Beşinci yılını kutlayan Çukurova Kitap Fuarı nedeniyle bir haftalığa Adana’dayım. Fuar bugün açıldı. Dışarıda ıslak, gri, suratsız bir hava var; ama bu Çukurovalıların fuara, kitaba olan ilgilerinin önünde bir engel oluşturmuyor. Fuar alanı çocuk, genç, yaşlı binlerce kitapseverle dolup taşıyor. İnsana umut veren, insanın içini ısıtan bu çok renkli bir görüntü insanı yaşadığı, tanık olduğu olumsuzlukları düşünmekten bir süre için de olsa uzaklaştırıyor.
Çukurova Kitap Fuarı’nın benzerleri arasında öne çıkan bir özelliği var. Geçen yıl fuarı gezen kitapsever sayısı 190 bin idi. Örneğin, nüfusu Adana’dan daha fazla olan İzmir’de Kitap Fuarı bu ziyaretçi sayısına ancak 11′inci yılında ulaşabilmişti. Bu doğal olarak kitap satışlarına da yansıyor. Eldeki veriler 190 bin ziyaretçiden yaklaşık yüzde 80’inin fuarda en az bir kitap satın aldığını gösteriyor.
Bu oran, bu sayılar bize şaşırtıcı gelebilir; çünkü uzun yıllardır kendimizi “Türkiye’de kitap okunmuyor!” söylemine inandırmıştık. Oysa bu doğru değil. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl’in açıklamalarına göre, örneğin, geçen yıl ülkemizde basılan kitap sayısı 493 milyon 469 bin 593’tür; nüfusumuzun ise 72 milyon 561 bin 112 olduğunu biliyoruz, kaba bir hesaplama Türkiye’de kişi başına 6,8 adet kitap düştüğünü gösteriyor. Bu sayı geçen yıl 5,6 idi.
Öbür yandan basılan/yayımlanan kitapların çeşitliliğinde de sürekli bir artış gözlemleniyor. Altı yıl önce Türkiye’de basılan kitaplar çeşitlilikleri açısından 30 binin altında iken, 2011 yılı sonu itibariyle bu sayı 43 bin 102’ye yükseldi.
Yaşadığımız, içimizi karartan onca olumsuz gelişme yanında bunlar “iyi şeyler”.
* * *
Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip dinamik bir ülke; Batı’da yıllarca imrendiğimiz birçok şeyi hızla yakalayıp geçiyoruz.
Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, doğrudan okurlara yönelik faaliyet gösteren benzerleri arasından sıyrılarak üç yıl önce Avrupa’nın en büyük kitap fuarı olma konumuna yükseldi.
Çocuk yayıncılığı da bunlardan biri; bugün Türkiye’de Batı’daki benzerleriyle rahatça yarışabilecek nitelikte yayınevleri ve çocuk yazarları var. Özellikle ilköğretim aşamasındaki çocukların kitaba olan ilgisi hem yayımlanan kitaplardaki çeşitlilik sayısını, hem de satılan kitapların adedini olumlu olarak etkiliyor.
Doğal ki bu gelişmenin en önemli yanı eski yıllara oranla yüz binlerce çocuğun küçük yaşlarda ders kitapları dışındaki kitaplarla tanışması ve o yaşlardan başlayarak topluma bir “kitap okuru” olarak kazanılmasıdır.
Bu bağlamda çocukları kitap okumaya yönlendiren anne-babaları ve öğretmenleri yürekten kutlamak ve yine bu çerçevede kitap fuarlarının düzenlendiği kentlerde sağladığı katkıları da göz ardı etmemek gerekiyor.
TÜYAP’ın iş ortağı Türkiye Yayıncılar Birliği ile birlikte düzenlediği İstanbul dışı kitap fuarlarına bir kent daha eklendi. Çukurova, Bursa, İzmir, Diyarbakır’ın yanı sıra şubat ayında Antalya’da da bir fuar gerçekleştirilecek.
Sırada Kayseri var.
* * *
TÜYAP/Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) tarafından düzenlenen kitap fuarlarının toplam ziyaretçi sayısı bu yıl 1 milyonu aşacak. Türkiye’de yaşayan her 72 kişiden biriyle kitap arasında doğrudan köprü kurmayı başarmak 30 yıldır harcanan ortak emeklerin ürünüdür. Bunda TÜYAP ve TYB’nin yanı sıra yayınevlerinin, yazarların, sivil toplum kuruluşlarının, iyinin, doğrunun yanında yer alan medyanın ve doğal ki kitapseverlerin payları vardır.
Evet, Türkiye’de iyi şeyler de oluyor. Umudu yitirmemek gerek!
Deniz Kavukçuoğlu/Cumhuriyet
Yorum Gönder