Bu Ramazan Gününde Allah'tan Korkun - Güner Yiğitbaşı

Bu Ramazan Gününde Allah'tan Korkun - Güner Yiğitbaşı
Uzun zamandır yazmayı düşündüğümüz halde, işlerimizin yoğunluğu nedeniyle yazılarımıza kısa bir süre ara vermek zorunda kaldığımız için yazamadık ve bugüne sarktı.

Peki, yazmak istediğimiz halde yazamadığımız şey neydi?

AKP ve yandaşlarının teröre yardım ve yataklık yapmaları nedeniyle kapıldıkları suçluluk kompleksinin etkisiyle, teröre yardım ve yataklık yapma konusunda hiçbir suçu olmayan  CHP 'ye attıkları o afişli utanmaz ve aşağılık iftira tabi.

AKP iktidarının ileri gelenleri,tabi en başta Türkiye Cumhuriyetinin Adalet Bakanı olacak olan o zat ve AKP yandaşları,sizler ne biçim Müslümansınız? Kuldan korkmuyor ve utanmıyorsunuz, bari Allah'tan korkun ve utanın!

Binlerce insanın katili PKK'nın lideri Apo ile İmralı adasında görüşen, ona heyetler gönderen, biz ettik sen etme diyerek yardım dilenen,onun her istediğini yerine getiren, hükümlüler arasında ayrıcalık yapan, pazarlık masasına oturarak ülkenin bütünlüğünü tartışmaya açan ve PKK bölücü terör örgütünü, özerklik veya  bağımsızlık konusunda umutlandıran, dağdan şehirlere inmelerine göz yuman,Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki şehir ve kasabalara yerleşerek buralara silah ve cephane yığınağı yapmalarına, bombalı tuzaklar kurmalarına, barikatlar kurmalarına olanak sağlayan ve müzakere masasının devrilmesinden sonra hayal kırıklığına uğrayan PKK militanlarının daha da azgınlaşarak, son bir yıl içinde beşyüzü aşkın güvenlik görevlisini şehit etmelerine çanak tutan,yardım ve yataklık eden sizler değil misiniz? Bu ülkenin yönetiminde bulunan ve PKK ile çözüm sürecini başlatarak müzakere masasına oturan, halkımızdan gizlediğiniz vaatlerde bulunan  CHP  midir?

Hiç kimse kusura bakmasın ama, tam bir akıllı hırsız ev sahibini bastırır örneği.Bu söze bundan güzel örnek bulmak imkansız.

CHP ne yapmış?

Meclis bünyesinde oluşturulan ve içlerinde bazı CHP'li Milletvekillerinin de bulunduğu, her partiden milletvekilini içine alan bir komisyon, Cezaevlerine giderek tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler yapmış.

Şunu herkes çok iyi bilsin, Adalet Bakanı bilmiyorsa o da öğrensin.Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'nun, infazda temel ilkeyi koyan 2. maddesine göre,Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar, hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç, milli veya sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayırım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır.

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.

Bu ülkenin cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan herkes, Devletin güvencesi altındadırlar.Tüm tutuklu ve hükümlülerin infaz yasalarından kaynaklı bazı hakları vardır.

Bu nedenle, cezaevlerinin yönetimi ve işlemleri şeffaf olup, infaz uygulamalarına ilişkin işlem ve faaliyetler, sürekli denetime açıktır.

Milletvekillerinden oluşan komisyonlar da, cezaevlerine giderek tutuklu ve hükümlülerin durumlarıyla ilgili, infaz uygulamalarına ilişkin işlem ve faaliyetler konusunda bilgiler alabilirler ve gerekirse doğrudan tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler yaparak onların şikayetlerini dinleybilirler, bu demek değildir ki, tutuklu veya hükümlü olan bir terör örgütü militanı ile heyet üyesi olarak görüşen milletvekilleri teröre destek oluyorlar.Bu görüşmeler, tutuklu ve hükümlülerin örgütsel faaliyetleriyle ilgili olmayan onların cezaevi koşulları ve yönetimiyle ilgili dilek ve şikayetlerini tespit eden tamamen insani görüşmelerdir.

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları isimli bir yasa mevcut olup, bu yasanın amacı, yürürlükteki mevzuat ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle belirlenen ilkeler çerçevesinde ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin yönetim, işleyiş ve uygulamalarını yerinde görmek, incelemek, bilgi almak ve tespitlerini rapor haline getirerek yetkili ve ilgili mercilere sunmak üzere, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının kurulmasına, görev ve yetkilerine ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki infaz ve ıslah uygulamalarına ilişkin işlem ve faaliyetleri yerinde görmek, incelemek, yönetici ve görevlilerden bilgi almak, hükümlü ve tutukluları dinlemek.

Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde infaz ve ıslah, hükümlü ve tutukluların sağlık ve yaşam koşulları, iç güvenlik, sevk ve nakil işlemleri ile ilgili olarak gördükleri aksaklık ve eksiklikleri yetkili mercilere bildirmek.İzleme Kurullarının asli görevidir.

Cezaevi İzleme Kurulu üyelerinin, yasadan kaynaklı bu görevleri gereği terör suçlusu tutuklu ve hükümlülerle görüşerek onları dinlemeleri, teröre yardım ve yataklık mı sayılacaktır? Tabii ki hayır.Nitekim, ilgili Meclis Komisyonunda üye olan bazı AKP Milletvekilleri de bu görüşmelere katılmışlardır.

İşte , bazı CHP Milletvekilleri terör örgütlerine mensup bazı tutuklu ve hükümlü kişilerle görüştüler, bu nedenle CHP teröre destek veriyor şeklindeki alçakça yapılan bu iftira ve suçlamalar; bu yasal gerçeklerin, infaz uygulamalarına ilişkin işlem ve faaliyeleri yerinde görmek ve incelemek, yönetici ve görevlilerden bilgi almak,hükümlü ve tutukluları dinlemek,hükümlü ve tutukluluların sağlık ve yaşam koşulları, iç güvenlik, sevk ve nakil işlemleriyle  ilgili olarak gördükleri aksaklık ve eksiklikleri tespit amacıyla yapılan insani ziyaret ve görüşmelerin, örgütsel amaçla yapılan bir ziyaret ve görüşme şeklinde çarpıtılarak, milletimizin aldatılmasından ibaret insanlık dışı bir saldırı ve CHP aleyhinde yapılan bir algı operasyonudur.


Bu iftiraya bilerek ve isteyerek katılanlardan ve yukarıda belirtmeye çalıştığımız insani bir görevin ifasına ilişkin ziyaret ve görüşmelerin gerçek amacını doğru bir şekilde kamuoyuna açıklamayarak, halkımızı aydınlatmayan ve kamuoyunu yanıltmaya çalışan, CHP aleyhinde yapılan algı operasyonuna  katılan ve bu amaçla CHP milletvekillerinin isimlerini Bakanlığın resmi kayıtlarından çıkararak bu iftirayı planlayıp uygulamaya koyanlara veren şahıs da, Türkiye Cumhuriyetinin Adalet Bakanıdır.

Ne kadar acı değil mi? AKP iktidarı ve yandaşları tarafından, iktidardan uzaklaşmama adına, ülkemizin içine düşürüldüğü  kokuşmuşluğu görün işte.

20/06/2016
Güner YİĞİTBAŞI 
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget