Bugün gazetemizle birlikte, Büyük Madenci Direnişi’nin 21. yıldönümü için hazırladığımız özel Zonguldak ekini istemeyi unutmayın. Emek mücadelesine gönül verenlerin katkılarıyla ortaya çıkan bu yayın, Zonguldak ile birlikte Türkiye’nin son yirmi yılda değişen sosyal ve ekonomik dünyasına tutulan bir ayna işlevi de görüyor aynı zamanda…
Köşelerinden aldığımız keyiften bu kez de bizi mahrum etmeyen Mümtaz Soysal, Şükran Soner ve Işık Kansu ile bu yayın için konuğumuz olan siyaset, akademi, edebiyat ve sivil toplum dünyasının değerli isimleri Zonguldak’ı ve büyük işçi yürüyüşünü anlatırken toplumumuzun içinden geçmekte olduğu dönüşüme ait önemli satırbaşlarına da dikkat çekiyorlar yazılarında. Birkaç örnek vermek gerekirse;
- Türkiye’nin sanayi devrimi tomurcuklanması – Mümtaz Soysal
- Alınyazısıydı kömür, ekmekti. – İrfan Yalçın
- Maden Mühendis Mektebi ile yükselen Cumhuriyet coşkusu – Prof. Bektaş Açıkgöz
- 4 Ocak: Dünyanın duyduğu çığlık – Aykut Küçükkaya
- Sadece Zonguldak ve madencilerin değil tüm Türk halkının desteğini almayı başardığı için tarihi bir direniştir – Kemal Kılıçdaroğlu
- İşçilerin kazanılmış hakları bir bir ellerinden alındı – Rahşan Ecevit
- Direnişin gücü ile kazanılanlardan, teslim olma çizgisinde yitirilenlere – Şükran Soner
- Türkiye’nin yıllık kömür ihtiyacı 20 milyon ton ama stokta kömür yok – Eyüp Alabaş
- Bağımsızlığın sembolü TTK tasfiye ediliyor – Erdoğan Kaymakçı
- Ukrayna ve Rusya’dan kömür ithal eder hale gelindi – Mehmet Haberal
- Göç alan ‘emekçi kenti’, göç veren ‘emekli kenti’ olma yolunda – Ali Ayaroğlu
- Emek hareketi yeni bir 12 Eylül döneminden geçiyor. Başımızda yine Turgut Özal’lar – Işık Kansu
- İntihar oranı Türkiye ortalamasının dört katına çıktı – Ali ihsan Köktürk
***
Yirmi bir yılda yaşanan sosyoekonomik dönüşüme bakınca, Türkiye işçi sınıfının böylesine tarihi bir direnişi bir daha gerçekleştirebilme olasılığı nedir?
Mümtaz Hoca’nın yazısından alıntıyla başlamıştık. Onun iyimserliği ile tamamlayalım yine:
“Zonguldak, yalnız alfabenin sonlarına değil, başlangıçlardaki Cumhuriyet tarihinin unutulmuşluğuna da itilmek istenen bir gerçeklik demektir. Bu gerçekliğe sahip çıkıp unutturmamak ve tam tersine yeni unutulmazlıklarla taçlandırıp ülkenin dinamizmine yeniden öncülük etmek bütün Zonguldaklılar için kökleri geçmişe uzanan bir ulusal görev sayılmalıdır… Bugünkü durgunluğu ve ufuksuz beklentiyi yeni bir dinamizme dönüştürmek niçin olmasın? Zonguldak’ın hamurunda bunun mayası her zaman bulunur.”
CHP’NİN ULUDERE RAPORUNA DİKKAT
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından altı milletvekilinden oluşan CHP heyeti de Uludere’ye giderek Hava Kuvvetleri’nin operasyonunda hayatını kaybeden 35 köylünün aileleri ve mahalli yetkililerle görüştü. Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Manisa Milletvekili Hasan Ören ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’den oluşan CHP heyetinin temasları sonrasında arkadaşlarımıza aktardıkları şu iddiaların doğruluğunun açıklığa kavuşturulmasında büyük
yarar var:
* “Kaçakçılık bölgede askeri ve mülki yetkililerin bilgisi dahilinde yapılan sıradan faaliyet olmuş.
O gün kaçağa gidenlerden de askeri makamlar haberdarmış.
* Oğlu ölenler arasında olan bir korucunun bombardımanın durdurulması yönünde askeri makamlara talebi sonuçsuz kalmış.
* Operasyonda yaralananlardan 13’ü bölgeye helikopter ve ambulans gönderilmediği için sırtta taşınmak zorunda kalındığından hayatını kaybetmiş.”
BDP’liler tarafından gündeme getirilen “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın telefonla görüştüğü ve üç bakanın taziye ziyaretinde bulunduğu evde yakını ölen kimsenin bulunmadığı” bilgisini CHP heyeti Şırnak Valisi’ne doğrulatmış. Vali, CHP’lilere “Provokasyon olmasın diye o evi ben seçtim” açıklamasını yapmış.
Utku Çakırözer/Cumhuriyet
Yorum Gönder