Kolay değil, Köşk Çankaya’daki AKP’linin elinden gidiyor.Kurucusu olduğu parti, 2014’te Çankaya’dakine in aşağıya, karış aramıza; Köşk’ü on yıl RTE’ye bırak, dedi.
Muhalefet, yasa ile anayasa kuralının değiştirilemeyeceğini, 7 yıl süre biçmenin anayasaya aykırı olacağını öne sürerek, Çankaya’daki AKP’liye 5+5 formülü gereği, beş yıl daha Köşk’te kalabileceğinin işaretini verdi.
Çankaya’daki, muhalefetin görüşleri üzerine balıklama atladı.
Görev süresini 7 yıla bağlamanın anayasaya aykırı olacağını yüksek sesle bir kez olsun söyleyemeyen Çankaya’daki, Köşk’te kalma umudunu CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasına bağladı.
Yasayı veto edeceğinden söz etmeyen, kendini vazgeçilmez ve bulunmaz Hint kumaşı sanan Çankaya’daki AKP’liye muhalefet:
“Mademki yasanın anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorsun. Öyleyse önce sen üzerine düşen görevi yerine getir. Çevrendeki hukukçulara yasayı incelet. Anayasaya aykırılığını saptarsan eğer, yasayı veto et!” diye çağrıda bulunuyor.
***
Velhasıl şu sıralar Çankaya’daki iki arada bir derede!
Yasayı 15 gün içinde ya veto etmek ya da… onaylamak zorunda.
Çankaya’daki son kararını nasıl, hangi içerikte vereceğini düşünmekte haklı.
Ola ki vetonun kişisellik damgası yemesinden kaygılanıyor. Ya da CHP muhalefetine sığınan AKP’li cumhurbaşkanı damgası yemekten veya kurucusu olduğu partiye ters düşmekten çekiniyor…
Kolay değil, Köşk’teki tantanayı, debdebeyi bırakmak!
Elbette kukumav kuşu gibi düşünecek. Hukuk devletinde anayasaya aykırı bir yasanın uygulamaya girmesini önlemek için veto ettim diye ne kadar açıklama yaparsa yapsın…
…Tarih, Çankaya’dakini, Köşk’te bir süre daha kalabilmek için muhalefetle birlikte, üstelik anayasaya aykırı gerekçeler yazan bir cumhurbaşkanı diye not edecek!
***
Köşk’ten kim gider, kim gelir diye bir anket yapılsa halkın sevgisini kazandığı havasında olan Çankaya’daki hüsrana uğrayabilir…
Zira, gerçeklere aykırı düşen bir örnek var ortada. Örneğin, halkın aylardır büyütülen, üstelik toplumsal beklentiler diye savunulan kimi temel konularda siyasetçilere de medyaya da ters düştüğünü Kadir Has Üniversitesi’nin bir anketi açıkladı.
Türkiye’de terörün silah yoluyla değil, siyaset aracılığıyla çözümlenebileceğine inanan, savunan partilerin ve medyanın aksine, Kadir Has Üniversitesi anketinde halk “En etkili yol askeri yöntemler” yanıtını veriyor. Üstelik bu oran, bir yılda yüzde 31’den 44.2’ye yükselmiş!
Siyaset ve medya, çözüm için BDP, PKK ve Öcalan’la görüşülmesini savunuyor. Ankete göre halkın yüzde 51’i, “Hiçbiri ile” diyor.
Siyaset ve medya çözüm için Öcalan’la görüşmeyi dayatıyor; halkımız yüzde 84’ü Öcalan’la görüşmeyi reddediyor.
Kürtlerin yüzde 62’si ayrı bir devlet kurmayı istemediklerini söylerken, Türkiye genelinde halkımızın yüzde 65.8’i Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediklerine inanıyor.
Ya şu sonuçlara ne dersiniz: Halkımız mutlu mu değil mi? Ankete göre halkın yüzde 62.1’i mutlu!.. 23.7’i idare eder diyor ve yüzde 14.2’si mutsuz!
Nasıl oldu da sandıktan yüzde 50 çıktığını uzun uzadıya araştırmaya gerek yok.
Ulusal temel sorunlarla ilgili sorulara halkın verdiği yanıtlara, bir de mutlu olanlarla olmayanları, mutsuz olması gerekenlerin mutlu olduğunu açıklayan yüzdeye bakın…
…ve sonra oturup düşünelim: Siyaset ve medya akıntıya kürek mi çekiyor diye!
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder