Ağzımıza geldikçe, önünü arkasını düşünmeden birisine kızdık mı “hain” sıfatını basarız, tabii yaptığı işe de hainlik, ihanet...
Ne kadar da bol kepçeden atarız...
İşimize gelmeyen herkes haindir, yaptığı da ihanettir.
* * *
Güzel bir deyim vardır:
“Keser döner, sap döner
Gün gelir hesap döner.”
Hesap dönünce de dünün “hainleri” kahraman olurlar.
Yakın tarihimizde yaşamadık mı?
“Hain” dediklerimize, “hesap dönünce” anıtlar dikmedik mi, meydanlar açmadık mı, havaalanları kurmadık mı?
* * *
Biz bu konuda çok şükür sabıkalı değiliz, gençlik yıllarımızda bir iki heyecan dışında kimseyi “hıyanet”le suçlamadık.
* * *
Kimdir hain, nedir hıyanet!
Eğer yurt savunmasında bilgileri düşmana “para karşılığı” satan varsa işte o haindir, her siyasi kararı alanı, beğenmediniz diye “hıyanet”le damgalamak değil...
* * *
Şöyle bir düşünün, ezberlediğimiz hainlerden son Padişah Vahdettin bile tartışılıyor “hain” olmadığı söyleniyor, bir düşman gemisiyle, düşmana sığınmasının affedilecek yanı yoksa da...
* * *
Erdoğan Tokmakçıoğlu “Ünlü Türk Hainleri” diye bir liste yapmış, kitabına girenlerin çoğu Osmanlı yöneticileri.(*)
Sadrazamlar, vezirler, paşalar, defterdarlar...
Listede Cumhuriyet devri hainleri yok...
Doğru!
Kim hain, kim kahraman belli mi?
Hele bir zaman geçsin, tarih saati tıkır tıkır çalışsın, belgeler açıklansın...
* * *
Tokmakçıoğlu, 140 kadar “hain” bulmuş, listenin adı “Ünlü Türk Hainleri” ama, tam Osmanlı hainleri...
Kitapta ünlü rüşvetçilerimizden bir demet de var. Kimi sadrazam, kimi vezir, çoğu da defterdar, devleti satarak, servet yapmışlar...
Yakalanınca çok kere kelle gitmiş, peki servet ne olmuş?
Bazılarına devlet el koymuş ama, çoğunun akıbeti meçhul...
* * *
İçlerinde öyleleri var ki!
Hele lakapları!
Mesela “Yahnikapan Abdülkerim Paşa”...
O ne demek?
Tokmakçıoğlu şöyle anlatır:
“Osmanlı kaynakları, Başdefterdar Yahnikapan Abdülkerim Paşa’ya ‘Yahnikapan’ lakabının öğrenciliği yıllarında Sultan Bayezid İmarethanesi’nde öteki softalarla (medrese öğrencileri) birlikte yemek yerken ‘yemeklere karşı sergilediği şiddetli hücum‘ nedeniyle verildiği ve paşanın o günlerde herkesin önündeki yemeği alıp midesine indirmesiyle ünlü olduğu anlatılır.
Yahnikapan Abdülkerim’in yemeklere olduğu kadar paraya, mala mülke karşı da aşırı düşkünlüğü vardı... Rüşvet ve irtikâp (maddi çıkar için yapılan kötü işler) ile olağanüstü bir servet elde etti. Osmanlı kaynakları bu başdefterdarın Karun kadar zengin biri olduğunu belirtir.”
Yahniyi kapmış ama parayı da kaptırmış, bir isyandan sonra malını mülkünü elinden almışlar, dayanamamış ölmüş.
* * *
Haaa bir de “Halet Efendi” var ki!
Halk onun için “Ne kendi rahat etti, eyledi huzur.
Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehli kubur” demiştir.
————————————————
(*) Ünlü Türk Hainleri/ İsim Yayınları
Hasan Pulur/Milliyet
Yorum Gönder