Kış mevsiminin ''ölümcül'' risk taşıyan hastalığı olarak gösterilen zatürre (Pnömoni), tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilkler arasında yer alıyor. Türkiye'de de her yıl 90 bin zatürre vakası görülüyor ve 2 bin 500 kişi hastalığa bağlı olarak yaşamını yitiriyor.
TOBB ETÜ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Numan Numanoğlu, yaptığı açıklamada, halk arasında zatürre olarak bilinen ''pnömoni''nin, kış mevsiminde artış gösteren, bir veya birkaç akciğer lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.
Zatürrenin, daha çok küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyrettiğini ve kimi zaman ölümle sonuçlanabilen ateşli bir hastalık olduğunu ifade eden Numanoğlu, ''Bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan 'oksijen alışverişi' fonksiyonu bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır'' dedi.
Numanoğlu, zatürrenin İngiltere ve ABD'de tüm ölüm nedenleri sıralamasında 6., enfeksiyona bağlı ikincil ölümler arasında ise ilk sırada yer aldığına dikkati çekerek, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre dünyada her yıl bin kişiden 10-15'inin zatürreye yakalandığını söyledi. ABD'de yılda 4 milyon kişide zatürre oluştuğu ve bunların beşte birinin hastaneye yatırılarak tedavi edildiğinin tespit edildiğini dile getiren Numanoğlu, ''Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı yüzde 1-5 arasında iken hastane tedavisi, özellikle de yoğun bakım gerektiren hastalarda ölüm birdenbire artmakta ve yüzde 25'e ulaşmaktadır. Türkiye'de ise kayıtlı olarak yaklaşık 90 bin zatürre vakası görülmekte ve 2 bin 500 civarında kişi hayatını kaybetmektedir'' diye konuştu.
Kronik kalp, akciğer, diyabet, kanser zatürrede riski artırıyor
Numanoğlu, yüksek ateşin, hastalığın en önemli belirtisi olduğunu ve beraberinde titreme, sarı veya yeşil renkte balgam çıkarma, pas renginde koyu kırmızımsı kıvamlı balgam ve göğüs ağrısının da öne çıkan bulgular olduğunu belirtti. Kuru ve hırıltılı öksürük, soluk alındığı zaman sırta çivi batırılıyormuş gibi ağrı hissi, şiddetli baş ağrısı, şiddetli bir titremenin ardından ateş yükselmesi, şuur kaybı, yorgunluk, önde meme bölgesi ve arkada ise kürek kemiğinin ucunda duyulan ağrıya da duyarlı olunması gerektiğini vurgulayan Numanoğlu, ''Solunum hareketleri ve öksürüğe bağlı olarak şiddetlenen göğüs ağrısı, kas ağrısı, iştah azalması, dalgınlık, algılama bozuklukları, dudaklarda oluşan uçuklar, halsizlik, aşırı susama, hızlı solunum, bayılacak gibi olma, baş dönmesi, yüzde şişme, boğaz ağrısı, yan ağrısı, kuru ve beyaz dil, dudaklarda mavileşme, miktarı azalmış ve bekletildiğinde açık renk tortu bırakan idrar, koma hali görülmektedir'' dedi.
Solunum savunma sistemlerinin bozulmasının, oluşmakta olan bronş içi bir tümörün, bronşu tam veya kısmi tıkamasının da zatürreye hazırlayıcı faktörler olduğunu belirten Numanoğlu'nun verdiği bilgiye göre, üst solunum yollarında kronik enfeksiyonların bulunması, diş eti iltihabı, kronik bademcik iltihabı ve sinüzit, akciğer dokusunun ödemli olması, kalp ve böbrek yetmezliği, sık geçirilen viral enfeksiyonlar, organizmanın direncinin kırılması zatürreye zemin hazırlıyor.
Alkol, uyuşturucu maddeler, sigara, kötü hayat şartları, yetersiz beslenme, huzur evinde yaşama, ağır geçen grip hastalığı, 65 yaş üstü olmak, kreş çocuğu ile temas, yakın zamanda konaklamalı seyahat etmek, otel, ofis ortamında kalmak, ev su tesisatında değişiklik yapmak, soluk borusuna yabancı cisim kaçması, kronik kalp ve akciğer hastalıkları, diyabet, kanser, karaciğer hastalığı, dalağın herhangi bir nedenle alınmış olması, kortizon tedavisi, fronkül, karbonkül, endokardit gibi diğer enfeksiyon odağının varlığı, diş eti hastalıkları, kötü ağız hijyeni, hava yolu tıkanması ve kronik böbrek yetmezliği zatürre için risk oluşturan gruplar olarak gösteriliyor.
Hastalığın bulaşması
Zatürreye neden olan mikroplar kişiden kişiye, bir iki metrelik mesafelerden yakın temas sonucu bulaşıyor. Hastalığın sağlıklı kişilere bulaşması, öksürük, aksırık ya da hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla gerçekleşiyor.
Korunma için temizliğe dikkat edilmesi, aşı yaptırılması, sigara ve alkol kullanılmaması, vitamin ve minerallerin düzenli alınması, altta yatan tıbbi durumların kontrol edilmesi, iyi beslenilmesi, bağışıklık sisteminin güçlü tutulması öneriliyor. Antibiyotikler, yatak istirahati, ateş düşürücüler, öksürük kesici ilaçlar, oksijen alınması, su kaybını karşılayacak ölçüde sıvı alınması, bol vitaminli ve yüksek kalorili diyet, tedavinin prensiplerini oluşturuyor.
Zatürreye erkekler daha kolay yakalanıyor
Zatürre özellikle, küçük çocuklar, yaşlılar, kalp, şeker, böbrek ve bronşit hastalarında ölümlere yol açabiliyor. Zatürre genellikle iki hafta kadar sürüyor ama hastalık geçtikten sonra kişi bir aydan uzun süre kendini halsiz ve yorgun hissedebiliyor.
Zatürreye erkekler kadınlara göre daha kolay yakalanıyor. Siyah ırktan kişilerin hastalığa karşı daha duyarlı olduğu da belirtiliyor.
Yorum Gönder