Geçen yılın son günlerinde iktidarıyla,muhalefetiyle politikacılarımız ve dahi medyamız 35 yurttaşımızın Hakkâri'nin Uludere'ye bağlı Ortasu Köyü yakınlarında katırlara yüklü çuvallarıyla yürürken Hava Kuvvetlerimize bağlı uçaklar tarafından bombalanarak yok edilmesinin hem acısını hem de şaşkınlığını yaşadılar.
Başbakan,ölenlere başsağlığı dilemekle yetinmedi...Yardımcısı Beşir Atalay'ı Ortasu'ya gönderdi.CHP ve MHP başsağlığı ziyaretleri yaptı.BDP'liler durumdan vazife çıkartmanın tam sırası olduğunu saptayarak gösteriler düzenlediler.Olay devletin Uludere ilçesindeki temsilcisi kaymakamın köylüler tarafından Ortasu'ya gelmesini engelemek için şiddete başvurmaları sonucunda başından yaralanmasıyla tatsız şekilde noktalandı.Acıyı anlamak elbette mümkün.Ama iktidar ve muhalefet temsilcileriyle sergilenen bu şaşkınlık neyin nesidir?
O yörede yaşayan insanların neyle ve nasıl geçinmek zorunda olduklarını bilmeyen bir devletin gelmiş geçmiş temsilcileri.2012'ye girerken mi gerçekle yüzleşmektedirler.
Yıllardır bütçe kanunları hazırlayan hükümetler Doğu ve Güneydoğu'ya hangi fabrikayı kurarak bölge insanına iş bulmayı düşünmüştür.Liberal ekonominin devleti olabildiğince küçülterek yerli ve yabancı girişimcilerin önünü açmakla övünen anlayış,ülkemizin varsıl bölgeleri dururken Hakkâri'ye sadece harita üzerinde parmak basmakla yetinildiğini bilmez mi?
O nedenle,yörede yaşayanların önlerinde ya büyük kentlerde iş aramak için göç serüvenlerini göze almak ya da kaçakçılığı meşru bir meslek olarak görmek seçenekleri kalmaktadır.
Terör örgütünün son yıllarda İstanbul,Ankara,Adana ve İzmir gibi büyük kentlerimizde varlığını duyurması,sözünü ettiğim göç yolcularının buralarda aradıkları iş kapılarını açamayışlarındandır.
İlgilenenler,arşivlerden 2 Temmuz 1973 tarihli gazeteleri açarlarsa dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün çıktığı Doğu gezisinde uğradığı Kars'ta halka yaptığı konuşmada şunları söylediğini görürler." Gece ve gündüz düşüncem,burada yaşayan halkın hayat seviyesi,saadet ve ıstırabı oldu."
Doğu'da halkın işsizlik nedeniyle kaçakçılığa yöneldiğini söyleyen Korutürk,bunun önlenmesi için bölgeye yatırım yapılmasını istedi.Cumhurbaşkanı. "50 yıllık Cumhuriyet döneminin Doğu'ya birçok şey getirmesine rağmen yine de yetersiz kaldığını belirtti ve gezisine katılan Devlet Planlama Müsteşarı'ndan bölgenin kalkınmasına yönelik bir plan hazırlanmasını istedi."
Geçen hafta yitirdiğimiz o 35 yurttaşımız Korutürk Cumhurbaşkanı olduğu yıllarda henüz doğmamışlardı.Ama babalarının,amcalarının kaçakçılık yapmak için onca tehlikeyi göze aldıklarını yıllar sonra annelerinden duyarak öğrendiler.Çoğu çocuk yaşta bu mesleğe girmekten başka seçenek olmadığını gördüler.
Kimi öldü.Kimi mayına basarak ayağını,elini yitirdi.Hal böyle,böyle iken;kaçakçılıkla yaşamak zorunda bıraktığımız yurttaşlarımızın acı serüvenlerine neden olan istihbarat yanlışlığını sorgulamanın ne âlemi var?
Sorgulanacak olan iktidarlarımızın devlet eliyle bölgeye yatırım yapmak yerine yandaşlarını nasıl zengin etmekle uğraşmalarına yol açan politikalarıdır .
Orhan Birgit/Cumhuriyet
Yorum Gönder