Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinin çevresinde bulunan onlarca eczanede çaresiz anaları, babaları, eşleri gördükçe insanın yüreği acıyor.
Bir kadın eczane eczane dolaşıyor 15 yaşındaki kızı için...
Kızı lenf kanseri ve tedavi görüyor.
Eczanelerde ilacı bulamıyor ve çaresizlikten ağlıyor...
Sağlık Bakanlığı’yla ilaç şirketleri arasındaki sorun çözümlenmediği için eczanelerde pek çok ilaç yok...
Ne kanser tedavisinde ne de şeker hastalığında kullanılan ilaçlar bulunabiliyor.
Kanser ilaçları ve şeker hastalarının kullandığı insülin...
Yok! Yok! Yok!
Gazetelere bakıyorum bu konuda minik minik haberler...
Birkaç televizyon kanalı bu önemli olayı birkaç saniyelik haberlerle geçiştiriyor.
Eczacılar konuşuyor ama ilaç şirketleri susuyor.
Sağlık Bakanlığı ise rest çekiyor ilaç üreten şirketlere:
“Onları piyasadan sileriz!”
***
Gerçekten Türkiye çağın neresinde?
Yandaş, candaş, dindaş gazetelerin birinci sayfalarına bakıyorum.
Türkiye, yılın ilk dokuz ayında 9.6 büyüme hızıyla Çin’i burun farkıyla geçmiş ve dünya liderliğine oturmuş.
Vay anasını!
Demek ki bizim bundan haberimiz yok!
Ne de olsa son bir haftadır “Şike Yasası”yla yatıp kalktığımız için Çin’i burun farkıyla geçip ekonomide dünya liderliğine oturduğumuzu unuttuk.
Gazetecilikte böyle şeyler olur ve adına “haber atlama” denir.
Ben de, Cumhuriyet de böylesine önemli bir haberi atlamışız!
ABD ve AB ülkeleri ekonomik bunalımla sarsılıp havlu atarken Türkiye’nin dünya liderliğine oturması nedense ne İngiliz, ne Fransız, ne Alman ne de Amerikan gazete ve televizyonlarında pek yer almadı.
Kısaca haberi bizim gibi atladı dünyaca ünlü TV kanalları, gazeteler ve ajansların çoğu.
Şu büyüme hızı yoksulluğu, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırdı mı?
Ekonomi büyüdü ama işsizlik ne olacak? İlaç bulamayan kanser ve şeker hastaları kendi kaderleriyle baş başa mı bırakılacak?
Bu arada cari açık yüzde 140 artışla rekor kırdı, 65 milyar 57 milyon dolara ulaştı...
***
Sabah uyandığımda sis vardı, öğleye doğru sis dağıldı...
Bir kış sabahında tutkuları, acıları, hüzünleri içinde toplamış İstanbul üstüme üstüme geliyordu sanki.
Coşkuyla gizlenmiş geçmiş ve gelecek zaman içimde fırtınalar koparıyordu, ama çaresizdim.
“Tamgün Yasası”.. üniversite ve kamu hastanelerinin boşalması...
Doktorsuzluktan kıvranan hastalar ve 15 yaşındaki kanser hastası kızına, eczane eczane dolaşıp ilaç arayan anaya verilen yanıt:
“İstediğiniz ilaç yok!”
Neden yok?
AKP iktidarının insana bakış açısı bu!
Önce şu mollaları “sınav ayakları”yla camilere imam olarak bir atasınlar, sonra düşünürler bu önemli konuyu.
Nasıl olsa, AKP gibi “din eksenli” siyasete sarılan BDP’den de destek var.
Kanser hastaları için bir iki üç...
Oldu bitti maşallah!
***
Camilere atanacak mollalar, bundan böyle kanser ve şeker hastaları için “üç Kulhüvallah, bir Elham” okurlar olur biter.
Anımsayın Batman’da genç kadınların intihar etmesinde devlet oraya psikiyatr yerine imam göndermişti...
Türkiye büyüme hızıyla Çin’i burun farkıyla geçip dünya liderliğine oturmadı mı ekonomide?
O nedenle AKP iktidarını alkışlamak candaş, yandaş ve dindaş olarak bizlere düşen büyük görev...
Haydi görev başına!
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder