelemeli. ”
Osman Paşa’ya 18 ay hapis
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, Bodrum’da yapılan panelde, "HSYK ile ilgili bir yasa tasarısı sevk etmişler. Kıyak emeklilik, sıfır arabalar. Böyle kurul mu olur? Bu siyasi rüşvettir. Tüyü bitmekmiş yetimin hakkı vardır. Vatandaş olarak bunun hesabını sormak lazımdır. Bu HSYK üyeliği değil, dolandırıcılık kurulu olur" iddiasında bulundu. İşte bu sözlerinden dolayı Özbek, geçen Kasım ayında toplam 18 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ceza ertelenmedi, para cezasına dönüştürülmedi. Yani, Yargıtay’ın cezayı onaması halinde, bir emekli komutan da, farklı nedenlerle cezaevine girmiş olacak….
Saygı Öztürk/SÖZCÜ
Yorum Gönder