Şamil Tayyar Partisini Suçluyor - Emin Çölaşan

SEVGİLİ okuyucularım, Şamil Tayyar bizim gazeteci arkadaşımızdır. Daha önce yandaş medyada görev yapardı, son seçimde AKP’den milletvekili seçildi. Ağzı iyi laf yapan, ancak biraz boş atıp dolu tutturmaya çalışan bir arkadaştır.
Kendisi ile hiç yüz yüze gelmemiş, tanışmamıştım. Bir gece Kanal-A’da bir televizyon programı öncesinde ilk kez tanıştık. Kendisine şöyle dedim:
Bak Şamil, programda bağırıp çağıracaksan, saygısızlık yapacaksan, ben de aynı şeyleri yaparım. İstersen efendice tartışalım.”
Gerçekten de efendice tartıştık. Sonra bir kez TV-8’de bir programa birlikte çıktık, yine birbirimizi kırmadan tartıştık. İki programda da aynı şeyi söylüyordu:
“Ergenekon çetesinin bir numarası belli ama onun ismi henüz açıklanmadı.”
Kendisine hem o iki yayında, hem de yayın sonrasında sordum:
“Kim bu bir numara? Bildiğin bir şey varsa niçin açıklamıyorsun?”
Kısa süre sonra açıklama zamanının geleceğini söyledi ve iş orada kaldı. Ancak anladığım kadarıyla bu konuda hiçbir somut bilgisi yoktu ve ortalığı kızıştırmak için böyle konuşuyordu. Başka bir deyişle, kafayı Ergenekon çetesine (!) takmıştı.
Bu anlattığım olaylar yaklaşık iki yıl önce oluyordu. O iki televizyon programı sonrasında Şamil’le bir daha karşılaşmadık, görüşmedik.
***
AKP milletvekili Şamil’le yapılan uzun bir söyleşi dün bir gazetede yer aldı. Baştan sona dikkatle okudum. Son şike iddialarını bile Ergenekon çetesine (!) bağlamaya çalıştığını hayretle gördüm.
Bunu yaparken ayrıca, bu yasayı Meclis’ten iki kez geçiren kendi partisini de açıkça suçluyordu. İşte onun sözlerinden bir bölüm:
“Son şike yasası, tümüyle Aziz Yıldırım için çıkarıldı. Eğer Aziz Yıldırım işin içinde olmasaydı, böyle bir değişiklik yapılamazdı. Onun arkasında büyük bir taraftar desteği var. Ayrıca girift sermaye ilişkileri var. Yıllardır NATO ihalelerine giriyor. Çok derin ilişkileri var. Bu yüzden onu koruyucu tedbirler anında devreye sokuldu.”
Partisini açıkça suçluyor, yeni yasanın derin ilişkiler nedeniyle çıkarıldığını savunuyor… Ve devam ediyor:
“Şike soruşturması başladığında ben ‘Operasyon derinleştirilirse Ergenekon’la ilintili çok önemli ipuçlarına ulaşılabilir’ demiştim. Nitekim iddianameye yansıyan bazı gizli tanık ifadeleri bunu doğruluyor.
Şike olayları ve Ergenekon!..Şamil kardeşimiz her taşın altında bir Ergenekon arıyor. Ama bu silahlı terör örgütünü (!) kurtarma kapısını yeni yasa ile kendi partisinin açtırmış olduğunu unutmuş gibi görünüyor. Sonra akıllara durgunluk veren bir açıklama daha yapıyor:
“Gizli tanıklara göre, bazı ilişkilerle Ergenekon arasında bağlantılar kuruluyor. (Kim bu gizli tanıklar?) Mesela Bedrettin Dalan Ergenekon sanığıdır. Kendisi şu anda Rusya’da dolaşıyor. Şike davasında 93 sanık var. Bu 93 kişi arasında adı geçen önemli bir şahıs var ki, işte bu önemli şahıs Belarus’a gidip Bedrettin Dalan’a çanta içinde para götüren adamdır. Bu kişi elinde çanta dolusu parayla doğrudan Belarus’a gitti ve Dalan’a para verdi. Devletin kayıtlarında var bu.”
Devletin bu kayıtlarından savcılar dahil hiç kimsenin haberi yok! Böyle bir açıklama yapılmadı ama bizim Şamil biliyor! Peki ama gizli olması gereken bu belge ve bilgiler Şamil’e nasıl ulaşıyor? Ya daŞamil kafadan mı atıyor?
***
AKP milletvekili Şamil takmış kafayı Ergenekon’a, polisliğe ve savcılığa soyunmuş, sözlerini sürdürüyor ve yeni operasyonlar yapılmasını istiyor:
“Şike operasyonunda gözaltına alınan veya tutuklanan bazı kişilerle Ergenekon arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması için daha derin operasyonlara ihtiyaç var. Şike operasyonunun sürmesi gerekiyor. Sürdürülürse, Ergenekon’un önemli bir finansman ayağı çözülebilir.”
Demek ki AKP, bu Ergenekon çetesinin (!) daha fazla ortaya çıkmaması için önlem alıp bu yasayı çıkarmış. Sözlerinden bu anlaşılıyor. Üstelik sonraki bölümlerde kendi partisini dolaylı yollardan ve doğrudan suçlamaya başlıyor:
“Bu yasayla şike operasyonu tümden bitecek ve Ergenekon’a ulaşmayacak. Dolayısıyla ilişki kurulamayacak ve Ergenekon’un en önemli finansman ayağı da çözülemeyecek.”
Sonra devam ediyor:
“Çünkü futbolda çok büyük para var. Avanta, komisyon, şike, bahis, kara para aklama gibi çok karanlık ilişkiler var…
Demek ki Şamil kardeşimiz müfettişlerin, savcıların ve hakimlerin bilmediği, görmediği, göremediğigerçeklere (!) ulaşmış, vurdukça vuruyor. Elindeki belgeleri günün birinde mutlaka açıklayacaktır!
***
Sözlerini okumaya devam edelim. Çok önemli bir bölüme geldik:
“Bu kadar karanlık bir düzen kendine DEVLET İÇİNDEKİ ÇETELERDEN ve Ergenekon dediğimiz derin unsurlardan destek bulmadan devam edemez. İşte, değiştirilen şike yasası, bu kirli işleri ve ilişkileri açığa çıkaracak bir kanundu. Bundan rahatsız oldular ve yasayı değiştirdiler.”
Kendi partisini nasıl suçladığını açıkça anlatıyor…Ve sözlerini sürdürüyor:
“Bu şike yasasıyla Ergenekon sporda cirit atmaya devam edecek. Ayrıca şike yasasında yaşananlar, devam eden Ergenekon ve Balyoz davalarına da örnek olabilir.”
Yakında onlara da yasal kıyak yapılacağından, hak ettikleri (!) cezaların azaltılacağından endişe ettiğini belirtiyor ve partisini suçlamayı sürdürüyor:
“Bizim AK Parti olarak tezimiz neydi? Biz devam eden bir soruşturmaya siyaseten müdahale etmek istemiyorduk. (Amma da etmiyordunuz haaa!) Yapılacak herhangi bir yasal düzenlemenin yargıya müdahale gibi anlaşılacağını söylüyorduk. Ama şimdi ne yaptık? Şike operasyonu devam ederken kanun çıkardık. Balyoz ve Ergenekon’daki siyasiler, gazeteciler ve sivil toplum temsilcileri şimdi bize ‘Siz istediğiniz operasyona kanun çıkararak müdahale ediyorsunuz, buna da müdahale edin’ diyecekler.”
Peki bu yasa Meclis’ten nasıl geçmiş, Şamil onu da anlatıyor, yine partisini suçluyor:
“Konuştuğumuzda, partinin üçte ikisi buna karşıydı. Bu yasa referanduma götürülse, halk bu yasayı kesinlikle reddederdi. Çünkü 20 milyon Fenerbahçe taraftarı çete operasyonlarına karşı değil ki! Parti tabanından bize bu yasaya oy vermeyin diye çok büyük baskı geldi. Parti disiplini olmasaydı ve oylama gizli olsaydı, bu kanun asla geçmezdi. Maalesef sabaha karşı beşte Meclis’ten geçirildi.”
***
AKP milletvekili Şamil Tayyar, futbolda şike yasası ile Ergenekon’u bir araya getirmeye kalkışıyor, anlamsız sözler söylüyor. Bütün amacı, Donkişot’un kafasında canlandırdığı hayali değirmenler gibi, şike yasası bahanesiyle kılıcını çekip Ergenekon ve Balyoz tutuklularına biraz daha saldırmak.
Aksini iddia ediyorsa, Bedrettin Dalan’a çantayla para gönderen şike sanığının ismini açıklayıp belgelemesi gerekir. Yıllardır “Ergenekon’un bir numarasını bildiğini, onun tutuklanmadığını”iddia ediyor ama isim veremiyor! Bunun da öyle olduğunu tahmin ediyorum.
Kendi partisinin yönettiği devleti suçluyor, devlet içindeki çetelerden söz ediyor. Hele gazetecilikten gelmiş bir siyasetçinin böylesine boş konuşması olamaz. Sözlerini derhal kanıtlamakla, belgelemekle yükümlüdür.
Evet, bir AKP milletvekili şike yasası konusunda partisini açıkça suçluyor, şikecilerin oyununa geldiğini kamuoyuna anlatıyor.
Eğer bu ülkede siyaset adam gibi yapılıyorsa, şimdi yapılması gereken iki şey var. Ya biri, ya öteki:
1- Böylesine suçlamaları sonrasında Şamil Tayyar’ın partisinden istifa edip bağımsız kalması gerekir.
2- Partisinin, Şamil Tayyar’dan bu sözlerinin hesabını sorması gerekir.

Hiçbirinin olmadığını, olmayacağını göreceksiniz. Türkiye’de siyaset işte bu kadar.
Bir adım daha gidelim:
Çankaya’da imza ve onay makinesi olarak bulunan AKP’li, şimdi değişen bu yasayı imzalamak zorunda. İlk yasayı göstermelik imzalamayıp Meclis’e iade ettiği dün ortaya çıktı. Bu ikincisi için Anayasa Mahkemesine başvurup iptalini istemeyeceğini açıkladı.
Dostlar alışverişte görsün!

Emin Çölaşan/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget