Açık Akademi, bilişim toplumu ve Binali Yıldırım - Abbas Güçlü

Kim ne derse desin, en başarılı bakanlardan birisi de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım.
Türkiye, bugün bilişim altyapısı açısından Avrupa’nın, hatta dünyanın en iyilerinden birisi haline geldiyse, bu, Özal‘ın öngörüsü ve Yıldırım’ın samimi gayretlerinin bir sonucudur.
Microsoft Türkiye’nin öncülüğünde, Garanti Bankası’nın desteği ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen Türkiye’nin herkese açık, ilk ücretsiz uygulama geliştirme okulu olan Açık Akademi’nin açılışında, buna bir kez daha şahit olduk.
Bakan Yıldırım Türkiye’nin bilgi toplumu olması konusunda fazlasıyla kararlı. Önündeki en büyük engel ise, “zihinsel dönüşüm“. Yetişkinleri, bu konuda ikna etmenin güçlüğünü bildiği için tüm açılımları çocuk ve gençlere yönelik. Bilişim sınıfları projesinin sponsoru, onun bakanlığıydı. FATİH Projesi’ni de yine onlar kotarmaya çalışıyor...

Yazılım borsası
Türkiye’de garip bir yapılanma var. Bilim ya da bilişim politikalarına, Bilim Bakanlığı karar veriyor, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı fonluyor, Milli Eğitim Bakanlığı da uyguluyor. Gel de çık işin içinden! Tıkanıklıklar belki de bu yüzden oluyor!.. Cep telefonu kullanımında dünya üçüncüsüyüz. Nüfusumuzun yarısı bilgisayar kullanıyor. Dijital toplum kategorisinde de dünya 6’ncısıyız. İnternet eksenli ekonomik değer de 2 trilyon 286 milyar dolarmış. Ve biz bu pastadan sadece binde 8’lik pay alabiliyoruz...
İşte bu kadar büyük pastadan, bu kadar küçük pay alıyor olmamız, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen’i fazlasıyla rahatsız etmiş olacak ki, kendisini Açık Akademi projesini gerçekleştirmeye yöneltmiş.
Ve eğer hayalleri gerçekleşirse, bundan herkes çok şeyler kazanır ama en büyük kazanım Türkiye’nin olur.
Dünyada 60 milyar dolarlık bir yazılım pazarı var ve biz bu pazarda yok gibiyiz. İşte Açık Akademi bu boşluğu doldurmak için kurulmuş.
Bilişimde ilerlemenin ilk koşulu, özgün yazılımlar üretmek. Ve bunu gerçekleştirecek genç yazılımcı adayları bizde fazlasıyla var. Microsoft Türkiye, işte o sahipsiz deve sahip çıkmak istiyor. Açık Akademi projesini, Garanti Bankası’nın desteği ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın katkılarıyla hayata geçirdi.
Türkiye’nin ilk ve tek herkese açık, ücretsiz uygulama geliştirme yazılım okulu olan Açık Akademi, ülkemizin genç ve dinamik bilişim kullanıcılarını uygulama geliştirici olmaya yönlendiriyor.
Üç farklı eğitim seviyesinin bulunduğu Açık Akademi’den, hem uygulama ve/veya yazılım geliştirmeye başlamak isteyenler, hem de profesyonel anlamda uygulama geliştiren profesyoneller faydalanabilecek. Yazılım dünyasının ihtiyaç duyduğu pek çok farklı kademeden işgücünün oluşturulmasına katkı sağlayacak olan Açık Akademi katılımcılarına kendilerini geliştirebilecekleri bir fırsat penceresi sunuyor.

Eğitim dostu Garanti
Tamer Özmen’in asıl hedefi, sosyal medyayı en fazla tüketen toplum olan Türkiye’yi, sosyal medyada en çok üreten topluma dönüştürmek ve bundan ülkemizi nemalandırmak. Umarız bunu başarır.
Garanti Bankası, eğitim projelerine ve öğretmenlere en fazla sahip çıkan kurumlardan birisi. Bu konudaki desteği ile bu farkındalığını daha da pekiştirdi.
Genel Müdürü Ergun Özen de yaptığı konuşmada “Bilişim teknolojisine adaptasyonu en hızlı şekilde yaşayan ülkemizde dinamik bilişim kullanıcılarını yazılımcı olmaya yönlendirmenin, bu alanda istihdamı ve girişimci sayısını artırmanın önemi, gün geçtikçe artıyor. Teknoloji ve inovasyona yaklaşık 15 yıldır sistematik ve öncü yatırımlar yapan bir banka olarak, bu alanda yetişmiş işgücünün değerini çok iyi biliyoruz. Bu üretken yazılımcılar sayesinde, ‘zamanın ötesinde’ yazılımlar üretilip bilişim gücü olma yönünde yapılanma gerçekleşebiliyor, bilişim gücüne dayalı bir girişim ekonomisi yaratılabiliyor. Bu kritik konunun uzun zamandır takipçisi olan Microsoft Türkiye, ülkemizde yetkin genç yazılımcılar yetiştirmek için harekete geçti ve ortaya çok değerli bir proje çıktı” dedi.
Garanti, olaya sosyal sorumluluk çerçevesinde yaklaşıyor. Ve onlar da, Bakan Yıldırım ve Microsoft kadar samimi. Yani helva yapmak için en iyi malzemeler mevcut.
Peki, en lezzetli helva yapılabilecek mi? İşte onu da zaman gösterecek.
Özetin özeti: Türkiye hemen her konuda olduğu gibi bilişimde de arayış içinde. Ama en azından bu konunun, ya tutarsa anlayışı ile değil, çok daha kararlı ve tek vücut olarak sahiplenilmesi gerekiyor...

Abbas Güçlü/Milliyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget