Uludere İçin Sorular ! - Özgen Acar

Uludere’de 35 “sivil kaçakçının PKK’li terörist sanısıyla” öldürülmesi olayı nedeniyle Ankara’da asker, istihbarat ve siyasal kurumlar arasında çok yönlü trafik yaşanıyor. Devlet, “İstihbaratı kim verdi? Ölenlerin ailelerine ne kadar tazminat ödenecek?” biçimindeki sorulara yanıt arıyor!
Biz de İçişleri, Milli Savunma, Adalet ve Maliye bakanlarına, Jandarma Genel Komutanlığı’na, Milli İstihbarat Teşkilatı ile Kamu Düzeni ve Güvenliği müsteşarlıklarına şu soruları yöneltmek isteriz:
1. Kaçakçılıkta kullanılan katırlar 15 yaşındaki çocukların değildi. Bu “katırların sahipleri” kimlerdir? Haklarında ne gibi yasal kovuşturma başlatılmıştır?
2. Bu çocuklara katır başına 50 lira ödeyecek olan “patronlar” saptanmış mıdır? Haklarında ne gibi işlem yapılmıştır?
3. Bu çocukların aileleri kesinlikle bu “patronları” biliyorlardır. Aileler ile bu amaçla görüşmeler yapılmış mıdır?
4. Bu kişiler hakkında “kaçakçılığa teşvik” ve “vergi kaybına yol açmak” suçları ile dava açılacak mıdır?
5. Bu kişiler, “toplu ölümlere sebebiyet verme suçu” ile yargıya teslim edilecekler mi?
6. Olayı soruşturacak olan ilçedeki emniyet ve jandarmanın başı olan “kaymakamı” öldürmeye teşebbüs edenler ile “kaçakçı patronlar” arasındaki ilişkiler araştırılmış mıdır?
7. Mazot, içki, sigara kaçakçılığını önlemek amacıyla bu maddelerde vergi indirimi yapılacak mıdır?

Ali Paşa İle Yorgo Defineleri

Libya “El Haber” gazetesi, devrik başkan Muammer Kaddafi’nin çölde gömüldüğü söylenen 4 ton altın ile 500 milyon dolarlık (toplamda 1.350 milyon lira) nakit ve mücevherden oluşan hazinesinin aranmasına başlandığını bildirdi.
Kaddafi’nin güvenilir adamı Sail Keman’ın çölde bilinmeyen bir yere gömdüğü söylenen“defineyi” Fransız ve ABD istihbarat örgütleri arıyormuş!

***
Yunanistan’daki ekonomik bunalım nedeniyle son aylarda halkın Osmanlılardan kalma “definelerin” peşine düştüğüne ilişkin haberler çoğaldıkça çoğalıyor. Balkanlar’da oldum olası hedef “Osmanlıların” yöreyi acele terk ettiklerinde geride bırakmak zorunda kaldıkları defineleridir.
Yunan hükümeti son aylarda yaklaşık 50 kişiye “define arama izni” vermiş, bu arada 3 binden fazla “metal detektör (arama aracı)” satılmış.
İşte bunlardan bir örnek, Mehmet Ali Paşa “definesi” ile ilgili… Yunanistan’ın kuzeybatısındaki Vassiliki beldesinde Yunan kökenli Avustralyalı Vangelis Dimas bu definenin peşine düşmüş… Avustralya’dan kalkıp bir haritayla Yunanistan’a gelmiş, “dört altın madeni ve bankaları olan” Osmanlı paşasının “definesini” bulmaya heveslenmiş.

***
Osmanlı döneminde adı “Yenişehr-i Fener” olan Larissa kentinin Sikurio ilçesinde “Osmanlı döneminden kalma ikinci çeşme definesi” aranıyormuş. Define o kadar zenginmiş ki “bulunursa kent ikinci bir İsviçre” olacakmış...
Yine Larissa’nın Platikambo ilçesinde “bir Türk ağasının 1881’de Tesalya bölgesinden ayrılmadan önce küpler dolu altını toprağa gömdüğü” inancı varmış. Aynı yıllardan kalma bir “define haritası!” ile yapılan kazılarda 60 yaşındaki bir Yunan, bu uğurda evinin yıkılmasına bile razı olmuş. Ancak Türk ağasının hazinesi hâlâ bulunamamış!

***
Kuzey Yunanistan’daki Halkidiki Yarımadası’nın Varvara köyü sakinleri de, 1821’deki Yunan ayaklanmasında “Osmanlılar bulmasın” diye bir mağarada saklanan 8 ton altını bulmayı düşlüyorlarmış. Köylüler “Altınları bulursak bütün Yunanistan kurtulur” diyorlarmış.
Yine Halkidiki’nin Holomonta köyünde 1944-1948 yılları arasındaki Yunan iç savaşından kalma “İngiliz altınları” için de kazılar yapılıyormuş. Söylendiğine göre, Rus uçakları iç savaş sırasında Yunanlı komünistlere yardım amacıyla paraşütlerle içi İngiliz altınları dolu sandıklar atmışlarmış…

***
Osmanlı’nın son yıllarında Mora Yarımadası’nın en büyük zengini sayılan Kamil Bey’in “definesi” de yapılan çeşitli kazılara karşın hâlâ bulunamamış.

***
Türk azınlığın yoğun yaşadığı Batı Trakya’nın Şapçı ilçesinde ise “Bulgar definesi” için de kazılar yapılıyormuş. Define avcılarının metal arama gereçleri Petrota mevkiinde taştan yapılmış bir çeşmenin yakınında sürekli ötüyormuş… Ama kazılarda “define” bulunamıyormuş…

***
Türkiye’deki “define” inancı daha renkli ve çok çeşitli… Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Ermeni, Doğu Karadeniz’de Pontus, Ege’de Rum defineleri, örneğin “Katırcı Yani’nin 40 katır yükü altından oluşan definesi” aranır.
İzmir Urla’daki Yağcılar köyünde 20 kadar Türk ve Yunan ortak, 400 kilo altın ve paraların peşine düşmüş. Kılavuz kargaları bir muskacı hoca imiş! Rumlar Yunanistan’a göç ederken altınlarını ve paralarını köyün papazına vermişler. O da bahçesine gömmüş. Altınları “papaz büyüsü” koruyormuş. Bu nedenle “cinler”, 41 yılda bir definenin yerini değiştiriyormuş. Arama sürüyormuş!

***
Bursa’da Uludağ eteklerinde Yiğitali köyünün Gölcük mevkiinde “Rum zengini Yorgo’nun geride bıraktığı defineyi” arayan 75 yaşındaki M.E. dört arkadaşı ile kaçak kazı yaparken yakalanmış.
3 ton altından oluşan defineyi o zaman 5 kişi gömmüş, üzerine de çam ağacı dikmişler… Çam ağaçlarının diplerini kazarken yakalanan defineciler “Bulmadan kimseyi rahatsız etmek istemedik. Bulsaydık haber verecektik…” demişler: Ancak yargı bu savunmayı yutmuş olmalı ki defineciler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlar.

***
Konya Selçuklu ilçesi Meydan köyü muhtarı, Ucuoğlu mevkiinde Hitit mezarlarında definecilerin son 3 yılda irili ufaklı kazılarda araziyi delik deşik etmelerinden yakınmış.

***
Giresun Bulancak kırsalında “Biz profesyonel defineciyiz” diyen bir grup, aldıkları izinle yörede İÖ 1500 yıllarından“Kırım Krallığı’nın” definesinin peşindeymişler. Tarihçiler böyle bir krallığın olmadığını açıkladılar.
Şimdiye değin 200 bin lira harcayıp 45 günde, 1.5m2’lik bir alanda, 32 m. derine inmişler, sonuç sıfır elde var sıfırmış. İzin süreleri bitmiş, ama hedefteki 90 ton altına ulaşma heyecanını yitirmemişler…

***
Samsun’un Vezirköprü Çayırbaşı Mahallesi Lazoğlu Sokak’ta “su kuyusu” açmak için izin alan kişiler, meğer “Pontus definesini” bulmayı amaçlıyorlarmış. Kuyu açılmış, su bulunmuş ama kazı izinsiz devam ediyormuş…

***
Eskiden “Her köyün bir delisi var” denilirdi. Şimdi bu söz “Her köyün bir delisi, iki de deliden beter definecisi var!” biçiminde değişmiş...

Özgen Acar/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget