Demir gibi geldi kıkırdak oldu! - Necati Doğru

Yukarı da eğilir, aşağıya da esner. Öyle de olur, böyle de olur. Kıkırdak gibi yani.. Oysa İsviçre’den Ankara’ya “demir gibi sağlam” bir arzuyla, istekle, umutla çağrılmıştı.
Prens diye yazmıştı gazeteler.
Başbakan’ın yeni prensi!
Gel… Gel…
Ne olursan gel…Yapacaktı.
Yabancı sermayeyi çağıracaktı.
Gözü kör olsun para!
Özellikle yabancı sermaye.
Yabancı sermaye gelmeden, dış borç bulmadan Türkiye büyüyemiyor, gelişemiyordu(!) İşte İsviçre’den Ankara’ya “Başbakan’a bağlı olarak çalış, bakanlar üstü baş danışman ve Prens ol” diye çağrılan, 9 dil konuşan, çok başarılı, kendini ispat etmiş Alpaslan Korkmaz, “Dünya yabancı sermaye  nehirlerinden Türkiye ovasına doğrudan dış dereleri akıtabilmek” için devlet davetiyle gelmişti.

Veli Toprak, dün yazdı.
Şimdi devlet (Sayıştay) onu arıyor.
İsviçre’de ayda 45 bin Dolar gibi çok çok yüksek bir maaşı, sırf “Anavatanım Türkiye’ye bir faydam olsun” diye kalkıp gelen, Başbakan’a bakanlar üstü olarak 3.5 yıl çalışan bir insanı Devlet (Sayıştay) nasıl oluyor da bulamıyor.
Yeni adresini öğrenemiyor.
Bulsa da olur. Bulmasa da…
İşte sana kıkırdaklaşma!


Xxx

45 bin dolar (kusuru da var aslında 45 bin 800 dolar) aylığı bırakıp Türkiye’ye gelen bu başarılı uzman aslında İsviçre’ye emeğini satmak için giden Kayserili bir emekçinin oğlu, gerçek bir halk çocuğudur.
Türkiye’geldi. Ajans kurdu.
Kuruduğu ajansın adı; Başbakanlık Yatırım ve Destek Ajansı adını almıştı. Ajansı’ın amacı yabancı şirketlere (dış sermaye) Türkiye’ye  koşup gelmeleri için her türlü garantiyi ve yüksek kar etme hedefini verebilmekti.
Paslanmaz çelik fabrikası…
Viskon elyafı fabrikası…
Oto süspansıyon fabrikası…
 Bunun gibi 80 tane projenin Türkiye’de yatırıma dönüşmesi için dünyadaki 80 bin şirketle görüşme yapıldı ve “özelleştirmenin de ballı kaymak satışları” nın desteğiyle 2008 yılında doğrudan gelen yabancı sermaye 18 milyar dolara Yatırım ve Destek Ajansı’ını kuran Alpaslan Korkmaz döneminde gerçekleşti.

Xxx

Sonra aniden kıkırdaklaşma oldu.
Alpaslan Korkmaz, ortaya ciddi bir sebep koymaksızın, ayrıldı  İsviçre’ye Neuchatel Üniveristesi’nde ders vermeye geri gitti. Niçin gitti? İktidarın; Tayyip Erdoğancılar, Abdullah Gülcüler, Fetullah Gülenciler arasındaki çekişmeye mi dayanamadı?
Yolsuzluğa mı zorlandı?
Kendisi mi yolsuzluk yaptı?
Devlet (Sayıştay) birinin arıyorsa devlet adına yapılan harcamalarda hesaplarda bir tıkanma vardır ya da Hazine zarar uğratılmıştır; sormak, soruşturmak için arıyordur.

(uyan borusu)


Yüzsüzlüğün çaresi!

Bizim ülkemizin doktorlarının büyük başarısı gerçekleşti. Türkiye tarihi günlerden birini yaşadı, doktorlarımız Antalya’da bir hastaya tam yüz naklini gerçekleştirdiler. Aynı ekip bir başka hastaya da iki kol ve bacak nakli yaptılar. Doktorların bu başarısı ilaç sanayinde niçin gerçekleşmiyor? Türkiye ciro bazında dünyanın 13’üncü, Avrupa’nın ise 6’ıncı büyük ilaç pazarına sahip. Yıllık 10 milyar dolar ciroyu geçti, 2013’de Türkiye ilaç pazarı 15 milyar dolara gelecek. Pazarın hemen tamamı yabancı şirketlerin elinde. Türkiye’de ilaç sektöründe en yüksek istihdam pozisyonu tıbbı satış temsilciliği… Bizim doktorlar yüz naklini gerçekleştirdiler yüzsüzlüğün çaresini buldular… İlaç sanayinin dışa bağımlığı ne olacak?

Necati Doğru/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget