Havaalanında partililerce coşkunlukla karşılandı.
Yüzü incelmiş; her zamanki ifadelerden yoksun, yorgun ve hatta kederli.
Doktorlarının, Sağlık Bakanı ile diğer AKP yetkililerinin yalanlamasına karşın RTE’nin sağlığıyla ilgili söylentiler sürüyor.
Örneğin Başbakan’ın tedavisine devam edileceği ve bu nedenle Ankara Hacettepe Hastanesi’nde özel bir oda hazırlandığı başkent kulislerinde yaygın.
Yalanlamalara karşın süregelen söylentileri ancak RTE’nin önümüzdeki günlerde Başbakanlık mesaisindeki performansı yalanlayacak!..
RTE’nin, İstanbul’da evinden parti ve hükümet çalışmalarına telefonla katılması, değerlendirmelerine özel önem verdiği (örneğin Ulaştırma Bakanı gibi) kişilerle uzun saatler birlikte olması; partinin geleceği ile ilgili yorumları engellemiyor.
***
Şike yasasının ikinci kez Meclis’te görüşülmesinden önceki sürede AKP’de izlenen dalgalanmalar, kırılma noktası diye nitelendi...
RTE’nin İstanbul’dan şike yasasının aynen geçmesini buyuran talimatıyla giderek büyümesi olası parti içi çekişmelerin yerini, daha sonra AKP’de birlik ve beraberliğin asla bozulamayacağını içeren açıklamalar aldı...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTE’nin başkentten uzak durduğu günlerde, hiç gereği yokken RTE’ye biat etmediğini açıkladı. Şike yasasını Çankaya’nın vetosunu destekleyen demecinde; Millet Meclisi’nin, milletvekillerinin özgür iradesini hiçe saydı. “Bu yasayı bir daha genel kurula getirmeye kimse cesaret edemez” dedi.
Arınç’ın yasanın ikinci kez aynen kabulünden sonraki açıklamaları bir çeşit günah çıkarma! Kanal D’de haberi sunan Mehmet Ali Birand’ı hayran bırakan bir davranışla, ilk açıklamasına affedilmez bir hata diyor.
Eveleme geveleme arasında savunu niyetine kimi açıklamalar da yapıyor.
Ne var ki RTE’nin müdahalesiyle AKP’de birlik ve beraberliğin sağlanması, geleceğe dönük olasılıkların şimdilik üstünü örtüyor.
Ama perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğu gibi bugün yalanlanan ayrışmalar yarın gerçekleşecek!
***
Zira AKP’yi demir yumrukla yöneterek birlik ve beraberliği sağlayan RTE’den sonra; partinin başına geçmesinden söz edilen Çankaya’dakinde, Arınç’ta, Ahmet Davutoğlu’nda, Başbakan’ın 9 yıldır sergilediği performansı aratmayacak nitelik ve nitelik yok!
Bu nedenle özellikle AKP’de ve siyasal çevrelerde RTE’nin sağlığı önem taşıyor.
Hele, Arınç’ın Başbakan’ın sağlığı konusunda “Bizim de aldığımız haberler Başbakanımızın sağlığının gayet iyi olduğunu gösteriyor” dedikten sonra, söylenenlere hak verir bir tavırla “İnşallah öyledir” diye temennide bulunması…
Başbakan’ın dinlendiği günlerde birinci yardımcı sıfatını taşıyan, Bakanlar Kurulu sözcülüğüne getirdiği, 18-20 gün görüşme gereğini duymadığı Bülent Arınç’ın inşallahlı, maşallahlı ifadeleri, RTE’nin sağlığıyla ilgili kuşkulu söylentileri engelleyeceği yerde güçlendiriyor.
***
Sağlığının yanı sıra Time dergisinin düzenlediği ankette oy farkı ile diğer adayları sollayarak “yılın insanı” seçilen RTE yerine “protestocuları” yılın insanı seçmesindeki neden üzerinde çeşitli irdelemeler yapılıyor.
Medya haberi, RTE’ye haksızlık yapıldı havasında yansıtan başlıklarla duyurdu.
Lakin, Time’ın protestocuları RTE’ye neden yeğlediği gerekçesinden söz etme gereğini de duymadı.
Dergi, RTE’yi neden kapak yapmadığını şöyle açıkladı: “Ankete katılanların büyük çoğunluğu (RTE’nin) yılın kişisi olmaması gerektiğini düşünerek ‘hayır’ oyu verdi. Ama Türk internet siteleri ve e-posta gruplarınca yürütülen büyük bir (bana göre AKP taraftarlarından kaynaklanan) kampanya, onu dünya genelinde yapılan oylamada yukarıda tuttu.”
Bu açıklama gösteriyor ki Time, Türkiye’den katılımcıların yürüttüğü “büyük kampanyanın” kabul edilebilir olmadığına karar veriyor. RTE’yi yılın insanı ilan etmiyor.
Üstelik bir terslik var orta yerde. RTE’yi “yılın insanı” seçtiren kampanya sahipleri, aynı zamanda açıklanan; RTE’yi “yılın sevilmeyenleri” arasında gösteren anketten çıkması olası sonucu hesaba katmamışlar...
Ne de olsa keskin sirke küpüne zarar veriyor.
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder