Yazılı medyaya yansıyan bu haberlerin bir kaçına bakalım mı?
-“Kayseri'nin Hacılar İlçesi'nde bir camide imam olarak görev yapan 39 yaşındaki F.M. önceki gün sahurda rahatsızlanınca ambulansla eğitim ve araştırma Hastanesi’ne getirildi. İddiaya göre burada yapılan cerrahi müdahale ile makatından salatalık parçası çıkarılan imam F.M.'yi açığa alan müftülük soruşturma başlattı.”
İstanbul Tabip Odası (İTO), bu habere “Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hastanın kişisel bilgisinin basına sızdırılmasının suç olduğunu belirterek” sert tepki gösterdi…
Ne yazık ki son zamanlarda dini vakıflarda, din adamı geçinenlerin verdiği fetvalarda ve örnek olması gereken imamlar arasında bu tür olaylara şaşkınlıkla tanık oluyoruz…
-“İstanbul cumhuriyet başsavcılığı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin mescidinde hafız Selman Okumuş ve ekibinin katılımıyla Kuranıkerim tilaveti düzenledi. Hâkim ve Savcıların davetli olduğu etkinlik için adliyenin 6. bodrumunun koridoru halılarla kaplanarak cuma namazı öncesi koridor cami avlusuna çevrildi. Hâkim ve Savcıların harem-selamlık düzenle katıldığı tilavet etkinliğinde koridora da hoparlörlerle Kuranıkerim dinletildi…”
Son birkaç yıldır güven kaybını yaşayan ve yürütmeye tabi olduğu savlanan yargıda, bu güne kadar böyle bir olay görülmedi…
Türkiye, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman bir ülkedir. Elbette ki dine gereken önem verilecek ve gereği yerine getirilecektir. Ancak bunun yeri Adliye değil, Camidir. Uygulamayı yapan Cumhuriyet Savcısı olmamalı, cami görevlisi olmalıdır…
Artık her devlet kurumunda Mescit açılması kural haline geldiğine göre, namaz saatlerinde Mescide gidip namaz kılmak isteyenler, ibadetini Tanrısı için yapmalı, bunu şova çevirmemelidir…
-“17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları sırasında patlak veren ses kayıtlarında, "milletin a... koyacağız" diyen Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz, cumhuriyet gazetesi bugün Türkiye’nin merakla beklediği "off-shore" dosyasında fotoğrafını görünce, ‘Manşete koymuşsunuz fotoğrafımı sizde utanma yok mu? Sizinle savaşacağım. O kuleleri sokacağım size, P****enk herifler. Adamı katil etmeyin’ sözleriyle tehditler savurdu.”
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir…
Bu yurttaşın suç oluşturan bu pervasız davranışını kimden cesaret alarak sergilediği, herkes tarafından sorgulamasının zamanı gelmiş, hatta geçmek üzeredir…
Cumhuriyet savcıları bu olay hakkında ne düşünüyorlar?
-Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Cavit Çağlar Ortaokulu’nda Okul Müdürü Nurettin Köksal’ın talimatıyla Seyda Muhammed Konyevi’ye ait “Ramazan Risalesi ve Üç Ay’lar” kitabı dağıtılıyor…
Kitapta aşağıdaki ifadelerin yer aldığı haberde belirtiliyor…
-“Herhangi bir hayvan ile cinsel ilişkide bulunarak ya da istimna ile menisi akan kimsenin orucu bozulur, yalnız kaza gerekir”
-“Cinsi arzuyu tam tatmin etmek isteyenler, ister cinsi ilişkide bulunan (etkin), ister bulunulan (edilgen) olsun kefaret orucu tutmaları gerekir.
-“Unutarak yemek, içmek ya da cinsel ilişkide bulunmak orucu bozmaz.”
-Kitabı inceleyen öğretmen bu söylemlerin çocuklar için “uygunsuz” olduğu konusunda Okul Müdürü ile tartışır. Kitabın dağıtımı için Milli Eğitim’in oyanın olup olmadığı sorunca Müdür, “Ben yazarını tanıyorum” yanıtını verir…
Henüz erginliğini tamamlamamış çocuklara bu uygunsuz ifadeleri içerek kitabın dağıtılması hangi Eğitim politikası ile bağdaşıyor anlamış değilim…
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…
26.06.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder