Türkiye’de Kadın olmak! - Tünay Süer

“Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum.”
Dünya genelinde çeşitli kurum ve kuruluşlar kadınların karşılaştığı sorunlar ve ayrımcılığın giderilmesi için çalışmalar yaptılar ve halen yapıyorlar. Bu çalışmaların belki faydası oluyor ama yeterli mi?
Araştırdığımızda gelişmiş ülkelerde kadına şiddetin yok sayılacak kadar az olduğunu bununla birlikte ne yazık ki, dünyanın birçok ülkesinde kadınların dayak yediklerini ve ezildiklerini bilhassa şeriatla yönetilen ülkelerde olmadık işkencelere maruz kaldıklarını görüyoruz.
Ülkemize baktığımızda kadına cinsel bir obje gözü ile bakmak, hakir görüp aşağılamak hatta kadını yok saymak geri kalmış ülkeler gibi maalesef Türkiye’nin kanayan yaralarından birisidir.
KADINI AŞAĞILAYAN, KÜÇÜK GÖREN ASLINDA BİZLERİZ.
Kadın, henüz bir bebekken hatta dünyaya geldiği andan itibaren okumuş, okumamış, zengin, fakir diye ayırt edilmeden kız çocuğu olarak doğduğu için geri plana atılmıştır. Nedense babalar hep erkek çocuk isterler. Bunu belli etmeseler de şuur altında hep bu istenç vardır.
Erkek adamın erkek çocuğu olur sözleri pek revaçtadır.
Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı’nın  (TAJEV), geçtiğimiz yıllarda düzenledikleri “Sadece Benim İçin” adlı sosyal sorumluluk projesinin ikinci ayağı 27-29 Mayıs 2010 tarihleri arasında Şanlıurfa ve Birecik’te gerçekleştirilmişti. Doğu ve Güneydoğu’da doğurganlık oranının yüksek olmasının nedenlerinin başında erkek çocuk sahip olma isteğinin olduğu bilimsel olarak açıklanmıştı.
Bu araştırmada doğruluk payı elbette vardır yalnız ne var ki Doğu ve Güneydoğu illerimizde, köylerimizde kadınların erkek çocukları yeterince de olsa doğum kontrol yöntemlerinin yeterince uygulanmaması, annelerin eğitim düzeyinin düşük olması doğurganlık oranının yüksek olmasına neden oluyor. Bununla birlikte bilhassa Kürt kökenli vatandaşlarımızın çoğalma nedenleri ile de fazla doğumlar söz konusudur.
Mesela yüreklerimizi kanatan Van depreminde bir televizyon yorumcusu kurulan çadırları dolaşıyor ve onlarla konuşuyordu. Bir çadırın önündeki vatandaşımız tek çadırın kendilerine yetmediğinden yakınıyordu. Konuşmacı neden yetmediğini ve kaç kişi olduklarını sorduğunda 20 kişi olduklarını söylüyordu vatandaş..
Hemen, hemen tüm çadırlarda en az 8 kişi olmak üzere 15,20 kişi olduklarını duyduk. Bu demektir ki buralarda doğum kontrolü yok, bununla birlikte amaç başka da olabilir.
15-20 çocuğu dünyaya getirmek marifet değil o çocukların geleceklerini kurmak önemli olandır. Bu kadar fazla çocuğa bakamayan aileler onların büyük kentlere bir şekilde göçlerini önleyemez durumda kalıyorlar. Henüz çocuk yaşlarda iş aramaya gelen bu çocuklar ya mafya eline düşüyorlar ya tinercilere karışıyorlar ya da hırlı hırsız olup çıkıyorlar. İstisnalar kaideyi bozmuyor tabi. Bunlar gerçeğin ta kendisidir.
İNSANLAR BAKABİLECEKLERİ KADAR ÇOCUK YAPMALIDIRLAR.
Ben yine esas konuma geçeyim.
Bugün dile getirdiğimiz kadına şiddet olayları, kadına 2.ci sınıf vatandaş gözü ile bakmalar, kadını aşağılamalar aslında onun doğumu ile başlamış sayılır. Anneler erkek çocuğun üstü açılsa kızına kardeşinin üstünü ört, yatağını topla veya ağabeyinin pantolonunu ütüle gibi farkında olmadan evlatları arasında ayırım yaparlar.
Ailelerde “bilhassa doğu illerimizde“ nedense erkek çocuk özgürdür o okula gönderilir ama kız çocuğu eksik etektir neden okusun, okumasa da olur gözü ile bakılır. Bunda yanlış öğretilen din faktörünün ve ne yazık ki çağ dışı kalmış törelerinde çok büyük etkisi vardır.
Erkekleri kadınlardan üstün görmek aslında ailelerden başlamaktadır. Bunun için önce aileleri bilgilendirmek ve eğitmek gereklidir diye düşünüyorum. Eğer eğitimli bir anne oğul ile kızını aynı değerde büyütüp yetiştirebilirse, sanırım ancak gelecek nesillerde kadın erkek eşitliği ancak o zaman olur.
Töre ve namus cinayetleri, kadına yönelik şiddet olaylarının artmasının başlıca nedenleri:
- Ekonomik ve sosyal nedenler,
- Ailenin veya erkeğin, kadının duygu ve bedeni üzerinde kendini hak sahibi görmesi,
- Kadının isteyerek veya istemeyerek karşı cinsle yaşadığı bir ilişkiyi, aile veya erkeğin kendini kanun koyucu, kanun ve yargı yerine koyup kadını yargılaması,
- Namus veya törel değerleri, çevre, toplum baskısı, kadının bir mal, köle gibi veya kirlenmiş bir eşya gibi görülmesi,
- Bilinçli bir cinayetle namus ve şerefin temizleneceği inancı ve de kadının öldürülmesi ile failin toplum ve çevrede saygınlık kazanacağı inancıdır.
Tüm bunlar, eğitimsizliğin yanı sıra sevgisizlikten de geçmektedir. Burada devlete çok iş düşmektedir.
İlk önce 9 yıldır iktidarda olan AKP Genel Başkanı ve Türkiye Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın   “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir” düşüncesinden vazgeçmesi gereklidir.
Kadına yönelik cinayetlerin, şiddetin ve tecavüzün artmasındaki kilit nokta ”erkek egemen devlet” sisteminin kadınlara bu gözlerle bakmalarının ve bunda çok büyük bir etkisi olduğu inancındayım.
Zira AKP 9 yıllık iktidar saltanatında kadına yönelik şiddeti ve tecavüzü önlemeye yönelik hiç bir adım atmadığını, bunun altında yatan zihniyetin sebep olduğunu ne yazık ki anlamaktayız.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını istemeyen işte bu zihniyet, teokratik bir devlet yapısının ve kadın haklarının kısıtlı olduğu bir toplum düzeni olan Osmanlı İmparatorluğu’ndan, kadın-erkek eşitliğinin kabul edildiği modern Türkiye Cumhuriyeti’ ne geçişi bir türlü kabul etmemiş ve etmek istememiştir. Bu açıkça ortadadır.
Kadın Hakları kadınların erkekler ile eşit toplumsal varlıklar olarak toplum içinde yerlerini almaları bir uygarlık aşamasıdır ve Atatürk Devrimleri’nin en önde gelenlerinden birisidir.

Bizler Atatürk Devrimlerinin yılmaz bekçileri ve savunucuları olan kadınlar daha çok siyasete atılacağız, daha çok meclise gireceğiz ve inanıyorum ki kadın erkek eşitliğini erkek egemen mecliste eşitleyecek, Türkiye’nin daha uygar, daha çağdaş bir ülke olmasını sağlayacağız.
Sevgiyle kalın…

Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget