AKP iktidarının Suriye'ye karşı uygulamaya başladığı son politika; eski Suriye Lideri Hafız Esad'ın bir zamanlar Türkiye'ye karşı uyguladığı siyasete benzedi. Hafız Esad; Hatay'ı Suriye'ye katma hayaliyle Türkiye'ye karşı PKK'yı destekliyordu. Biz de millet olarak Suriye'ye kızıyorduk. Bugün bizim hükumet; aynı politikayı daha açık biçimde Suriye'ye karşı devreye soktu. Artık Türkiye, sınırda terör imal edip Suriye'ye ihraç ediyor.
ABD medyasına da haber olarak düştüğü üzere; iktidarımız; Suriye'de olay çıkartıp kaçanları koruyor. Bunlardan El Esad isimli albayı; Hatay bölgesinde bizim asker, polis, MİT isyan lideri haline getirmekle meşgul.
Ayrıca Dış işleri Bakanımız da Suriye'den kaçmış vatansızları örgütleyip onlardan bir geçici Suriye hükumeti yaratmaya uğraşıyor.
Bugün Türk medyasındaki haberler ve yorumlar tamamen işte bu Suriye karşıtı planı gizlemeye yönelik. Basınımızda; Suriye yönetimi hakkında yalana dayalı olumsuz haberler imal edilerek iç kamuoyu kandırılıyor.
SURİYE HALKINI KORUMAK MI?
Hükumetimizin üyelerinin ikide bir Suriye halkına yapılan zulme kayıtsız kalamayız biçimindeki sözleri de samimi değil.
Bir kere; bağımsız bir başka devletin iç işlerine karışma hakkını bize kim veriyor?
Diyelim ki Türkiye; dünyadaki insan haklarının şampiyonluğuna soyundu. O zaman diğer Arap ülkelerindeki rezaletlere niçin sesini çıkartmıyor?
Yemen'deki katliama; Suudi Arabistan'daki ilkel krallığa niye sesini çıkartamıyor Sayın Davutoğlu?
Yarın öbür gün NATO üyesi ülkeler; Türkiye'ye dönüp; 'Kürtlere karşı uyguladığınız insan haklarına aykırı işler yüzünden ülkenize müdahale edeceğiz!' derlerse bu iktidar hangi gerekçe ile onlara karşı çıkacak?
ARAP BİRLİĞİ İMİŞ
Suriye'ye gidip bu ülkeyi inceleyen birisi olarak rahatlıkla diyorum ki; bugünkü Suriye, Arap ülkeleri içinde en demokratik ve en çağdaş ülkedir. Halkın çok büyük bölümü de tamamen Sünnileşmiş olan ve ülkenin zenginliğini de Sünni kesime sunan Beşşar Esad'ı desteklemektedir.
Lakin; Beşşar Esad; İsrail ile anlaşma yapmaya yanaşmamaktadır. Bu da Ortadoğu'ya yönelik ABD planlarını zora sokmaktadır. Bu yüzden Beşşar Esad'ı devirip yerine Amerikancı bir iktidar getirmek istiyorlar.
Bunun için de Hama-Humus hattında etkili olan gerici Müslüman Kardeşler örgütünü kullanıyorlar. Bu örgüte Suudi Arabistan'a hakim olan Vehhabi kralı, muazzam yardım yapıyor. Türkiye'den ve İsrail'den de bu terör gruplarına silah sağlanıyor. Müslüman Kardeşler ve Vehhabi sapkınları birtakım suçluları; serserileri de kullanarak ülke içinde terör yaratıyor. Bunlar; işledikleri vahşi cinayetleri bile Beşşar Esad rejiminin sırtına yıkacak şekilde medya operasyonları yürütüyorlar. Yakalanan ve korkunç cinayetlerini itiraf eden bu katil takımı ile ilgili haberler bizim halka asla sunulmuyor.
Gerçeği görelim: Bugün Türkiye'de PKK ne yapıyor ise; Suriyeli muhalifler diye isimlendirilen terör grupları da aynısını yapıyor. Bunlar; canilikte daha ileriler. İnsanların kolunu bacağını kesip gözlerini çıkartarak içlerindeki vahşeti de gösteriyorlar.
Kimse Arap Birliği isimli örgütün Suriye'ye karşı tavır almasına bakarak yanılmasın. O örgüt bugün tamamen ABD'nin kontrolündedir. Çünkü Arap ülkelerinde Suriye dışında ipler tamamen Amerika'nın elindedir.
Başımızda bunca bela var iken Suriye'nin iç işlerine karışarak Amerikan yönetimine akıncı güç olmaya kalkışmak; İsrail'den aferin almaya çalışmak hiç doğru olmasa gerektir.
Rıza Zelyut/GÜNEŞ
Yorum Gönder