İçeride ve Dışarıda... - Hikmet Çetinkaya

Demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi kavramları en çok konuşan, yazan ülke Türkiye...
Aynı Türkiye teröre karşı bir tümlük içinde değil.
İnsan hakları savunucuları PKK’ye karşı neden tavır almıyorlar? Masum kadınları, çocukları, askerlerimizi öldürdüğü, öğretmenlerimizi kaçırdığı neden akıllarına gelmiyor?
Van ve Erciş depremi halkın nasıl tümlük içinde olduğunun göstergesiydi.
Yurdun dört bir yanından kurtarma ekipleri geldi... Herkes oraya koştu... İçimiz yandı, kahrolduk...
Yüreğimiz kan ağlarken bir de baktık ki, İzmit-Gölcük arasında sefer yapan deniz otobüsümüz bir PKK militanı tarafından kaçırıldı...
12 saat sürdü eylem...
İnsanlar aç ve susuz kaldı...
Çocuklar panik içindeydi...
Tüm bunlar yaşanırken Suriye’de olaylar sürüyor... Beşşar Esad yanlıları Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği önünde Türkiye aleyhine gösteri yapıyorlardı.
***
Yağmurlu ve soğuk bir İstanbul öğleden sonrasında Türkiye’de, Ortadoğu’da, İtalya ve Yunanistan’da yaşananlara bakıyorum.
Almanya ipleri eline almış durumda... İtalya ve Yunanistan’da yaşanan siyasal gelişmeler bunun göstergesi.
Kim beklerdi Berlusconi’nin istifasını bir ay önce?
Bilmem anımsıyor musunuz Berlusconi’nin Kaddafi’nin elini öptüğü o fotoğrafı?..
İster istemez şöyle diyorum olup bitenleri düşündükçe:
“Hey gidi günler hey!”
Vahşi kapitalizmin güler yüzü küreselleşme budur işte...
***
AB ülkeleri ekonomik ve siyasal sorunlarını çözüyorlar kendi aralarında.
Vahşi kapitalizmin gereği bu!
Ortadoğu kaynıyor bu arada...
Zaten Suriye, İsrail ve İran bölgenin en sorunlu ülkeleridir. Mısır ve Libya, ABD ve AB’nin koruması altında.
Burada önemli olan Türkiye’nin ne yapacağıdır...
Bölgede bir savaş ortamı çıkarsa bunu İran, İsrail ve Suriye tetikleyecektir.
Suriye güçlü değildir ama İran ve İsrail çok güçlüdür askeri anlamda.
Üç ülkeden İsrail, Mısır lideri Hüsnü Mübarek’in iktidardan düşürülmesinden oldukça rahatsız. İran ve Suriye de “Arap Baharı”ndan.
Şimdi bir soru:
“Türkiye bu üçlünün neresinde?”
***
Suriye ve İsrail’le ilişkilerimizi anlatmaya gerek yok.
Şam’da büyükelçiliğimizin önünde binlerce kişi Türkiye’yi protesto ederken, Dışişleri Bakanımız Davutoğlu Suriyeli muhaliflerle görüşüyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres şu anda savaş çığlıkları atıyor. İsrail, Mübarek’in devrilmesinden ve “Müslüman Kardeşler”den rahatsız.
İşin içine Türkiye’yi çekmek istiyor İsrail, Suriye konusunda...
İsrail, Beşşar Esad’ın devrilmesi kuşkusunu da yaşıyor.
Esad devrilirse yerine İsrail düşmanı olan köktendinci Sünnilerin geleceğini biliyor.
İran’daki “molla rejimi”, Suriye’deki “Müslüman Kardeşler” desteğindeki ayaklanmalar ve Türkiye’nin bölgedeki durumu...
***
Türkiye önünde sonunda İsrail’le uzlaşacak, “siyonizmin merkezi”yle çatışmaya katılmayacak.
İran, ABD üsleri ve füze kalkanı nedeniyle uzak duruyor...
Türkiye’nin, bölgeye barışın gelmesi için silahlardan arındırma politikasını benimsemesi gerekir bence.
Emperyalizmin ağababası ABD ve destekçileri AB ülkelerinin hedeflerinde önce Suriye, ardından İran’ın olduğunu tüm dünya biliyor.
ABD, İsrail ve AB ülkelerinden gelen haberler, İran’ın nükleer silah üretimine izin vermeyecekleri yolunda.
Türkiye İran’a hâlâ sıcak bakarken, Suriye’yi düşman olarak neden görüyor?
Suriye’de Nusayri yönetimi olduğu için!
***
Suriye’de bir mezhep çatışması yaratılmak isteniyor...
Burada önemli olan Türkiye-ABD ilişkileri... Bir başka deyişle ABD’nin İran konusundaki kırmızı çizgisi...
Evet, durum biraz karışık... İçeride PKK... Onu kollayan iç-dış güçler ve Türkiye...

Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget