Bu da oldu...
Kamuoyu sonunda "Noel Baba" için bile bölündü.
Yılbaşı ile Noel geldi geçti.Ama internet ortamlarındaki "Noel Baba" kavgası bitmedi.
Taraflar," Noel Baha'ya çatan müftüyü makaraya alanlar" ile müftüyü "sahiplenenler" arasında ikiye ayrıldı.
Hürriyet'in dünkü "Noel Baba yakalar!" manşetini gördünüz.
" Yılbaşı kutlamaları nedeniyle İstanbul'da yoğun güvenlik önlemleri alan Noel Baba kıyafetli polis ekipleri,tacize karşı sabaha dek nöbetteydi" deniyordu manşetin altında...
Araçsallaştırmanın bini bir para
Taksim'in geleneksel yılbaşı kutlamalarında tacizcileri ele geçirmek için "Noel Baba" kılığına giren polislerin devreye sokulup kullanıldığı bir ülke burası.
Böyle bir ülkede,Noel Baba'ya bir din adamı çıkıp saydırıyor...
Dünya çapında "efsane" katına yükseltilen tümüyle "kurgu bir karaktere" karşı,yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot misali,ağzını açıp gözünü yumuyor ve veryansın ediyor.Arkasından belli kesimler taraf ından derhal kahraman ilan ediliyor.Ciddiye alınıp baş tacı yapılıyor.
Araçsallaştırmanın bu kadarı da olur mu?
Taksim Meydanı'nda devletin "güvenlik güçleri kisvesine" bürünen Noel Baba,eşzamanlı biçimde dinen neredeyse "katli vaciptir" noktasında lanetleniyor.
Sanal âlemde,girin gözlerinizle görün." Müftümüz görevini yapmıştır.Kendisini tebrik ediyorum.Aynı düşünceyi paylaşanlara selam olsun." diyenlerden geçilmiyor.
'Saf duygularla oynanmasın !'
" Müftü Bey'in söyledikleri yıllardır söylenegelmektedir.Noel Baba,gece yarısında bacalardan girerek çocukların isteklerini yerine getirmektedir.Yapılan eylem saf,duygulu insanların duygularıyla oynamaktadır.Bizler yalan değil,gerçek âlemde yaşamaktayız."
"Tebrik ediyorum Keşan müftüsünü.Allah (müftü için inceleme başlatan!) Diyanet'tekilere akıl fikir nasip etsin."
"Saygıdeğer hocam,cihadınızı en kalbi duygularla tebrik eder,ellerinizden öperim..."
Türk basınını toplu olarak görmek için her sabah girdiğim http://www.t24.com.tr'de,konuyla ilgili yazılar altında yer alan okkalı okur yorumlarından bazıları bunlar...
Eh!
Müftü ardında safları sıklaştırıp cihad açanlara ve bunca lafa karşı." Noel Baba" da eli kolu bağlı oturmayacak değil mi?
Ondan da posfa kutuma düşen bir mektup var.
Dostum Zeynep Erkut'un ilettiği mektubu okurken nerdeyse gözlerimden yaş geldi.Umarım siz de., benim kadar eğlenirsiniz.
Noel Baba'dan mektup
Sevgili Müftü,
Ben.Noel Baba...
Sana bu satırları yazma ihtiyacı duydum,çünkü bazı gerçekleri açıklamam gerekiyor.
Sanıyorum sen benim gerçekten geyiklerle gökyüzünde uçtuğuma,geceleri bacalardan içeri girdiğime inanıyorsun.
...Seni üzmek istemem ama bunların hepsi çocuklar için uydurulmuş hikâyeler.
Farkındaysan,koca göbeğimle değil bacadan,kapıdan bile girmek benim için imkânsız gibi bir şey.
Bacadan girdiğimi ve geyikle uçtuğumu uydurmak zorundaydım,yoksa kaslı vücuduyla tayt giyen Süpermen'in karşısında iç donu gibi görünen kırmızı pantolonumla ne kadar etkileyici olabilirdim ki?
O yüzden geceleri herkes uyurken bacadan girdiğim ve hediyeler bıraktığım şeklinde bir hikâye uydurdum.
Gizem,macera,merak,sürpriz.Hangi çocuk buna direnebilirdi?
Ve buna da bugüne kadar senin dışında sadece çocuklar inanmıştı.
Hatta itiraf etmeliyim ki,çocukların arasında bile inanmayan vardı.
O nedenle açıkçası ilk defa ve de şaşkınlıkla bir yetişkine mektup yazıyorum.
Bunu duymaya hazır mısın bilmiyorum,ama ben aslında yokum.
Sana yazıyorum çünkü bacadan girdiğim için adam olmadığımı çevreye yayarsan,bir gün Pamuk Prenses'e de yedi tane cüceyle yaşadığı için "aşüfte" diyebilirsin.
Ya da gece on ikide arabası balkabağına dönüşen Külkedisi'ne "ÖTV çok geliyorsa,Fiat'a binseydin" di,ye kızabilirsin.
Aramızda kalsın ama yalan söylediği için kimsenin burnu da uzamıyor bilesin.
Bremen Mızıkacıları gerçekte var olsalardı çoktan Yetenek Sizsiniz'e katılıp ünlü olma peşine düşerlerdi.
Sen de bilirsin ki gerçek hikâyelerde yaz kış çalışan karıncalar değil,yüksek mevkilerde tanıdıkları olan ağustosböcekleri kazanır.
Öpünce prense dönen bir kurbağa hiç var mıdır acaba diye çevrendeki kadınlara sor istersen,eminim siğillerine bakarak iç çekeceklerdir.
Yani işin özü,yetişkinlerin çocukları eğlendirmek ya da onlara öğüt vermek için uydurduğu karakterleriz hepimiz.
Tamamen zararsızız.
Korkacak bir şey yok.
O nedenle rica ederim en azından çocukların hayal dünyasını rahat bırak/bırakın;nasıl olsa yakında büyüyüp tüm gerçeklerle yüzleşecekler.
Ve o zaman sığınacakları bir masal kahramanı da olmayacak.
imza
Noel Baba
Nilgün Cerrahoğlu/Cumhuriyet
Yorum Gönder