Server Tanilli büyük bir beyindi…
Çirkin tezgâhların, karanlık güçlerin, tekerlekli sandalyeye mahkûm ettiği bir beyin!
Yediği kahpe bir terörist kurşunu ile belden aşağısı tutmaz olmuştu…
Ama o yılmadı…
Çalıştı, didindi, üretti…
Muhteşem yazılar ve kitaplar armağan etti bize!
***
1980 öncesi, Bedrettin Cömert gibi, Cavit Orhan Tütengil gibi aydınları, üniversite hocalarını, yazarları hedef alan uluslararası destekli aşırı milliyetçi sağ terör, Server Hoca’yı da öldürmek istemişti:
7 Nisan 1978’de, saat 21.30 sıralarında evine giderken, Suadiye Avşar Sokak girişinde silahlı saldırıya uğradı.
Bir otomobilden üzerine ateş açıldı ve evine 150 metre kala göğsünden vuruldu.
Verdiği ifadede kendisini genç bir öğrencinin vurduğunu söyledi.
Tanilli’ye sıkılan kurşunlar daha sonra da devam etti…
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi aydınların katliamı 2000’li yılların başına kadar sürdü.
Bütün bu süre zarfında Tanilli, Türkiye’nin içine çekilmek istendiği karanlık faşizme karşı demokrasi ve insan hakları mücadelesini, yazıları, kitapları ve konferanslarıyla sürdürdü.
29 Kasım 2011’de seksen yaşında yaşama veda ettiğinde arkasında birçok kitap ve sayısız makale bıraktı.
Yazdığı bütün kitaplar çok önemlidir:
“Uygarlık Tarihi”
“Devlet ve Demokrasi: Anayasa Hukukuna Giriş”
“Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?”
“Yüzyılların Gerçeği ve Mirası (6 Cilt)”
“Candide ya da İyimserlik”
“Yaratıcı Aklın Sentezi: Felsefeye Giriş”
“Değişimin Diyalektiği ve Devrim”
“Dünyayı Değiştiren On Yıl”
“Fransız Devriminden Portreler”
“Anayasalar ve Siyasal Belgeler”
“Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz?”
“İslam Çağımıza Yanıt Verebilir mi?”
“Din ve Politika”
“Voltaire ve Aydınlanma”
“Ne Olursa Olsun Savaşıyorlar-Kadın Sorununun Neresindeyiz?”
***
Tanilli’yi Cumhuriyet gazetesinde, tekerlekli sandalyesinde tanıdım.
İlhan Bey’i ziyarete gelir, o geciktiği veya olmadığı zaman benim odama girerdi.
Güncel sorunlarla uğraşmaktan, çözüm önerileri oluşturmaktan hiçbir zaman bıkmamıştı…
Son günlerinde bile Mustafa Balbay’ın duruşmasına katılmış, ciddi sağlık sorunlarına karşın Van depreminde yaşamını yitirenler için İstanbul Kongre Merkezi’nde sanatçılar tarafından gerçekleştirilen “Türküler Van İçin” adlı yardım konserini de izlemişti.
Her ikimiz de “Sertel Demokrasi Ödülü” sahibiydik, bu konuda birbirimize takılırdık.
***
Cumhuriyet gazetesinde, “Bir Bakıma” adını koyduğu ve böylece kendine özgü görüşleri aktardığını vurguladığı köşesinde çok güzel yazılar yazıyordu.
Pek çok okuru gibi ben de ondan çok şey öğreniyor, yazılarımda onun kitaplarına, görüşlerine göndermeler yapıyordum…
Hakkında yazdığım en son yorum kadınlar üzerine yayımlanan kitabı hakkındaydı.
Tekerlekli sandalyedeki beyin öldü, ama kitaplardaki beyin hâlâ aramızda ve capcanlı!
Emre Kongar/Cumhuriyet
Yorum Gönder