Hillary tak, Tayip Bey şak! - Sabahattin Önkibar

Tak-Şak tabirini siyasi literatürümüze kazandıran isim Genelkurmay eski Başkanlarımızdan Orgeneral Doğan Güreş’ti.
Doğan Paşa, döneminin Başbakan’ı Tansu Çiller’le yaptığı uyumlu çalışmayı şu sözlerle ifade etmişti: “Tansu Hanım tak diyor, ben de anında şak diye yerine getiriyorum.”
Çiller muhalifleri bu beyanından ötürü Orgeneral Güreş’i Tak-Paşa diye hedefe bile oturtmuştu.
Benzetmek doğru olur mu bilmem ama bugünkü Hillary-Tayyip Erdoğan ilişkisi en azından şekil itibarı ile Çiller-Güreş ortak çalışmasını çağrıştırıyor.
Hillary tak deyince Tayyip Bey de şak deyip istenileni yerine getiriyor.
Örnek mi istiyorsunuz?
Mesela Kıbrıslı Rumların İsraillilerle beraber ABD şirketi öncülüğünde petrol araması olayı.
Hatırlayın Sayın Erdoğan o günlerde neredeyse her gün Rumlara sopa gösteriyor ve “Asla izin vermeyeceğiz, asla müsaade etmeyeceğiz” gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletini bağlayan ve de taahhüde sokan kesin ifadeler kullanıyordu.”
Derken Tayyip bey bir gün apansız bir sustu ve susuş o susuş, bir daha o konuyu ağzına bile almadı!
Yok yok Rumlar Başbakanımızın sözlerinden tırsıp pantolonunu kirletmedi ve geri adım atıp konuyu kapatmadılar, tam tersine onlar hedeflerinde dolu dizgin olmaya devam ettiler, geri adım atan ve suskunluğa gömülüp ülkesi ile kendisinin imajında gedikler açan Tayyip Erdoğan’dı !
Peki bu nasıl mı oldu?
Hillary tak dedi de ondan!
Eee Hillary tak dedi mi, ne hikmet varsa Sayın Erdoğan da anında şak vaziyetine geçiyor!
Haşa bu haberi ben uydurmuş değilim, Tayyip Bey’in BM toplantısı için gittiği New York’ta Doğu Akdeniz’de petrol arama konusunda Hillarry tarafından sert bir şekilde uyarıldığını ünlü ABD gazetesi Wall Street Journal duyurdu ki aslında konu bağlamında o gün sonrası gözlenen Erdoğan suskunluğu da bir başka delildir.
Bir başka örnek son Suriye olayıdır.
Hillary Hanım Suriye işini Türkiye ve Arap Birliğine bıraktık dedi mi, dedi!
Peki ya sonrası?
Başbakanımız anında vites büyüttü ve Suriye’ye hücum emrini vererek işgalin önderi olacağının somut işaretlerini verdi!
Peki ama Erdoğan gibi biri bu pozisyonda nasıl olabilir?
Sopa - havuç ya da korku - ikbal hesapları mı dediniz!
Sopa CIA’nın bazı belgelerle korku salması, havuç da “Seni Başkan ve Halife yapıp Osmanlı’yı ihya edelim,Suriye’nin bir bölümü ile K.Irak’ın bir bölümünü sana bağlayalım ama sen de eyalet sistemine geçişi sağla” olabilir mi?
Sakın böyle bir şey ne iyi olur demeyin zira ABD PKK ile Türkiye’yi bölemeyeceğini gördü de sanki B Planına geçiyor yani önce federasyon sonra bölünme stratejisinde!
Depremzedelere para yok, Suriyeli muhaliflere var!
Okudunuz mu bilmiyorum Suriyeli muhalifleri Türkiye finanse ediyormuş!
Yok yok bu gizli bilgi falan değil tersine AKP’liler gururlanarak söylüyorlar ki hatırlayın aynı şeyi Libya’daki muhalifler için yaptılar ve 400 milyon dolar civarı bir para gönderdiler!
Şu işe bakar mısınız CIA ve MOSSAD ile beraber Suriye’de Müslüman kardeşlerimizin avlanması için Müslüman Türkiye’nin hazinesinden paralar veriliyor!
Şanlı Peygamberimiz, Ashabı ve Ehli Beyti bu duruma ne derdi acaba?
Peki ya Haçlı’yı Kudüs’e sokmayan Selahaddin Eyyübi gibi kumandanlar ne derdi?
Bütün bunların kendine güya İslamcı diyen zevatın döneminde ve öncülüğünde olması korkunç bir ironi değil midir?
Yahu paranız çoksa Van’daki depremzedeye gönderin, bakın daha önceki gün Van’da çadırda donmamak için ısınmak isteyen iki çocuk çıkan yangında kül oldu, onlara kalacak yer bulun!
CHP’de, denizler durulmaz dalgalanmadan!
Sadece topraklarımızda değil çevre ülkelerde de buhran ve ümitsizlik var, dolayısı ile insanımız tedirgin, dahası PKK belası her geçen gün dehşet bir hal alıyor ve de deprem bölgesi Van’ın neredeyse yarısı metropollere taşınıyor ama Anamuhalefet CHP bu gibi konularla uğraşacağına o onlarca sene önce olmuş Dersim misali dramatik hikayelerin ardına takılıp ağıtlar yakmakla meşgul!
Evet Türkiye’nin gündemi ile CHP’nin gündemi çok farklı!
Peki bu nereden mi kaynaklanıyor?
Açıklıkla söyleyelim CHP’de Baykal döneminde tesis edilen tutarlılık,ahenk ve sistem kaybolmuş parti eski SHP kimliğine dolu dizgin olmuştur.
Bilgilerimin ışığında söylüyorum CHP bugün fiilen birkaç parçadır ki Deniz Bey’e o kaset operasyonunu yapanların hedefi de buydu zaten!
Peki bu iş nereye mi varır?
Kemal Bey’in şahsi kredisi hala mevcut lakin Erdoğan Toprak’ın başını çektiği İstanbul Cuntası Kılıçdaroğlu’na ardı ardına hatalar yaptırıyor.
Böyle giderse 2 sene sonra yapılacak olan mahalli genel seçimde CHP yüzde 20’nin altına düşer ve fatura maalesef Kılıçdaroğlu’na kesilir!

Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget