Gökova'yı bilirdim, dünyanın en güzel yöresi. Ama Şadan Gökovalı bu yerin gerçek efendisi...
Burda doğmuş, büyümüş, yetişmiş, uzak geçmişin masallarıyla, gerçekleriyle kaynaşmış. Bizleri de bütün bu eski, ama eskimemiş güzellikleri duymaya, tatmaya çağırmış. Konuşmalarıyla, yazdıklarıyla, kitaplarıyla...
Önce turist rehberi, o güzel anlatımıyla mitolojik dünyasının efsaneleşmiş aşklarını, serüvenlerini inandırıcı bir ustalıkla yaşatmış! Bir kez, bir dağ başında eski bir destanı anlattığını dinlemiştim. Bir anda kendimi o güzel aşk öyküsünde bulmuştum!
***
Şadan Gökovalı'nın "Söylence" adlı kitabını, her aydınım diyen kişinin alıp okumasını isterdim. Bir roman değil, mitoloji dünyasının binlerce yıl önce yaşanmış ya da yaşatılmak istenmiş öyküleri... "Söylence "sinin bir yerinde şöyle diyor: "ilkel insan, doğa olaylarına bilim dışı açıklamalar getirmeye çalıştı. Bunların birtakım insana benzer varlıklar tarafından yapıldığını düşündü. Ama yine de mitoloji ya da güzel Türkçemizle 'söylencebilim' elimizde matematiksel, tarihsel, bilimsel veriler olmayan konularla bize ipucu verebilir, ışık tutabilir."
Şadan Gökovalı, hocası ve dostu Halikarnas Balıkçısı ile yıllarını birlikte çalışmakla geçirmiş, Ege'nin anlamını duymuşlar birlikte, bizlere de duyurmaya çalışmışlar. Balıkçı'nın bütün öykülerini de bir çeşit mitolojik bir ayn değer saymalı mı?
***
Gökovalı, kitabında bütün bu söylencelerin, yani efsaneleşmiş yaşantıların nerden çıkarıldığını şöyle açıklıyor:
"Bir yönden bakılınca saçları arkaya kaykılmış, ağlayan bir kadına benzer kayaya 'Niobe* denilmiş."
"Söylence" adlı dev kitabını okurlarıma tanıtmak için birkaç kez yazmaya kalktım. Baktım, istediğim gibi olmadı. Yeniden ele alıp orasından burasından okuyup kendimi binlerce yıl öncenin yaşantısında bulunca, bu yazıyı yazmak istedim.
"Ben burda tanrı ve tanrıçalara inanmıyor ve onlara tapmıyorum. Ama biliyorum ki Balıkçımızın (Altıncı Kıta' elediği Akdeniz çevresinde, binlerce yıl, milyonlarca insan inandı, taptı onlara. Onlar için mimarlık tarihini süsleyen tapınaklar, sunaklar yarattı; sanat tarihine çok değerli yontular var etti."
Şadan Gökovalı sanırım söylence denen bilimin Ülkemizdeki tek profesörü... İzmir kültürüne en fazla hizmet etmiş bir aydın olarak 50. yıl ödülünü almış, gerçek bir değer .
Oktay Akbal/Cumhuriyet
Yorum Gönder