İstemeden de Olabiliyor - Ali Sirmen

Başlığa bakıp "Uludere Faciası" nı" kaza" diye hafife aldığımı sanmayın.
Böyle bir davranış vicdansızlık olur.Keza,sınıra doğru gelmekte oldukları sırada hava saldırısında ölenlerin,kanundışı kişiler,yani kaçakçılar olduğunu ileri sürerek "Peki de orada ne arıyorlardı?Kaçakçılık da bir suç değil midir?" diyerek akıbetlerini hak etmiş kişiler gibi göstermeye kalkışmak da vicdansızlık değilse eğer,ülke gerçeklerini hiç tanımamak demektir.
Her şeyden önce,kaçakçılık suçunun cezası idam değildir,olsaydı bile bu yargısız infaz şeklinde gerçekleştirilmezdi,kaldı ki,kaçakçılık artık devletin de zımnen kabul etmek zorunda olduğu bir bölge gerçeğidir.Bölge henüz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olduğuna göre,aynı zamanda hem ülke gerçeği,hem ülke ayıbıdır.
Eğer bölgede,bölge henüz ülke sınırları içinde olduğuna göre,bu aynı zamanda ülke de demek oluyor,insanlar üç kuruş için bu tehlikeleri göze almak zorunda kalıyorlarsa bu kaçakçılık,suçtan çok toplumsal bir ayıptır.
Bu yüzdendir ki,lütfen kimse "orada ne arıyorlardı" gibi baştan aşağı utanç vesilesi olan bir soruyu sormasın!
Olayın duyulmasının üzerine patlak veren haklı tepkiye gelince:

***

Tepki yukarıda da belirttiğim gibi haklıdır ama akıllı değildir.
Tıpkı "Orada ne arıyorlardı?" diyenler gibi,haklı tepkisinin etkisiyle olur olmaz şeyler söyleyenler de bölge ülke gerçekleri ile içinde bulunulan durumun vahametini bilmiyorlar demektir.
Hemen belirtelim,bölgede düşük yoğunluklu,Leyla Zana'nın açıklamalarına bakılırsa,( açıklamanın sadece Zana'nın kişisel fikri olmadığını görmek gerek)amacı Türkiye'yi bölmek olan bir savaş sürmektedir.
Bu tür çatışmaların yapıları gereği,denetim dışına kayarak Uludere'dekine benzer olaylara yol açması kaçınılmazdır.
Bu gerçeği herkes aklına sokmalı.Bu savaş sürdükçe benzer trajik olaylar olacaktır!
Bu gözlem olayı haklı gösterme amacını gütmüyor,tam tersine tekrarının önlenmesi için temelden alınması gereken önlemin ne olduğunun saptanmasını amaçlıyor.
Bu savaşın şu ya da bu şekilde bir an önce bitmesi gerekir ki,bu ve benzeri olaylar yaşanmasın.
Yoksa yaşanacaktır.Ve birçok kişi de bir yandan timsah gözyaşı dökerken,olayı kendi görüşü veya çıkarı doğrultusunda kullanacaktır.
Unutmayın,savaş ortamında her şeyin barış zamanında olduğu gibi olmasını isteyemezsiniz.isterseniz de sağlamayamazsınız....

***

Bölgede bir savaş vardır.Kimi zaman iyi tahkik edilmeden,PKK sanılarak,ateş açılması sonucu onlarca sivil ölmekte,kimi zaman da,"aman,belki gelenler PKK değildir,kaçakçıdırlar" endişesi ile gerektiği anda tepki verilmediğinden onlarca asker şehit olmaktadır.
Her ikisinde de sorumlu aranmakta ve bulunan sorumlu da her ikisinde de kaçınılmaz olarak aynı çevre veya çevreler olmaktadır.
Son olayı irdelerken,Gediktepe Karakolu,Hantepe,Dağlıca ve Aktütün olaylarını ve öbür PKK baskınlarını,onların ertesinde yapılan eleştirileri,yazılanları anımsamakta yarar var.
Amaç,35 kişinin nahak yere ölümüne neden olayların ve benzerlerinin yeniden olmaması ise eğer,olayı amacımız doğrultusunda saptırmamaya özen gösterip içinde bulunulan koşulları iyi değerlendirmek durumunda olmalıyız.
Toplumun haklı infiali karşısında olur olmaz tepkiler göstermek de sorumlu bir davranış değildir.
Yine bu olaydan yola çıkarak,klasikleşmiş "Hükümet istifa." ya da "Bakan istifa!" gibi harcı âlem sloganlara sarılmak da ayrı bir sorumsuzluktur.
Kimi çevrelerin Genelkurmay'a yönelik tepkilerini de bunların amaçlarını görmezden gelerek değerlendirmeye kalkmak da saflıktan öte bir aptallıktır.
Aptallık ise ne barışı getirir ne de esenliği !

Ali Sirmen/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget