CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay. 2. Ergenekon davasında konuştu: Bu davada demokrasi, demokrasinin kurumları yargılanıyor
İkinci Ergenekon davasında 3 yıldır tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay “Bu davada demokrasi yargılanıyor, demokrasinin kurumları yargılanıyor” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “Anayasa değişikliği için sivil toplum kuruluşlarına teklif getirmeleri çağrısında” bulunduğuna dikkat çeken Balbay “Herkes korkuyor, bu nedenle kimse teklifte bulunmuyor. Bu davalar bu korkuya ortam yarattı” diye konuştu. Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’a Akın Birdal’a suikast girişimi azmettirmekten sanık Semih Tufan Gülaltay ile Şener Eruygur’un ilişkisine ilişkin sorular yöneltirken “Sanık Şener Eruygur ile Gülaltay arasında yoğun temas görünüyor. Eruygur geldiğinde kendisine soracağız” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen 2. Ergenekon davasının bugün gerçekleştirilen 146. duruşmasında eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon’un çapraz sorgusuna devam edildi. Tolon’a soru sormak üzere söz alan Balbay, önceki gün ve dün Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in Hurşit Tolon’un katıldığı konferanslar, toplantılar, siyasi parti faaliyeti olup olmadığına yönelik sorular sorduğuna dikkat çekti. “Dava başladıktan 4 yıl sonra hala siyaset yapmayı suç sayan sorular soruluyor” diyen Balbay, Tolon’a “Kent Otel toplantılarında benim de adım geçti. Kent Otel toplantılarında ‘Yarın hep beraber şunu yapalım’ denildi mi? Denilebilir de ama siz duydunuz mu” diye sordu. Tolon, Balbay’a yanıt verirken “Size Sayın Vekilim demek istiyorum müsaadenizle. Kent Otel toplantılarının hiç birinde ‘şunu yapalım’ şeklinde bir karar alınmadı, konuşma yapılmadı” diye konuştu. Balbay “Kent Otel toplantılarının yapıldığı salonun kapısı hiç kapanır mıydı” sorusu üzerine Tolon “Kapısı kapanamazdı. 10 kadar garson servis yapıyordu” dedi.
Siyasete davet
Balbay “Sizi de siyasete davet etmek istiyorum ancak suç unsuru olmaması için bu teklifi saklı tutuyorum” diyerek “Kent Otel toplantılarına her meslekten insanlar gelirdi. Koruması olanlar da gelirdi. Korumalar nerede otururdu” diye sordu.Tolon ise “Ben de devletin yasa gereği koruma altına aldığı kişiydim. Subay, astsubay, polis korumalar salonda otururdu. Ama koruma er ise fuayede otururdu” diye konuştu. Balbay, Tolon’a sorusunu şöyle yöneltti: “Ankara’da her 4 metrekareye bu tür toplantılar düşer. Heyet için artık sosyal buluşma ortamlarıyla ilgili soru sormama eğiliminin oluşmasını dilemekteyim. Zamanında valilik, hakimlik, AKP milletvekilli yapmış olanlar da bu toplantılara katılırdı. İddia makamı ‘Bir konferansta Balbay da vardı’ diye soru yöneltiyor. Bir konferansa katılmanın suç unsuru olarak sunulmakta. Bir gazetenin Ankara temsilcisinin klasik gazeteci olarak yaklaşımı dışında herhangi bir görüşmemiz oldu mu?”
“Herkes korkuyor”
Tolon ise “Bayramlaşmamız bile olmadı Sayın Vekilim” diye yanıt verirken Balbay, şu açıklamayı yaptı: “Olabilirdi... Cemil Çiçek Anayasa değişikliği için Sivil Toplum Kuruluşları’na tekliflerini sunmaları teklifinde bulunuyor. Herkes korkuyor, kimse bir teklif getiremiyor. Bu davalar bu korkuya ortam yarattı. Türkiye’de demokrasinin güçlendirilmesi çerçevesinde toplantılar yapılıyordu. Kendi Otel toplantılarına katıldığı için töhmet altında kalan bir kişinin başvurusu üzerine Yargıtay bu toplantıların ‘sosyal faaliyetler’ olduğuna karar verdi. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen oraya kimlerin katıldığı sorulmakta. 4 kişi ‘Ben bu toplantılara katıldım’ diye yazı yazdı. Hala sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde suç unsuru aranıyor. Burada demokrasi yargılanıyor, burada demokrasinin kurumları yargılanmakta.”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu ise Tolon’a devlet aleyhine işlenen cürümlerle ilgili suçlandığını anımsatarak “Bunun ilgili kanunlarda terör suç olarak değerlendirildiğini biliyor musunuz” diye sordu.Tolon’un “Böyle bir soruya muhatap olmayı zul sayarım” yanıtı üzerine Haşıloğlu “Hukuki bir konu bilmeyebilirsiniz” dedi.
Genelkurmay karargahında
Tolon, Hakim Haşıloğlu’nun soruları üzerine Genelkurmay Karargahı’nda 16 yıl görev yaptığını anlatarak “1989-1992 ve 1993-1995 yıllarında tümgeneral ve Genel Sekreterlik yaptık. İlk dönem tuğgeneral ikinci dönem tüm general olarak görev yaptı. Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler bana bağlı idi. Sonra Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi kurduk. Gazatecilerin çoğunu bu görevim sırasında tanıdım” dedi.Haşıloğlu “Basında TSK ve TSK mensuplarıyla ilgili ciddi iddialar çıksa ne yaparsınız” sorusu üzerine Tolon “Genel Sekretek kendisine arz edilen haberleri 2. Başkan’a arz eder. 2. Başkan ‘Adli Müşavir gelsin beni aydınlatsın’ der. 2. Başkan ister kendisi 1. Başkan’a arz eder, ya da Genel Sektereter’den komutana arz etmesini ister” diye konuştu.Haşıloğlu, TSK’de Ergenekon yapılanması olduğuna ilişkin iddialarla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın yazdığı müzekkereye “Herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır” yanıtı geldiğini anımsatarak “Ergenekon ile ilgili Can Dündar, Erol Mütercimler kitap yazdı. Doğu Perinçek, Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle ilgili Ergenekon’un yaptığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bunlarla ilgili arzınız oldu mu” diye sordu. Tolon şu yanıtı verdi: “Uğur Mumcu meşum saldırıya uğradığında ben Genel Sekreter idim. Doğan Güreş o dönem Genelkurmay Başkanı idi. Doğan Güreş Uğur Mumcu için ‘Kucağımda oturmuş insandı’ derdi ve çok severdi. Ben de rahmetliyi çok iyi tanırım. Kendisinin bana gazeteciler ile ilişkilerim konusunda irşatları olmuştur. Uğur Mumcu suikastı ile Silahlı Kuvvetler arasında bir irtibat bulunduğuna ilişkin basında haber yer almadı.”
Gülaltay soruları
Tolon, 1. Ergenekon davasında tutuklu yargılanan emekli tuğgeneral Veli Küçük’ün ile tanışıklığının sorulması üzerine şunları anlattı: “Ben hayatımda Veli Küçük ile iki kez karşılaştım. Birinde emekli olduğu dönemde Teşvikiye Camii’nde bir cenazede yanıma gelip kendisine tanıttı. Diğeri ise ben kolordu komutanı iken Kocaeli’nden Antalya’ya doğru giderken Eskişehir’den geçtik. Veli Küçük Bilecik’te Jandarma Eğitim Tugay Komutanı olmuş. Yol kenarında durup selam verdi, davet etti. Vaktimin olmadığını söyledim. Veli Küçük ile beraber çalışmam, emir komuta münasebetim olmamıştır.”
Üye Hakim Haşıloğlu, 1. Ergenenkon davasında tutuksuz ancak başka suçtan tutuklu bulunan Semih Tufan Gülaltay’ın, Akın Birdal’a suikast girişimden hüküm giydiğini ve 100 kadar sabıkası olduğunu ifade ederek “Gülaltay bir telefon görüşmesinde ‘zaman zaman Hurşit Paşa ile görüşüyorum’ diyor. Gülaltay ile ilişkinizi açıklar mısınız” diye sordu. Tolon “Gerçek dışı. Bu şahısla (Gülaltay) hayatımda bir kere tesadüfen bir ziyaret sırasında karşılaştım” dedi.
Eruygur’a soracağız
Haşıloğlu, davanın 1.No’lu sanığı eski Jandarma Genel Komunatı emekli orgneral Şener Eruygur ile Semih Tufan Gülaltay arasında “yoğun bir temas” olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Bu konuyu Şener Eruygur geldiğinde kendisine de soracağız. Ancak sizin bu ilişki konusunda bilginiz var mı” diye sordu. Tolon ise “Siz bana yorum sorusu soruyorsunuz. Yani böyle bir kişiyle (Gülaltay) bir Jandarma Genel Komutanı’nın görüşmesini değerlendirmemi istiyorsunuz. Benim bu konuda bir bilgim yok. Şener Eruygur ile bir samimiyetimiz yok. 5-6 defa birlikteliğimiz dışında bir görüşme yok. Ama aramızda bir nezaket var. Kendisi ADD gibi büyük bir sivil toplum kuruluşunun başkanı” diye yanıt verdi.
Hepimizin ordusu
Sanık Özoğlu’nun sözleri üzerine Başkan Hasan Hüseyin Özese “Ordumuz hepimizin ordusu. Başka ordumuz mu var? Ordumuza kimse laf söyleyemez” diye konuştu.
Hakim Haşıloğlu ise “Benim ailemde Kuvvet Komutanlarından uzman çavuşa kadar asker şahıslar var. Asker, kimsenin tekelinde değil” diye açıklama yaptı.
60 ihtilali sorusu
Hakim Haşıloğlu’nun “60 darbesine katılımınız oldu mu” sorusunu Tolon “Ben daha mezun olmamıştım. Kulesi Aseri Lisesi’nde öğrenciydim” diye yanıtladı.
Haşıloğlu’nun “Harbiyelilerin Taksim Anıtı’na çelenk koyma” olayını anınsatması üzerine Tolon “40-50 sene önceki olaydı. İstanbul’da oturan Harbiyelilerin zedelenen imajı nedeniyle çelenk koyma olayını düzenliyorlar. Ben o zaman Harp Okulu öğrencisiydim. Bu olayı düzenleyenler Kuleli’den bizden bir sene önce mezun olanlardı. Bana da haber verdiler. Çelenk koyma sırasında ben de oradaydım” diye açıklama yaptı.
Duruşmaya CHP Ankara milletvekili ve tutuksuz sanık Sinan Aygün de katıldı. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da duruşmayı izledi.
Yorum Gönder