Silivri'de sağlık olayı ve bakanlığın savunması - Saygı Öztürk

MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu’nun eşi ve oğlu adına avukatlarının yaptığı açıklamaya göre, Kozinoğlu rahatsızlığında cezaevinde doktor bulunmadığı için herhangi bir tıbbi müdahale yapılmamış. Silivri Hastanesine sevk için çağrılan ambulansta da doktor yokmuş. Yolda ulaşan ikinci bir ambulanstaki doktor tarafından kalp masajı yapılmış ancak sonuç alınamamış. Kozinoğlu, hastaneye götürüldüğünde zaten ölmüş… Avukat Taner Serim’le dün konuştuğumda bu bilgilerin “resmi” değil, ayaküstü görüşmelerde alındığını, tersine bir açıklama da olmadığını belirtti.
Kozinoğlu ailesinin iddiası, tutuklu ve hükümlülerin önemli sağlık sorunları yaşadığı ortaya koyuyor. Büyük olduğu, ölümler yaşandığı için öncelikle Silivri cezaevini ele alalım. Kozinoğlu rahatsızlandığında arkadaşları cezaevi yönetimine haber verdi. Peki tek başına odada kalanlar rahatsızlansa onlar seslerini duyurabilecekler mi?

Bakanlığa göre Silivri’de yapılanlar
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusunda 8 L tipi kapalı, 1 açık olmak üzere 9 ceza infaz kurumu bulunuyor. 14 Kasım tarihi itibariyle Silivri’de toplam 9 bin 352 tutuklu ve hükümlü bulunuyor, bunların 477’si açık cezaevinde tutuluyor.

Bir ilçenin nüfusu kadar Silivri cezaevlerinde mahkum olduğuna göre, bunların sağlık sorunları için neler yapılıyor? Adalet Bakanlığı yetkilileri “üç aşamalı sağlık hizmeti” sunulduğunu belirtiyorlar ama Kaşif Kozinoğlu’nun ailesinin iddiası bunları doğrulamaktan çok uzak. Biz yine, bakanlık yetkililerini dinleyelim:

Birinci aşama: Kampusta ki her bir ceza infaz kurumu için Silivri Toplum Sağlığı Merkezince aile hekimleri görevlendirildi. Görevlendirilen aile hekimleri, her kurum için yarımşar gün muayene yapıyor. Açık Cezaevindeki hükümlülerin ise bir aile hekimi ve bir hemşire tarafından yarım gün muayenesi yapılıyor.

İkinci aşama: Kurumlarda tedavisi yapılamayan hükümlü ve tutuklular, aile hekimlerince kampus içerisinde bulunan ve Silivri Devlet Hastanesince yönetilen semt polikliniğine sevk ediliyor. Semt polikliniği, gündüz 750-1000 arası hastaya hizmet veriyor. Bu hastalara muayene, pansuman, enjeksiyon, basit tıbbi müdahale (sütur, dikiş), röntgen çekimi, laboratuar kan ve tetkik alımı hizmeti veriliyor. Ayrıca 24 saat acil poliklinik hizmeti de gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda, mesai saatleri dışında, her gün bir uzman doktor semt polikliniğinde nöbetçi kalıyor.
Semt Polikliniği 30 yataklı. Acil servis, laboratuar, radyoloji birimleri de bulunuyor, polikliniğe diş tedavisi, Genel cerrahi, dahiliye, ortopedi, cildiye, KBB, göz, psikiyatri, üroloji branşlarında uzman doktorlar da Silivri Devlet Hastanesi Baştabipliğince görevlendiriliyor.

Üçüncü Aşama: Semt Polikliniğinde uzman hekimlerce tedavisi yapılamayan tutuklu ve hükümlüler Silivri Devlet Hastanesine iki farklı ulaşım yolundan gönderiliyor. Sevk edilme saatine ve trafik yoğunluğuna göre otobandan gidilmesi halinde mesafe 22 km. olup, varış süresi yaklaşık 15 dakikadır. E-5 üzerinden gidiliğinde ise uzaklık 15 km. varış süresi yaklaşık 20-25 dakika..

Adalet Bakanlığı yetkilileri, bunları belirttikten sonra, cezaevi kampusünde 112 Acil Müdahale servisi olduğunu, iki ambulansın hizmet verdiğini, cezaevlerindeki sağlık hizmetlerinin protokol gğereği Sağlık Bakanlığınca verildiğini eklediler.

Sanık avukatı Silivri’yi anlatıyor
Silivri’nin yemekleri yağlıdır. O yüzden mahkumların çoğu yiyemez. Avukat Hüseyin Ersöz, mahkumların sağlık sorunlarıyla ilgili önemli bir iddiada bulunuyor:

“Balyoz ve Ergenekon tutukluları, Silivri Devlet Hastanesi'ndeki ilgisizlik ve kötü muamele nedeniyle çoğu zaman cezaevinden sevklerini istemekten dahi imtina etmektedirler.”

Silivri cezaevlerinde mesai saatleri içinde bir pratisyen hekim görev yapıyor. Onun çözemeyeceği sorunla karşılaşıldığında, ancak ertesi gün Silivri Devlet Hastanesine sevk ediliyor. O hastanenin çözemeyeceği sağlık sorunu olduğunda Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi’ne, burada da bir çözüm bulunamazsa üniversite hastanelerine sevk gündeme geliyor. Ancak ciddi bir sağlık sorunu olan kişinin bu sevk prosedürü içinde günlerce belki de haftalarca tedavi olamaması riski de büyük.

Uluslararası sözleşmeler, “sağlık hakkı” açısından tutuklu-hükümlü yada özgür birey arasında hiçbir ayrıma gitmiyor. Bunu da unutmayalım…

Saygı Öztürk/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget